Turgut Özal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rıdvan Karluk, Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına tepki gösterdi. Hukuki bir gerekçe olmadan kayyum atanmasının mevcut Türk mevzuatına aykırı bir durum olduğunu belirten Karluk, “Maliye Bakanlığı bu konuda herhangi bir kayyum atamasına ilişkin bir eksiklik veyahut ta yasal olmayan bir durum söz konusu olmadığına göre kayyum ataması da hukuk dışı bir davranış.” diye konuştu. Karluk, “Kayyum ataması ekonomik olarak hür teşebbüsün Türkiye’de gerçek anlamda çalışmadığı anlamına gelir.” dedi.

Turgut Özal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Karluk, Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Hukuki bir gerekçe olmadan kayyum atanmasının mevcut Türk mevzuatına aykırı bir durum olduğunu belirten Karluk, “Maliye bakanlığının yaptığı denetim sonucunda kayyum atanmasına ilişkin bir gerçek deliller varsa veyahut bu konuda bir saptama varsa o zaman bir şey söylenemez. Ama bugün ki uygulamaya baktığımız zaman Maliye Bakanlığı bu konuda herhangi bir kayyum atamasına ilişkin bir eksiklik veyahut ta yasal olmayan bir durum söz konusu olmadığına göre kayyum ataması da hukuk dışı bir davranış.” şeklinde konuştu.

KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARININ NOTUNUN DA TÜRKİYE AÇISINDAN KIRILMASI SONUCUNU DOĞURABİLİR

Bu durumun Avrupa Birliği’nin ilerleme raporlarına gireceğini kaydeden Karluk, “Herhalde seçimlerde bir etkisi olur düşüncesi ile Avrupa Birliği ilerleme raporu da 1 Kasım’dan sonraya ertelendi. Çünkü sadece kayyum atamalarıyla basına veya şirketlere yapılan baskılarla ilgili değil bütün Türkiye’deki antidemokratik uygulamalarla ilgili çıkacak olan Avrupa Birliği raporunda bütün bunlar ele alınacaktır. Fakat onlarda 1 Kasım’dan sonraya ertelendi. Eğer kayyum ataması maliye bakanları şartlarına uygun değilse ve yasal olarak olmaması gereken bir durumda kayyum ataması varsa bu hukuki bir davranış olmasa gerek.” dedi.

Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atamasının ekonomik olarak hür teşebbüsün Türkiye’de gerçek anlamda çalışmadığı anlamına gelebileceğini vurgulayan Karluk, “Batılı demokratik bir sistem içinde yer alan Avrupa Birliği’ne aday bir ülkede böyle bir uygulama da Türkiye’nin kredi derecelendirme kuruluşları tarafından farklı bir şekilde yorumlanmasına ve bundan sonraki değerlendirmesinde Türkiye’nin notunun kırılmasına dahi yol açabilecek olan bir gelişmedir. Bu da Türkiye ekonomisi üzerinde gerek gelecek olan yabancı sermaye açısından da gerekse ekonomideki istikrar ve büyüme açısından olumsuz etki yaratır. Çünkü dünya bankasıda Türkiye’nin büyüme hızını düşürdü. Hükümette büyüme hızını revize etti. Dünya ekonomisinde de genel bir durgunluk var. bu Türkiye’nin büyüme hızı üzerinde de olumsuz etki eder. Türkiye’nin ekonomik büyümesi üzerinde olumsuz etkisi kredi derecelendirme kuruluşlarının notunun da Türkiye açısından kırılması sonucunu doğurabilir buda olumlu bir gelişme sayılamaz.” diye konuştu.