Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ali Haydar Konca, seçim hükümetine zorunluluktan ve anayasal hakları çerçevesinde yer aldıklarını ifade ederek “İçinde bulunduğumuz hükümet siyasi programlarının ortaklaştığı bir koalisyon hükümeti ya da dahil olduğumuz bir AKP hükümeti değildir.” dedi. Türkiye-AB ilişkilerin tarihinin en sorunlu dönemi içinde olduğunu kaydeden Konca, HDP’li bir bakan olarak silahların gömülmesi çağrısında bulundu.

Geçici hükümette HDP’den AB Bakanı ve Başmüzakereci Bakanı olan Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca, bakanlıkta düzenlediği sohbet toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Konca, “Bugün üstlenmiş olduğum AB Bakanlığı görevini halkımızın vermiş olduğu sorumluluk ve partimizin ortaya koymuş olduğu irade doğrultusunda geliştiğini bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Her şeyden önce şunu belirtmem gerekir ki içinde bulunduğumuz hükümet siyasi programlarının ortaklaştığı bir koalisyon hükümeti ya da dahil olduğumuz bir AKP hükümeti değildir. AKP’li bakanlıkların çoğunlukta olması bu hükümetin AKP hükümeti olduğunu göstermez.” diye konuştu. Türkiye’nin hükümetsizliğe mahkum edildiği bir süreçten sonra Anayasa'nın kendilerine sunduğu yetki ile kurulmuş bir seçim hükümeti olduklarının altını çizen Konca, yüklendikleri sorumluluğun bir zorunluluktan kaynaklandığını vurguladı.

“Ben halkımın vekili, halkımın bakanıyım.” diyen AB Bakanı Konca, halkın oyları ile göreve gelmiş bir bakan olarak halka tepeden bakmayacağını ifade etti. Kurulan seçim hükümetinin her şeyden önce seçim güvenliğini sağlamak durumunda olduğunu kaydeden Konca, “İçine girdiğimiz şiddet sarmalından bir an önce çıkmak ve ivedilikle akan kanı durdurmak son derece hayatidir. Silahların susması ve şiddete son verilmesi tüm halkımızın temel talebidir. Seçim hükümetimizin birinci gündemi toplumsal barışımızı hızla tesis edecek somut politikaları hayata geçirmek ve seçim güvenliği açısından kendisine verilen görevi layığı ile yerine getirmek olmalıdır.” dedi.

AB BAKANI: GELİNEN NOKTADA AB SÜRECİ EN SORUNLU DÖNEMİNİ YAŞIYOR

Son 13 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti hükümetlerin özellikle iktidarın ilk yıllarında AB üyelik sürecinde yoğun çaba sarf ettiğini ifade eden AB Bakanı Konca, şunları kaydetti: “Ancak, daha sonra AB ilişkilerinde bir ilerleme kaydedilmediği ve AB ilişkilerin bir anlamda ‘dondurulduğu’ da ayrı bir gerçektir. 2002 yılı seçimleriyle iktidara geldikten sonra Türkiye’nin AB’ye girebilmesi için gerekli adımların atılacağı vaadiyle büyük bir atağa kalkan AKP hükümeti, toplumun geniş kesimlerinden de destek görmüştür. Ancak, gelinen noktada AB süreci en sorunlu dönemini yaşamaktadır. Biz, daha önce sergilenen yetersizliklerin yanı sıra Avrupa’nın içinde bulunduğu güncel ve siyasal sorunları da göz önünde bulundurarak kendi özgül siyasetimizi oluşturacağız.”

Konca, Türkiye-AB ilişkilerin iyi gitmediğini anlattı.

GEREK DUYULMASI HALİNDE SAYIN BAŞBAKAN'LA KONU GÖRÜŞÜLECEK

Başbakan Davutoğlu’nun atamaları durdurduğu genelgeden bugün haberdar olduğunu ifade eden AB Bakanı Konca, “Bakanlarla alakalı özel atamalarda ben Sayın Başbakan’ın engelleyici olabileceğini zannetmiyorum. Gerek duyulması halinde Sayın Başbakan’la konu görüşülecektir. Bize (HDP’li bakanlara) yönelik bir uygulama olduğunu düşünmüyorum.” dedi.

HDP’Lİ BAKAN’DAN AÇIK ÇAĞRI: SİLAHLAR GÖMÜLMELİDİR

Bir soru üzerine kendilerinin şiddet nereden gelirse gelsin karşı olduklarını ifade eden Konca, “Altını çizerek söylüyorum; şiddet nereden gelirse gelsin biz şiddete karşıyız. Ülkemizin sorunlarının demokratik bir toplumda konuşarak çözülebileceği düşüncesindeyiz. Açık net çağrı yapıyorum; silahlar susmalıdır. Silahlar gömülmelidir. Demokratik toplum çerçevesinde biz yumruklarımızı sıkarak değil, birbirimizle anlaşarak, konuşarak, diyalogla bu sorunları çözmememiz için hiçbir neden yok.” diye konuştu.

TEZKERE KONUSUNDA: İLKELERİMİZ NEYİ EMREDİYORSA ONU YAPACAĞIZ

Ekim ayında TBMM gündemine gelecek olan 'Suriye tezkeresine bakan olarak nasıl karşı oy kullanacağının' sorulması üzerine AB Bakanı Konca, “İlkelerimize ve programımıza aykırı olan hiçbir şeyin altına imza atmayız. Bu hükümet bir koalisyon hükümeti değildir. Zorunlu bir geçici hükümettir. Biz, anayasadan kaynaklanan bu hakkımızı kullanıyoruz. Dolayısıyla önümüze gelecek her tür talepte, Suriye tezkeresi de dahil kendi programımız, siyasal perspektifimiz ve ilkelerimiz neyi emrediyorsa onu yapacağız.” dedi.

BEN KİMSEYE VEKALET VERMEYECEĞİM

'Bir başka bakana vekalet verilerek kabinede çatlak görüntüsü vermesinin' söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine ise Konca, “Ben vekalet vermeyeceğim kimseye. Yurt dışına falan gidersem belki olur da onun dışında bir vekalet söz konusu olması için benim vekalet vermem gerekir. Bizim imzamız Suriye tezkeresinde. Veya oyumuz olmayacaktır. Zannediyorum sadece oylama yapılacak. Bakanlar Kurulu imzasına ihtiyaç olduğunu sanmıyorum.” ifadelerini kullandı.

TEKSAS ZAMANINDAKİ HİKAYELERE BENZİYOR

Terörle mücadele kapsamında İçişleri Bakanlığı’nın bir ödül komisyonu kurmasının sorulması üzerine Konca, “Bu Amerika’daki o Teksas zamanındaki hikayelere benziyor. Yani ödülle mödülle terörü yok etmek. Vurarak, kırarak sorunlar çözümlenmez. Bu denendi, sonuç alınmadı. Konuşarak, empati yaparak sorunlar çözümlenir. Dolayısıyla ben mantıklı ve sağlıklı bulmadığımı belirtmek istiyorum.” diye konuştu.