Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre gelir dağılımında 2014’te 2013’e oranla iyileşme oldu. Gini katsayısı 0,009 gerileme ile 0,391 seviyesinde tahmin edildi.


En yüksek gelire sahip yüzde 20’nin toplam gelirden aldığı pay, geçen seneye göre 0,7 puan azalarak yüzde 45,9 olurken, en düşük gelire sahip yüzde 20’nin payı 0,1 puan artarak yüzde 6,2’yi gördü.

Toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,7'den 7,4'e geriledi.



Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 9,8 artarak 13 bin 250 TL’den 14 bin 553 TL’ye yükseldi.


Toplam gelir içinde en yüksek pay, yüzde 49,1 ile maaş-ücret gelirine ait iken, ikinci sırada yüzde 20,1 ile sosyal transferler, üçüncü sırada ise yüzde 18,5 ile müteşebbis gelirleri yer aldı. Sosyal transferlerin yüzde 93’ünü emekli ve dul-yetim aylıkları, müteşebbis gelirlerin ise yüzde 71,1’ini tarım-dışı gelirler oluşturdu.


Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre değişmeyerek yüzde 15 olarak gerçekleşti.

Okur-yazar olmayanların yüzde 27,7’si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 25,1’i yoksul iken, bu oran lise altı mezunlarda yüzde 12,5, lise ve dengi mezunlarda ise yüzde 5,7 oldu. Yükseköğretim mezunları yüzde 1,3 ile yoksulluk oranının en düşük gözlendiği grup oldu.

Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan ‘sürekli yoksulluk’ oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına oranla son yılda yoksul olan ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsıyor.

Buna göre 2014 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 15,1 olarak hesaplandı.

Yaşam koşullarına ilişkin göstergelerde bir önceki yıla göre iyileşme gözlendi. 2014 yılı sonuçlarına göre nüfusun yüzde 37,2’si konutunda ‘sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi gibi’ sorunlar yaşarken, yüzde 38,7’si (izolasyondan dolayı ısınma sorunu’ ile karşı karşıya kaldı. Nüfusun, yüzde 66,5’i konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri ve borçları olduğunu, yüzde 68,7’si ‘evden uzakta bir haftalık tatili’, yüzde 29’u ‘beklenmedik harcamalarını’ ve yüzde 68,4’ü ‘yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını’ ekonomik nedenlerle karşılayamadığını beyan etti.