ALB Forex Analisti Enver Erkan'ın raporuna göre FED’in faiz artırımını ertelemesi ile rahatlayan yatırımcılar, ABD, Çin ve Avrupa’dan gelecek haberlere odaklandı.

Raporda şu ifadeler yer aldı:

“FED faizlerinin aynı seviyede kalmaya devam edeceği öngörüleri tüm dünyada ’hoş geldin risk iştahı’ şeklinde yankı buldu. Dünya istihdam verileri, IMF’nin global ekonomik büyüme tahminlerini aşağıya çekmesi de bu görüşleri teyit ediyor. Bu durum gelişmekte olan ülkeleri ön plana aldı. Geçtiğimiz hafta gelişen ülke kur sepetinde dolara karşı güçlenme ilgi çekici. ABD’de görülen sakin veri akışı da gelişmekte olan ülke para birimlerinin lehine olan bir diğer faktördü. Gelişmekte olan ülke kurlarının dolar karşısında daha güçlü bir konuma gelmiş olmasıyla beraber lira da bu olumlu havaya iştirak etti. Ancak global bir anlayışla yorum yapıldığında, gelişen ülke kurları içinde değer elde etmede lira orta sıralarda kalıyor. Kısa vadede kurda rahatlama olsa da uzun vade de lira yatırımcısının temkinli olması gerektiği bir dönemdeyiz.

Geçtiğimiz hafta dünyada esen bahar havasının gölgesinde kalan, sınır bölgelerimizde yaşanan yoğunluk ortaya çıkan jeosiyasi olaylar daha fiyatların içerisinde değil. Partilerin seçim çalışmalarının da devam ettiği bu dönemde belirsizlikler ve riskler çokça telaffuz edilmese de göz önünde bulundurulmalı. Bu hafta ülke içinde Ağustos ayına ilişkin cari denge verisi ön planda olacak. Eylül ayı enflasyon rakamlarının ardından Merkez Bankası sessizliğini koruyor. İçeride ekonomik verilere bakıldığında olumlu bir tablo ortaya koyulması güçtür. Ancak söz konusu olumsuz tabloya rağmen, FED’in faiz artırımını Eylül ayında pas geçmesi ve Aralık ayı ile ilgili ihtimallerin de zayıflaması Merkez’in elini rahatlatıyor. Merkez’e manevra alanı yaratan bir diğer etmen ise geçtiğimiz hafta gevşeyen döviz kurları oldu. Bu etmenleri göz önünde bulundurduğumuzda Merkez’in siyasi belirsizlik sürecinde faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmesi ihtimaller dâhilinde yer almıyor. ABD’de sakin gündem dönemi de bu hafta geride kalacak. Geçtiğimiz hafta takip ettiğimiz tutanaklara göre, FED’in faiz arttıramamasının sebebi küresel ekonomilerdeki yavaşlama ve aşağı yönlü riskler. Ancak gelen son veriler ABD ekonomisine yönelik algıyı da bozdu. FED kendi verilerini de izlemek zorunda. Bu sebeple bizleri bekleyen haftada ABD’de enflasyon ve perakende satışlar verileri ön planda yer alacak. FED orta vadede yüzde 2 enflasyon hedefini ve ekonomik aktiviteye ilişkin sinyalleri alabilmek için bu hafta ABD’de açıklanacak veriler birincil derecede önem taşıyor.
Bu hafta küresel piyasalarda veri akışı yoğun görünmektedir. ABD’de perakende satışlar, ÜFE, TÜFE ve sanayi üretimi verilerini izleyeceğiz. Euro Bölgesi’nde TÜFE ve sanayi üretimi, Çin’de ise ticaret dengesi, TÜFE ve ÜFE verileri izlenecektir. Teknik olarak bu hafta haftalık bazda endekste 80.000 seviyesi önem arz etmektedir. Endekste anlamlı yükseliş denemelerinin görülebilmesi için, 80.000 seviyesi üzerinde kalıcı hareketler görmemiz gerekmektedir. Bu kapsamda yükselişlerde 82.500 ve 84.000 direnç seviyeleri ön planda yer alabilir. Endekste gevşeme görülmesi durumunda ise 77.500 ve 75.000 destekleri izlenecek destek seviyeleridir.”