ADANA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin, "Şu anda yapılması gereken en önemli şey bunların oluşturmaya çalıştığı toplumsal ve siyasi uçuruma müsaade etmemektir. Başta siyasi parti liderleri olmak üzere bütün kesimlerin bir araya gelerek ortak bir duruş sergilenmesi bu terör eylemine karşı verilecek tarihi ve ahlaki büyük bir cevap olur" dedi.

Ömer Çelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, terör saldırısında hayatını kaybedenlere rahmet, yaralananlara ise geçmiş olsun dileğinde bulundu.

Olayın gerçekleştiği yerin, miting dışında da kalabalık bir alan olduğunu belirten Çelik, terör saldırısını "katliam" girişimi olarak nitelendirdi.

Saldırının zamanlamasına dikkati çeken Çelik, şunları söyledi:

"Türkiye seçime gidiyor. Bu açıdan dikkat etmek lazım. Türkiye her zaman sağlıklı seçim yapan bir ülke. Etrafımızda pek çok ülke sandığa ulaşmak için büyük mücadeleler verirken Türkiye bir sene içinde bir kaç seçimi sağlıklı bir şekilde ufak tefek tartışmaların dışında gerçekleştirebilen bir ülke. Şimdi yeni bir seçim daha yapılacak. Bu seçiminde sağlıklı bir şekilde gerçekleşmemesi için hiçbir sebep yok. Bu saldırılar, zamanlaması itibariyle seçim sürecine ve demokrasimize, sivil siyasete, partilerimize dönük bir suikast girişimi aynı zamanda. Bu saldırılarla toplumsal dinamikler şekillendirilmeye çalışılıyor. Toplumsal dinamiklerde travmalar oluşturulmaya çalışılıyor. Siyasi dinamikler de şekillendirilmeye çalışılıyor. 20 gün sonra Türkiye yeni siyasi dinamiklere kavuşacak ve yeni bir yönetim tablosu ortaya çıkacak şimdikinden farklı olarak. Bütün bunları şekillendirmeye çalışan bir zamanlamada olduğu gözüküyor." 

- "Tüm siyasi partiler terörü lanetleyen bir duruş ortaya koymalı" -

Bu tip terör saldırılarıyla Türkiye'nin hangi denkleme itilmek ve nasıl içe kapatılmak istendiğini gördüklerini anlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda yapılması gereken en önemli şey, bunların oluşturmaya çalıştığı toplumsal ve siyasi uçuruma müsaade etmemektir. Başta siyasi parti liderleri olmak üzere bütün kesimlerin bir araya gelerek ortak bir duruş sergilemesi bu terör eylemine karşı verilecek tarihi ve ahlaki büyük bir cevap olur. Türkiye'nin nasıl içe kapatılmak istendiğini tecrübemizle görüyoruz. Bunları boşa çıkartacak kapasitemiz ve siyasi yeteneğimiz var. Türkiye'yi içe kapatmak doğal dinamiklerinden koparmak, doğal siyasi dinamiklerine müdahale etmek için geçmişte de terör bir yöntem olarak kullanıldı. Şimdi de gördüğünüz gibi vatandaşlarımız arasında bir kaos çıkartmak üzere, toplumsal dinamiklerde bir kaos çıkartmak üzere, siyasi dinamikleri belli bir yönde şekillendirmek üzere 1 Kasım seçimlerine ve demokrasimize bir suikast girişimi olarak önümüze geliyor zamanlaması bakımından. Amasız ve keşkesiz olarak bütün siyasi partiler başta olmak üzere, toplumun tüm kesimlerinin sivil toplum örgütlerinin bir ortak dayanışma, birlik, beraberlik içerisinde bu teröre karşı bir ve bütün olarak tavır alınması gerekiyor."

- "Bütün vatandaşlarımızı sağ duyuya davet ediyorum"

 Terör eylemlerinde, toplumun başka kesimlerini hedef gösterecek şekilde bir takım toplumsal örgütlenmeler ya da hareketlenmeler üretmeye çalışılmasının terör eylemlerine hizmet edeceğini anlatan Çelik, şunları kaydetti:

"Bütün vatandaşlarımızı sağduyuya davet ediyorum. Kaybettiklerimiz kendi vatandaşlarımız, giden canlar bizim canlarımız. Hakikaten içimiz yanıyor. Bu acı, çok büyük bir acı. Bundan sonraki hayatımızda da hiç bir zaman unutmayacağımız bir acı. Bu acının üzerinden de terör eyleminin çok boyutlu hedefler peşinden koştuğunu görüyoruz. Daha büyük acıları yaşamamak ve ülkemizde daha büyük sıkıntılara mahal vermemek için bunları boşa çıkarmalıyız. Burada Sayın Başbakanımızın açıklamalarını dikkatle takip etmek gerekir. Sayın Başbakanımız programlarını 3 gün boyunca iptal etti ve krizi bizzat yönetiyor. Üç günlük mesaisini buna verecek. İlgili bütün birimler teyakkuz halinde bunun açığa çıkması için uğraşacaklar. Bu noktada güvenlik tedbirleri kadar önemli olan şey, siyasilerin ve sorumlu kişilerin vereceği mesajdır. Bunu hemen bir suçlamaya dönüştürmek ve hemen bir takım adresler üzerinden meseleyi tartışmak, somut bulgular olmaksızın bu terörün amacına zemin ve atmosfer oluşturur. Şu anda soğukkanlı bir biçimde sükunetimizi koruyarak yaşadığımız bu büyük acıya rağmen bu krizi yönetmek zorundayız."

Saldırının acısının bütün parti teşkilatı ve üyeleri tarafından hissedildiğini belirten Ömer Çelik, parti olarak müzikli ve coşkulu çalışma yapılmasını 3 gün boyunca yasakladıklarını açıkladı.

Saldırıyla büyük bir katliamın hedeflendiğini vurgulayan Çelik, "Türkiye'de, çeşitli kesimlerin toplantılarına dönük geçmiş yıllardan beri çeşitli terör eylemleri gerçekleşmişti. Burada, şu kesime karşı yapıldı, şu organizasyona karşı yapıldı diye düşünmemek gerekir. Bu hepimize karşı yapılmıştır. Bu terör eylemi orada toplanan vatandaşlarımıza değil. AK Parti'ye karşı da yapılmıştır. CHP'ye karşı da yapılmıştır, MHP'ye karşı da yapılmıştır. Toplumun bütün kesimlerine karşı yapılmıştır. Bu milletçe yaşadığımız bir acıdır. Miting alanında bulunan herkesle dayanışma içerisindeyiz. O vatandaşlarımızın acılarını paylaşıyoruz. Türkiye'yi Türkiye yapan bütün renklere bütün kimliklere bütün unsurlara dönük bir saldırı olarak görüyoruz" diye konuştu.

- "Bütün küresel sistemi bütün ülkelerin karşı karşıya olduğu bir terör eylemidir"

Suriye'deki gelişmeler bağlamında pek çok terör örgütünün Türkiye'ye dönük "niyeti"nin olabileceğini ifade eden Ömer Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ama herhangi bir ülkeyi, her hangi bir grubu suçlamak doğru olmaz. Pek çok ülkenin ordusu orada, pek çok ülkenin askeri orada. Dolayısıyla burası biraz daha terör örgütlerinin ilgisini çeken bir ülke haline geldi. Buraya Türkiye'nin şimdiye kadar ki toplum merkezli, ılımlı muhalefet merkezli gözlüğüyle bakmayanlar, buraya sadece askeri güvenlik ve müdahaleler temelinde bakanlar, bize göre çok yanlış yapıyorlar. Burası, Afganistan ve Vietnam sendromlarını aynı anda oluşturabilecek bir bataklığa dönüşüyor. Allah korusun bu şekilde olursa burası dünyanın bütün terör örgütlerinin merkezi haline gelecek. Suriye'nin istikrara kavuşması, küresel istikrar için olmazsa olmaz şartlardan bir tanesi. Bu kaos devam ettiği zaman, Esed rejiminin orada kalması, her geçen gün orada El Kaide gibi DAEŞ gibi unsuların çoğalmasına yol açıyor. Terör örgütlerinin daha çok palazlanmasına yol açıyor bu kaos. Bu kaosu, sadece BM Güvenlik Konseyi ülkelerinin bile birbirine zıt, askeri müdahalelerle halletmesi mümkün değil. O zaman Suriye'de herkes kendi Afganistan'ını yaratmış olur, kendi Vietnam'ını yaratmış olur. Bu da bölge için büyük bir kaos olduğu gibi terör örgütlerini buradaki etkinlikleri bütün dünya için bir kaosa dönüşebilir. Mesele sadece Türkiye'nin karşı karşıya olduğu bir terör eylemi değildir. Bu terör eylemi bütün küresel sistemi bütün ülkelerin karşı karşıya olduğu bir terör eylemidir. Bugün Ankara'da olan bir şeyin yarın diğer başkentlerde olmamasının bir garantisi yoktur. Dolayısıyla, tüm bunlara ortak tutum, ortak tavır geliştirmek gerekir."