Buralardaki esnaf, büyükşehir oldukları için uymaları gereken gerçek usul mükellefiyetine geçirilmeyerek, basit usulde devam edecekler.

Türkiye'de büyükşehir belediyesi haline getirilen illerin sayısı artıyor. Bununla birlikte, büyükşehir belediyelerine dönüşecek bu illerdeki binlerce esnafla ilgili de bazı vergisel değişiklikler gündeme geldi. Hali hazırda 16 olan büyükşehir belediyesi sayısı, yerel seçimlerin ardından Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Ordu ve Van illerinin de büyükşehire dönüştürülmesiyle 30'a çıkacak. Hükümet yeni oluşan bu 14 büyükşehirde 'basit usul'de faaliyet gösteren bakkal, kasap, manav, kırtasiyeci gibi birçok esnafı, büyükşehir olduklarından dolayı uymaları gereken 'gerçek usul' mükellefiyetine geçirmeyerek, daha önce tabi oldukları 'basit usul'de kalmalarını sağlayan bir karar aldı.

HAKSIZ REKABET ENGELLENECEK

Büyükşehir belediyesi sınırları içinde; motorlu taşıtların bakım ve onarımı ile uğraşanlar, lokanta ve benzeri yerleri işletenler, bakkal, kasap, manav gibi mal alım satımı ile uğraşan esnaf, daha maliyetli olan 'gerçek usul'den vergilendiriliyor. Kanun gereği ilk mahalli seçimlerden sonra büyükşehir belediyesi olacak 14 ilin, 'basit usul' vergilendirmeden ayrılıp 'gerçek usul' vergilendirmeye geçmesi gerekiyor. Ancak, yeni büyükşehir olacak illerdeki ekonomik faaliyetlerin zayıflığı, buradaki esnafın Ankara, İstanbul gibi ekonomisi güçlü büyükşehirlerdeki esnafla haksız rekabet şartlarında mücadele etmesi durumunu ortaya çıkarıyor. Bu nedenle de hükümet, bu illerdeki esnafa adil rekabet ortamı sunmak için vergi mükellefiyetlerinde değişikliğe gitmeme kararı aldı.

Küçük esnafı koruyor

Bakanlar Kurulu'nun kararıyla ekonomisi diğer büyükşehirlere göre iyi olmayan yeni illerdeki bakkal, kasap, manav, manifaturacı, lokantacı, otomobil tamircisi gibi binlerce esnaf, büyükşehir sınırları içinde olduklarından defter tutma, KDV ve stopaj yapma yükümlülüğünü içeren 'gerçek usul' vergilendirmeye geçirilmeyecek. Böylece küçük esnafın, 'basit usul' vergi mükellefiyetini sürdürmesi sağlanarak korunacak.

Basit usul mükellefiyetin avantajı

Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin gerçek usulde vergilendirilen mükelleflere kıyasla en önemli avantajı defter tutmamaları. KDV ve stopaj yapma yükümlülükleri de yok. Ayrıca geçici vergi vermemeleri, beyannamelerinin bağlı oldukları odalar yoluyla hazırlanması ve beyan edilmesi de var. Basit usul mükellefi beyannamelerini her yıl şubatta, gerçek usulde ise her yıl martta veriyor.

Yeni Şafak