İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ’Dünya 5’ten büyüktür’ sözleri hangi ülkelerden destek buldu", "FETÖ’cüler neden inlerinden çıkamadı", "Biden neden sempatik görünmeye çalıştı","Ahmet Necdet Sezer’in siyahı, benzetmesi kim için yapıldı", "Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’ye hangi tekliflerde bulundu", "FETÖ’nün hedefinde neden THY var" sorularına cevap aradı.
Batuhan Yaşar’ın "65 ülke neden 10 bin DAEŞ’liyi yenemez?" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:
"Türkiye, BM sonbahar toplantılarına damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı New York’tan âdeta rüzgâr gibi geçti. 15’e yakın devlet ve hükümet başkanı ile ikili görüşme, bir o kadar da tema zirveleri, STK ve yemekli toplantılar..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle BM Güvenlik Konseyine yönelik eleştirisi bu kez ABD basınında geniş yer buldu.
Artık uluslararası siyaset literatürüne giren “Dünya 5’ten büyüktür” sözü bu kez Japonya ve Fransa’dan da destek görüyordu..
FETÖ ininden çıkmadı...
Önceki gezilerin aksine FETÖ’cüler; sanki bir yerlerden talimat almışçasına inlerinden dışarı çıkmadı.
Birileri ‘yeterince başımız belada sizinle de uğraşamayız, ortadan kaybolun’ demişti.
Önceki ABD ziyaretlerinde her türlü çirkefliği yapmaktan geri durmayan FETÖ başrol oyuncuları bu kez BM Genel Merkezinin olduğu Manhattan adasını terk etmişti.
Biden 32 dişiyle yine başrolde
1.5 ay sonra emekliye ayrılacak ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile el sıkışırken aynı Ankara’daki gibi sevimli görünme çabası dikkat çekiciydi. Dişlerine dair detaylar hafızalarda. Herhâlde danışmanları "FETÖ’yü malum veremeyeceğiz, olabildiğince sempatik görün" demişler.
Bir de oyalamaca oyununun sürmesi için "Tutuklanma talebi konusunda daha somut deliller geldi" gibi ifadeler kullanmasını istemişler herhâlde.
"Keşke Mars’a gitseydi de bize gelmeseydi" sözünü de pekâlâ bu kapsama dahil edebiliriz.
Ama bunlar Türkiye’nin karnını doyurmuyor.
Daha önce de yazdık, Obama topu çoktan yeni başkana attı. Geçenlerde bir siyasetçi Obama için "Ahmet Necdet Sezer’in siyahı" demişti.
8 yıl boyunca ne yaptı, aklınızda kalan bir şey var mı? Kendisini ekonomide başarılı bulanlar var ama. Onlara Amerika’nın tarihindeki en büyük ekonomik krizlerden birini Obama ile yaşadığını hatırlatıyoruz.
Biz tekrar konumuza dönelim..
Bu son gezi ile ABD bir şeyi çok daha iyi anladı:
Türkiye, FETÖ konusunda ayağını gazdan hiç çekmeyecek.
Heyetteki önemli bir isim "Türkiye’nin kararlı duruşunu gördüler ve hiç vazgeçmeyeceğimizi düşünüyorlar. Artık ciddi ciddi formül arıyorlar" dedi.
Cumhurbaşkanı, ABD’de yaşayan Türk toplumunu da göreve çağırdı, siyasette daha etkin yer almalarını istedi.
Edindiğimiz bilgilere göre, FETÖ için Washington’da 3’ncü ülke, daha doğrusu Kanada formülü giderek ağırlık kazanıyor. Ama hemen değil.
Seçimlerden sonra nasıl bir tablo çıkacağı ve CIA’nin iç dengeleri belirleyici olacak.
Ama Biden’ın -somut kanıtlar geldi, daha da güçlü deliller gelebilir- gibi komik sözleri ABD’nin Türk kamuoyundaki, ‘FETÖ koruyuculuğu’ izlenim katsayısını yükseltiyor.
ABD’ye "bu işi beraber bitirelim" teklifi...
Cumhurbaşkanı’nın New York ajandasında FETÖ’nün ardından Suriye yer alıyordu. Fırat Kalkanı harekâtı ile kısa sürede 1000 kilometrekarelik alan terör unsurlarından temizlenip, ABD’nin ‘DAEŞ ezberi’ bozulunca tüm dikkatler yeniden Türkiye’ye çevrildi.
Cumhurbaşkanının verdiği bilgiler dikkat çekiciydi. Âdeta dünyanın mantık çerçevesinde yeniden muhakeme yapmasını sağladı.
Ters giden bir şeylerin olduğu görüldü.
Nasıl olur da koalisyon içinde yer alan 65 ülke, 10 bin kişilik DAEŞ grubuyla baş edemiyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’ye "gelin el ele verelim bu DAEŞ işini bitirelim" teklifi aynı zamanda PYD’ye vurulacak yeni darbe olarak değerlendirildi.
Türkiye, ABD’nin işbaşına gelecek yeni yönetimi ile Suriye’de daha yakın çalışma imkânı bulabilir. Suriye konusunda ezberler bozulabilir.
Ama olumlu konuşmak için henüz çok erken, biraz daha beklemek gerekiyor.
Gerçek olan bir şey var ki, ABD, Suriye konusunda giderek Türkiye retoriğine yakınlaşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle ABD dış politikasında etkili olan Yahudi toplumu temsilcileri ile bir araya gelmesi önemliydi. Yahudi kanaat önderleri gelişmelerden memnundular ve daha büyük adımlar beklediklerini söylemekten çekinmediler. Ankara-Tel Aviv hattında önce büyükelçilerin atanması gerekiyor. Bunun bu ay bitmeden gerçekleşmesi bekleniyor.
Gizli servisin güvenlik alarmları
New York’taki güvenlik alarmları hayatı çekilmez kılıyor. Bomba ihbarları gerekçesiyle otel ve caddelere giriş çıkışlar kapatılıyor. İçerideyseniz kalp krizi dahi geçirseniz gizli servis dışarı çıkmanıza izin vermiyor.
Adım başı karşılaştığınız silahlı polisler, durdurulup bomba araması yapılan araçlar bir yerlerden tanıdık geliyor.
Terör de globalleşmiş..
Arada okyanus da olsa Avrupa ile Amerika’nın farkı kalmamış.
FETÖ’nün hedefinde THY var...
New York’ta THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı ile de sohbet etme imkânı bulduk.
Aycı, darbe girişiminin bütün olumsuzluklarını bir bir atlattıklarını açıkladı ve ekledi:
"Orta Doğu ve Uzak Doğu’yu toparlamaya çalışıyoruz."
Başkan Aycı, Paris’te Air-France uçağında uyuşturucu yakalandığı, ama ertesi gün bir Fransız gazetesinde THY uçağının resminin basıldığını söyledi.
Evet tahmin ettiğiniz gibi:
Bu işin altından da FETÖ parmağı çıktı.
Aynı Viyana Havaalanında olduğu gibi.
Biten hiçbir şey yok. FETÖ işi daha yeni başlıyor. Kendimizi kandırmayalım.
İki kez deneyen üçüncü için planları çoktan yapmamış mıdır?"