Haşıllama, yıkama, haşıl sökme, merserizasyon, ağartma, boyama-baskı, apre ve diğer terbiye işlemlerinin gerçekleştirildiği kurulu kapasitesi günlük 10 ton üzerinde olan tekstil tesisleri Tekstil Sektöründe Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Tebliği kapsamına alındı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı söz konusu tebliğde yapılan değişiklik bugün yürürlüğe girdi.

Tebliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının (a),(b),(c),(ç) ve (f) bentleri, “Bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasının sağlanması için kirliliğin kaynağında engellenmesi, Her türlü faaliyet sırasında doğal kaynakların, hammaddenin ve enerjinin verimli kullanımının sağlanması için temiz üretim teknolojilerinin teşvik edilmesi, Meydana gelen her türlü emisyon, deşarj ve atıkların oluşumunu engelleyen, kaynağında azaltan ve/veya geri kazanımını sağlayan çevre ile uyumlu teknolojilerin kullanılması, Herhangi bir ürünün, üretim aşamasında çevreye zarar vermeyecek veya bunun mümkün olmaması durumda en az zarar verecek şekilde tasarlanarak imal edilmesi, Hazırlanacak temiz üretim planlarında, her tesisin birim üretim başına; su tüketimi, enerji tüketimi, atıksu miktarı, kirlilik yükü, hammadde tüketimi, çamur miktarı, hammadde değişikliği ve üretim tekniklerinde yapılacak değişiklikler gibi bu Tebliğin eklerinde yer alan hususlarla uyumlu, izlenebilir temiz üretim hedeflerine yer vermesi.” şeklinde değiştirildi.

Bu fıkraya “Tebliğ ekinde yer almayan ancak tesiste uygulanan ve Temiz Üretim Planında sunulan farklı MET uygulamaları için İl Müdürlükleri tarafından gerekli görülmesi durumunda Bakanlığın uygun görüşünün alınması.” şeklindeki (ğ) bendi eklendi.

"BAKANLIK TARAFINDAN İZLEME VE DENETİM PROGRAMLARI

Tebliğin 10. maddesi “Bu Tebliğe konu olan tesislerin değerlendirilmesi için Bakanlık tarafından izleme ve denetim programları hazırlanır.” diye değiştirildi.


Tebliğin Ek-1’inde ise şu değişiklik ve ilaveler yapıldı:

“Ekipmanların titreşimini azaltmaya yönelik önlemlerin alınması ve duvarlarda ses izolasyonunun yapılması, Tüm kimyasal maddelerin, Güvenlik Bilgi Formlarında verilen talimatlara göre saklanması ve depolanması, Flottenin kumaş hareketi ile çalkalanmadığı yerlerde flottesiz hava-jetlerin kullanılması, Su ve enerji tüketiminin kontrol edilmesi ve kayıt altına alınması, Termofiksaj işleminin yıkama öncesinde gerçekleştirilmesi ve ramözden çıkan hava emisyonlarının, yağların ayrı olarak toplanmasına ve enerji geri kazanımına izin veren kuru elektrofiltrasyon sistemleri ile arıtılması, Kükürtlü boyar maddeler için MET; Baskı boya çamuru için MET; çamurdan atıksu geri kazanımıdır (Koagülasyon/çöktürme ön arıtma aşamasından sonra baskı boya çamuruna mikrofiltrasyon/ultrafiltrasyon (polipropilen filtreler ile) uygulaması ile su geri kazanımı (% 90 oranında) mümkün olmaktadır. Mikrofiltrasyon/ultrafiltrasyon sonrası nanofiltrasyon uygulaması, baskı boyamada yıkama suyu niteliğinde su sağlayabilmektedir), .Ağartma işlemlerinde mümkün olan durumlarda daha düşük sıcaklıklarda aktive olan, daha düşük çevresel etki oluşturan yenilikçi kimyasalların kullanımıdır (enzimlerle ağartma, ozonla ağartma gibi). Boyama atıksularının ozonlama ile geri kazanımı ve tekrar kullanımı (boyama atıksularının (özellikle dispers boyanmış poliamid) ozonlama ile renksizleştirilmesi ve renksiz hale getirilen bu atık boyama banyosunun yeniden kullanımı mümkündür. Bu yolla atık boyama banyosu tekrar tekrar kullanılarak su tasarrufu ve atık yükünde azalma sağlanabilmektedir) Kostiğin kaynağında minimize edilmesi”

Aynı Tebliğin Ek-2’sinde yer alan D.5.1., D.7.9., D.7.12. ve D.7.13.bölümleri şöyle:

D.5.1. Koagülasyon/flokülasyon (Boyar madde içeren tekstil atıksularından renk gidermek için hem inorganik (alüminyum sülfat, kireç, magnezyum ve demir tuzları) hem de organik (polimerler) koagülanlar, tek tek veya kombinasyonlar olarak kullanılır. Tekstil sektöründe kullanılan boyaların çok çeşitliliğinden ve renk deşarj limitleri yüzünden inorganik koagülanlarla yeterli sonuçlar elde edilememektedir. Çok büyük miktarda çamur oluşturmaları dezavantajdır. Organik polimerler daha iyi renk giderimi ve düşük çamur üretimi göstermesine rağmen koagülasyon/flokülasyon sonucunda meydana gelen çamurun bertarafında olumsuz etkileri bulunmaktadır. Katyonik polimerler de renk gideriminde dispers, küp ve sülfür boyalar içeren tekstil atıksularında etkili olmasına rağmen reaktif, azo, asit ve bazik boyalar içeren atıksulardan renk gidermede etkili değildirler. Fakat fosfor seviyesini düşürme avantajları vardır).

D.7.9. Aktif çamur sistemi+flokülasyon/çökelme+kum filtresi uygulaması (Aktif çamur prosesiyle biyolojik olarak arıtmayı takiben uygulanan flokülasyon/çökelme ile (demir 3-klorür ve sönmüş kireç) ilave renk giderimi gerçekleştirilebilir ve daha sonra atıksu kum filtrelerinden geçirilerek üçüncül arıtım uygulanabilir. Bu sistemde çıkış KOİ değeri 100 mg/L’ye kadar düşürülebilir).

D.7.11.1. Aerobik arıtma ve nanofiltrasyon ile arıtma (Aerobik olarak aktif çamur prosesi ile ön arıtılmış tekstil atıksularına nanofiltrasyon uygulaması ile genellikle >%85 KOİ, >%90 renk ve yaklaşık %50 iletkenlik giderimi sağlanabilir).

D.7.11.2. Anaerobik arıtma ve nanofiltrasyon ile arıtma (Anaerobik olarak ön arıtılmış tekstil atıksularına nanofiltrasyon uygulaması ile genellikle >%85 KOİ, >%90 renk ve yaklaşık %50 iletkenlik giderimi sağlanabilir).” şeklinde değiştirildi.