Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, sıfıra yakın faiz oranı ile ilgili “Büyük olasılıkla yıl sonunda artış gerçekleşecek” dedi.

Economic Club Of New York tarafından organize edilen programda konuşan Stanley Fischer, faiz oranlarında belirsizlik olduğunu belirterek ekonominin, petrol fiyatları veya gelecekteki jeopolitik krizler şeklinde süpriz şoklarla karşılaşabileceğini söyledi. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) olarak şeffaf olmaya devam edeceklerini belirten Fischer, hem kamuoyu hemde iş dünyası için şeffaf olmanın yararlı olduğunu anlattı.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) tahvil alımlarına devam etmesinin doları güçlendirmeye yardımcı olduğunu anlatan Fischer, Amerikalı ihracatçının Avrupa’da büyümeye devam edebileceğini belirtti. Fed başkan yardımcısı, Euro bölgesinde doların değer kazanmasını, “ABD ekonomi performansının güçlü” olduğunu gösteren bir faktör olduğuna işaret etti.

Fed para politikasının normale döndükten sonra, faiz oranlarının yükselip, düşebileceğini de ifade eden Fischer, politika yapıcıların uzun dönemde yapacağı rehberliğin önceki yıllara göre daha az rol alacağını söyledi. Fischer, ilk faiz artışından sonra “FOMC’un önceki dönemlerde olduğu gibi 25 baz puan üzerinden artış belirleme veya uzun dönem sıfıra yakın faiz oranı tutma gibi bir planı yok” diye konuştu.

FOMC, para politikasını mümkün olduğunca ‘sağlamlaştırma’ya yönelik olduğunu belirten Fischer, gelecekte verilecek her rehberliğin bu temeller üzerinde olacağını ifade etti. Konuşmasından sonra soruları cevaplayan Fischer, bir katılımcının faiz artışı ne zaman olacak? sorusuna ise “Bu artış haziran veya eylül veya daha sonraki tarih aralıklarında da olabilir. Verilere bağlı olacak.” şeklinde yanıtladı.

Fed, geçtiğimiz hafta yaptı açıklamada faiz artışı için ‘sabır’ibaresini kaldırdığını açıklamıştı. Bu açıklama faiz artışı için önemli bir sinyal olarak yorumlanmıştı.

Fed, 2008 finans krizinden sonra, piyasaları desteklemek amacıyla faiz oranını ‘sıfıra’ yakın tutma kararı vermişti. Fed, piyasalara toplam 4,5 trilyon dolar tahvil desteğinde bulunmuştu.