Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu, "Yerli otomobilin içten yanmalı ve konvansiyonel olmayacağını görüyoruz. Orada oturmuş, büyük oyuncuların bulunduğu bir alan var." ifadelerini kullandı. Kavranoğlu, yerli otomobilin elektrikli ve hibritli model olacağını bildirdi.

OYDER Otomotiv Kongresi, Grand Tarabya Hotel’de devam ediyor. Otomotiv sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getiren kongreye Group 1 Auto CEO’su Earl Hesterberg, ICDP Genel Müdürü Steve Young da katıldı. Kongrede söz alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu, Ar-Ge, Ür-Ge ile inovasyonun öneminin giderek arttığına işaret etti. Kavranoğlu, Türkiye’nin bu alanlara odaklanması, ileri ürünler ortaya koyması temennisinde bulundu. Kavranoğlu, şu an yerli üretimin ele alınması; yazılım ve telekoma uyarlanmasını savundu. Türkiye için yerli otomobilin önemli olduğunu anlatan Davut Kavranoğlu, şunları ifade etti:

“Bizim yerli otomobil ile ilgili rüyamız var. 1960’ların sonunda girdiğimiz otomobil üretiminde dilediğimiz yere gelemedik. Üretimimiz ve yan sanayimiz ilerledi ama hala yerli markamız yok. Kore ve Türkiye aynı sene otomobil ile ilgili faaliyetlere koyuldu. Aynı sene Kore ABD’nin bir şirketi, Türkiye diğer şirketi ile anlaşıp üretime girdi. Şu an Kore’nin dünya çapında markaları var, biz de yola devam ediyoruz. Türkiye’nin otomobilde markası olması temennimiz. Tabii yerli otomobilin içten yanmalı ve konvansiyonel taşıt olmayacağını görüyoruz. Orada oturmuş, büyük oyuncuların bulunduğu bir alan var. Biz yerli otomobilin elektrikli ve hibritli model olmasını öngörüyoruz. Onu da yakında açıklayacağız."

OYDER Başkanı Alp Gülan da yerli otomobil ile ilgili olarak, “Konvansiyonel yapıda üretim ile yerli otomobil markası yaratmanın kolay olmayacağı ancak elektrikli ve hibritlinin önemli imkan sunduğu kanaatindeyiz. Burada kamunun ve sanayicinin el ele vermesi ile üretilecek yerli otomobili satmak için umutluyuz.” dedi. Vergi oranlarından şikayet eden, bu anlamda Avrupa’da 2006’da girdiği bir diyalogu paylaşan Gülan, şöyle devam etti:

“Brüksel’de bir araya geldiğimiz muhatabımız sordu. O tarihlerde 1.600 cc’ye dek yüzde 37, 1.600-2.000 cc aralığında yüzde 60, 2000 cc’yi aşan taşıtlar için yüzde 80 ÖTV oranları vardı; bu oranları kendilerine sunduğumuzda şaşırdı. Bunlara KDV’nin de ilave edildiğini duyunca şaşkınlığı arttı. Şu anki oranları görse ne derdi bilmem. Bu önemli bir konu. Ama şu muhakkak; sektörün ilerlemesi adına, ihracatın artması adına kuvvetli iç satış olmazsa olmazdır. İç satış güçlü olmazsa yeni yatırımcının gelmesi kolay olmayacak. Dünyada üretim ve satış doğuya kayıyor. 2018’de 100 milyon taşıt üretilecek. Tek Çin’de 30 milyon üretilecek. Kuvvetli iç satış olmaması durumunda yeni yatırımcının ülkeye gelmesi güç.”

Tofaş, Renault gibi markaların CEO’larının bulunduğu Otomotiv Kongresi’nde sunum yapan Group 1 Auto CEO’su Earl Hesterberg ise satışlarında ve karlarında rol oynayan öğelerden söz etti. Hesterberg, parça ve servis gelirlerinin satış gelirleri içinde payının yüzde 12’sini, brüt karları içinde yüzde 41 payı bulunduğunu açıkladı.