Bursa Orhangazi Üniversitesi Gazeteci-Yazar Ahmet Turan Alkan’ı ağırladı. Üniversitesin Kültür Sanat Topluluğu okurlarla yazarlar buluşuyor etkinliği kapsamında öğrencilerle buluşan Alkan kendisine yöneltilen soruları da cevaplandırdı.

“İyi bir okur olmak herkesin yapabileceği bir şeydir.” diyen Alkan, “Okur olmaktan kastım. Entelektüel okumak, derinliğine okumak, enine okumak, çaprazına okumalar ve mukayeseli okumalar. Okumak bizim için bir varoluş sebebi. Mademki bu yola düştük okuyacağız. Yazarlık, olsa da olur olmasa da olur kabilinden bir şey. Okumak ne olursa olsun iyi bir şey. Ama bu okumayı belli bir yaştan sonra istikameti düzeltilmiş okumaya çevirmek gerekir. Bunun yanı sıra okuyucu iyi bir kitap eksperi olmalıdır. İyi kitabı on metre öteden tanımalıdır. Röntgen cihazı gibi iyi kitabı görünce bip diye ötmelidir.” dedi.

Yazmaktan çok okumayı tercih edeceğini dile getiren Alkan, “Okumak mı yazarlık mı diye sorarsanız ben iyi bir okuyucu olmayı tercih ederdim. Çünkü yazar çıplak gezen bir adam. Bir yazarı yazdıklarına bakarak bir saat içinde çözebilirsiniz. Çünkü yazan ve konuşan özellikle de konuşan kendisini saklayamaz gizleyemez. Evet yazı yazmak insanın kendisini gizleme sanatıdır. Fakat bu eylemi yaparken çok dikkatli olmak lazım, her an kendinizi gizlemeniz lazım bu da mümkün olmayan bir şeydir ve bir süre sonra kendinizi açık etmeye başlarsınız.” diye konuştu.

HAYRANLIKLAR TEHLİKELİDİR

Bütün hayranlıkların tehlikeli olduğuna dikkat çeken Alkan, şunları kaydetti: “Bütün hayranlıklar tehlikelidir. İçinin açılıp bakılması gerekir. Gençler hayran olmaya bayılırlar. Çünkü hayran olmak sorumluluğu ortadan kaldırır. Ne yapayım adama hayranım. Şu filme hayranım. Sizin entelektüel kişi adayları olarak birinci işiniz şeylerin içini açıp bakmak. Burada size bunu öğretmeye çalışıyorlar. O şeyi yargılamayı, eleştirmeyi, onun hakkında bilgi sahibi olmayı ve ondan sonra onun hakkında bir hüküm vermeyi öğretiyorlar. Sizde bir şeyin içini açıp bakmayı engelleyen her şey sizin için zararlıdır. Dininizin bile içini açıp bakın ve öyle dininizi seçin derim yıllardır öğrencilerime. Din atalarımızın anne ve babamızın mirası ve yadigarı olmaz olmamalıdır. Evet biz onlara çok şey borçluyuz. Fakat dinimizi kendimiz seçeceğiz. Allah öyle ister.”