Türk kuru meyve sektörü, 2014 yılında yaptığı, 1,5 milyar dolarlık 435 bin ton ihracatını arttırmak üzere yeni ürün çeşitliliğine yoğunlaştı. Türkiye Kuru Meyve ve Mamulleri Sektör Kurulu’nun desteğiyle sürdürülen projeler kapsamında kayısı ve erik üretiminde 24 yeni ürün çeşidiyle ilgili çalışmalar devam ediyor. Kayısıda mevcut ürünlerin farklı özelliklere sahip alt türleri geliştirilirken kurutmalık erik gibi başka ürünler de yetiştirilerek ihracat artışı hedefleniyor.

Kuru meyve sektörünün 2014 yılındaki 435 bin ton ve 1,5 milyar dolar ihracatı içinde kuru kayısı ihracatı 79 bin ton ve 347 milyon dolar ile ikinci sırada yer alıyor. Sektörün 2015 yılı ilk çeyreğindeki kuru kayısı ihracatı ise 11 bin ton ve 62 milyon dolar. Ülkenin doğal yapısı, iklim şartlarının getirdiği avantajlar ve ürünler üzerindeki ar-ge çalışmaları ile söz konusu rakamları daha da yukarılara taşımak mümkün. Bu doğrultuda Ege, Gaziantep ve İstanbul Kuru Meyve İhracatçıları birlikleri temsilcilerinin biraraya gelerek oluşturduğu Türkiye Kuru Meyve ve Mamulleri Sektör Kurulu, ürün çeşitliliği konusunda İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Murat Asma koordinasyonunda yürütülen iki projeye maddi destek veriyor. 2004 yılından bu yana yürütülen “Erkenci ve Orta Mevsim Sofralık Kayısıların Melezleme Yoluyla Islahı” projesi kapsamında, don gibi elverişsiz hava şartlarına dayanıklı, boy, tat ve renk bakımından albenisi yüksek ve ticari değere sahip kurutmalık ve sofralık yeni kayısı türleri, ıslah ve melezleme yollarıyla üretilecek. Yeni türlerin, Malatya'nın yanısıra diğer elverişli bölgelerde de yetiştirilmesi amaçlanıyor.

2010 yılından bu yana yürütülen "Çiftçi Koşullarında Kurutmalık Erik ve Kayısı Örnek Bahçe Kurulumu" projesi kapsamında ise ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen, meyve kalitesi yüksek, yedi erkenci ve dokuz orta mevsim kayısı türünün çiftçi şartlarında denemeleri yapılıyor. Ayrıca Malatya ve çevresi için farklı bir ürün olmak üzere kurutmalık erik yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması amacıyla iki alanda sekiz erik çeşidiyle ilgili çalışmalar yürütülüyor. İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Battalgazi Kampüsü, Hekimhan Sarıkız ve Kalebent köylerinde tesis edilen örnek bahçelerden 2013 yılında elde edilen ilk kayısı ve eriklerin kurutma denemeleri de aynı yıl yapılarak başarılı sonuçlara ulaşıldı.

‘DENEME ÜRETİMİLERİNDEN OLUMLU SONUÇLAR ALINDI’

Malatya'daki Türkiye Kuru Meyve Sektör Kurulu toplantısına katılarak projelerde kaydedilen gelişmeler ve elde edilen sonuçlar hakkında bilgi veren Dekan Asma, şunları kaydetti: “Yedi erkenci ve dokuz orta mevsim kayısının arazi testlerine devam ediyoruz. Çok olumlu sonuçlar aldığımız erkenci Dilbay kayısı çeşidi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca tescil edildi. Söz konusu ürünün yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması amacıyla farklı illerdeki üniversite, araştırma merkezleri ve anlaşmalı çiftçilere fidanlarımızı, deneme dikimleri yapılmak üzere ilettik. Malatya ve diğer illerimizde kayısıya alternatif yeni bir ürün olmak üzere dünya geneli ticarete konu olan Stanley, Grand Prize, President ve D’Agen çeşitlerine ilave olarak ülkemize has çeşitler olan Niğde Sarı Erik, Yeşilyurt, Arapkir-1, Arapkir-2 ve Hekimhan tipi kurutmalık erik çeşitlerine ilişkin deneme çalışmaları da yürütüyoruz. En önemli gelişme ise bir özel sektör firmasının, Malatya'da 300 dekar alan kiralayarak erik yetiştiriciliğine başlaması oldu. Hem yeni kayısı çeşitleri ve hem de kurutmalık erik çeşitlerine ait plantasyonlar oluşturulması konusunda özel sektörün örnek yatırımlarına ihtiyaç duyuyoruz.”

‘İHRACATIN ARTTIRILMASI İÇİN ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ HAYATİ ÖNEM ARZ EDİYOR’

Türkiye Kuru Meyve ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Osman Öz ise ülkenin dünya çapında söz sahibi olduğu kuru kayısıya ait dona dayanımı yüksek, boy, tat ve renk özellikleri farklı yeni çeşitlerin geliştirilmesinin önemini vurguladı. Yeni çeşitlerin ihracata büyük katkı sağlayacağının altını çizen Öz, “ABD ve Fransa gibi ülkelerde üretimi yoğunlaşan ve dünya pazarlarında önemli talep gören kurutmalık eriğin, Malatya başta olmak üzere ülkemizde alternatif ürün olarak yetiştirilmesi de ihracatımıza katkı sağlayacaktır. Ayrıca kayısıda artık ticari düzeyde üretilmeyen, kendine has ekşimsi tadı ve çilli yüzey yapısı ile belirli bir alıcı kesimin aradığı bir tür olan Ürgüp kayısısı gibi ülkemize ait türleri de araştırarak tekrar üretime kazandırmalıyız. Ülkemiz kuru meyve ihracatının arttırılarak sürdürülmesinde ürün çeşitliliğinin ve alt tür çeşitliliğinin sağlanması hayati önem arz ediyor. Bu anlamda Prof. Bayram Murat Asma tarafından yürütülen çalışmaları takdirle karşılıyoruz. Kaynaklarımız ve ilgili mevzuat elverdiği ölçüde kuru meyve sektörü olarak bu çalışmalara destek olmaya devam edeceğiz." diye konuştu.