Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdulhamit Bilici, Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’in tutuklanmasına tepki gösterdi. Adliye önünde açıklama yapan Bilici, “Ankara’nın göbeğinde bomba patlıyor, bizim terör polisimizin istihbaratımızın bunla uğraşması gerekmiyor mu? Terör polisinin tweetle ne alakası var? Ülkemizde görev yapan bütün güvenlik birimlerine saygılarımı ifade ediyorum. Bizim için canlarını veriyorlar. Fakat bu geldiğimiz nokta nedir? Nereye gidiyoruz? Hürriyet’i, Cumhuriyet’i, Bugün’ü, Samanyolu’nu kapatalım. Bir tane gazeteci bir televizyon yayın yapsın. Hepimiz beraber mutlu olalım.” dedi.

Attığı tweetlerden dolayı tutuklanan Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş'e destek için meslektaşları Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici de Keneş'e destek vermek için adliyede bulunanlar arasındaydı. Bilici, Keneş'in tutuklanmasını ve gelişmeleri değerlendirdi. Tutuklama kararını eleştiren Bilici, “Son 3 yılda Türkiye’de alınan kararların asla Anayasa Mahkemesi’nden bile geçmeyeceğini düşünüyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gitme ihtimali bile yok. Evrensel standartların çok çok gerisine düştük. Farklı şeyler söyleyen herkesi susturmaya dönük maalesef acı bir girişim var. Eğer demokrasiysek, hukuk devletiysek bunlar demokrasiye ve hukuk devletine uygun değil.” diye konuştu.

'GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI HALKIN, SİYASİ PARTİLERİN VE SİVİL TOPLUMUN SORUNU'

Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti olmaktan çıktığını söyleyen Bilici, “Kuzey Kore olmaya doğru gidiyorsak, Suriye olmaya doğru gidiyorsak ya da Libya olmaya doğru gidiyorsak, baskıcı rejimlere doğru gidiyorsak bu Bülent Keneş’in, Hasan Cemal’in, Ahmet Hakan’ın, Hidayet Karaca’nın sorunu değildir. Ey milletimiz, bu ülke bu devlet için canını vermek isteyen tüm vatandaşlarımız, Hakkari’den Edirne’ye, bütün vatandaşlarımız için söylüyorum. Bu senin sorunudur. Bir ülkede medya susturuluyorsa bu gazetecilerin sorunu değildir. Siyasi partilerin sorunudur, sivil toplumun sorunudur. Lütfen uyanalım. Eğer medya susarsa ne Suruç’un perde arkasını öğreneceksin ne Reyhanlı’nın perde arkasını öğreneceksin ne yolsuzluk dosyalarının perde arkasını öğreneceksin.” ifadelerini kullandı.

'TERÖR POLİSİNİN TWEETLE NE ALAKASI VAR'

Bülent Keneş’in iyi bir gazeteci olduğunu ifade eden Bilici, şöyle devam etti: “Boğaziçi Üniversitesi’nde beraber okuduk. Sınıf arkadaşım. Kendisinin doktorası var. Siyaset bilimci. Uluslararası İlişkiler uzmanı. Böyle insanları, terörle ilgili birimleri meşgul edip cezaevine gönderiyoruz. Hep beraber bunu alkışlayalım. Fakat Ankara’nın göbeğinde bomba patlıyor, bizim terör polisimizin istihbaratımızın bunla uğraşması gerekmiyor mu? Terör polisinin tweetle ne alakası var. Ülkemizde görev yapan bütün güvenlik birimlerine saygılarımı ifade ediyorum. Bizim için canlarını veriyorlar. Fakat bu geldiğimiz nokta nedir değerli meslektaşlar. Nereye gidiyoruz? Hürriyet’i, Cumhuriyet’i, Bugün’ü, Samanyolu’nu kapatalım. Tamam o zaman bir tane gazete, bir televizyon yayın yapsın. Hepimiz beraber mutlu olalım.”

'BÖYLE BİR ÜLKE AK PARTİ’Yİ DESTEKLEYENLERE DE HUZUR VERMEYECEK'

AK Parti’yi destekleyenlere de seslenen Bilici, şöyle devam etti: “Böyle bir Türkiye onlar için de huzur verici olmayacak. Çünkü böyle bir Türkiye’nin geleceği Suriyeleşmektir, Iraklaşmaktır, Libyalaşmaktır, Kuzey Koreleşmektir. Bu Türkiye dünyada itibarını kaybetti, kaybediyor. Bütün siyasi partilere, bütün sivil toplum kuruluşlarına, bütün medya örgütlerimize; sesinizi yükseltin. Türkiye demokrasiden dönmeyecek. Özgür medya konuşmaya devam edecek. İnşallah bu kara, kasvetli günleri geride bırakacağız. Ankara’da hayatını kaybeden tüm kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu olayı gerçekleştiren kimse bunları da lanetliyorum. Bu işten siyaseten fayda umanlar varsa bunu oy için yapıyorlarsa onları da lanetliyorum.”

'BASKIYI ARTIRANLAR OLUŞAN TABLODAN ASLA MUTLU OLMAYACAK'

Bir kişiye hakaret söz konusu ise tazminat davası açılması gerektiğini kaydeden Bilici, “Birilerinin rahatlaması için daha kaç gazetecinin susması gerekiyor. Bu baskıyı artıranlar oluşan tabloyla asla mutlu olamayacaklar. Türkiye’de demokratik bilinç güçleniyor. Farklı kesimler bir araya gelecek ve demokrasiyi öğreneceğiz. İtirazımız devlete, hukuka değil; hukuksuzluğadır.” dedi.

Avrupa Birliği (AB) Bakanı Beril Dedeoğlu’nun sesiz kalmasını eleştiren Bilici, “yakından tanıdığım bir akademisyen Beril Dedeoğlu hanımefendi. Gerçekten büyük bir tezat. Bugün bir açıklama yapmasını beklerdik. Avrupa Birliği Bakanlığı ne demek? Türkiye’nin demokrasi ve hukuk standartlarının çağdaş seviyeye taşınması demek. Fakat bugün gazeteciler hapse gönderiliyor. Medya ve gazeteciler üzerinde baskı var. Beril Hanım’ın bir özelliği var. Today’s Zaman’ın yazarları arasında yer alıyor. Tuhaf bir durum.” açıklamasında bulundu.