Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son dönemde finansal piyasalardaki belirsizlik ve artan gıda fiyatlarını göz önüne alarak faiz oranlarını değiştirmediğini açıkladı. Kurumdan yapılan açıklamada ‘’Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir.’’ denildi.

Açıklamaya göre TCMB, banka ekonomistlerine Mart ayı İktisadi Görünüm ve Para Politikası sunumu yaptı. Sunumda işsizlik oranlarının 2014 yılında belirgin bir artış gösterdiği ifade edildi. Ayrıca dış ticaret göstergelerindeki yavaşlamada jeopolitik gelişmelerin, fiyat etkisinin ve zayıf iç ve dış talebin belirleyici olduğu kaydedildi. Sunumda şu ifadelere yer verildi:


‘’Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Dış talep zayıf seyrini korurken iç talebin büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermektedir. Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makro ihtiyati önlemler enflasyonu, özellikle çekirdek enflasyon göstergelerini, olumlu yönde etkilemektedir. Öte yandan küresel piyasalardaki belirsizlikler ve gıda fiyatlarındaki artışlar para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesini gerektirmektedir. Bu doğrultuda Kurul, faiz oranlarının sabit tutulmasına karar vermiştir. Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir.’’

Reel olarak bakıldığında, ihracattaki zayıflamanın daha sınırlı göründüğü bilgisi verilen sunumda, şunlar belirtildi:

"Cari işlemler dengesi 2011 yılından beri iyileşmektedir. 2015 yılında da belirgin bir ek iyileşme olması beklenmektedir. Petrol fiyatlarındaki düşüş cari dengeye olumlu olarak yansımaya başlamıştır. Cari işlemler açığının finansmanı büyük ölçüde uzun vadeli borçlanma ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile sağlanmaktadır." denildi.

Yapılan sunumdagıda fiyatlarındaki yüksek seyir TÜFE enflasyonunu olumsuz yönde etkilediği ifade edilerek, yakın dönemde enflasyon beklentilerinde sınırlı bir artış gözlendiği aktarıldı Merkez Bankası'nın son dönemde finansal piyasalardaki belirsizliği ve artan gıda fiyatlarını göz önüne alarak faiz oranlarını değiştirmediği belirtilen sunumda şu ifadeler yer aldı:

"Getiri eğrisinin yataya yakın olması TCMB'nin sıkı likidite politikasını yansıtmaktadır. Sıkı para politikası duruşu ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Tüketici kredileri ticari kredilere göre daha yavaş büyümekte ve bu gelişme dengelenme sürecine ve finansal istikrara katkı yapmaktadır. Mevduat dışı yükümlülüklere dair zorunlu karşılık tedbirlerinin açıklandığı dönemden sonra yükümlülüklerin vadesinde bir miktar uzama eğilimi olduğu gözlenmektedir. İhracat reeskont kredileri TCMB’nin döviz rezervlerine katkı yapmaya devam etmektedir."

Merkez Bankası’nın yakın dönemde döviz likiditesine dair alınacak önlemler ise şöyle:
"Daha esnek döviz satış ihaleleri. Rezerv opsiyon katsayılarında değişiklik. Kısa vadeli mevduat dışı yükümlülükler için yabancı para cinsi zorunlu karşılık oranlarının artırılması. Bankaların TCMB’den alabilecekleri bir hafta vadeli döviz depolarının faiz oranlarının düşürülmesi. " olarak sıralandı. Öte yandan sunumda ülke kapsamı genişletilmiş ve zincirleme ağırlık metodu kullanılarak hesaplanan yeni reel efektif kur endeksinin, 6 Nisan 2015 tarihinden itibaren resmi olarak yayımlanmaya başlanılacağını duyurdu.