Anadolu Birliği Derneği Yönetim Kurulu Genel Başkan Erhan Kahraman, Ankara'da yaşanan terör olayını değerlendirdi. Binlerce korumanın olduğu bir şehirde insanların korunamadığını söyleyen Kahraman, "5 Haziran Diyarbakır 4 ölü 100' lerce yaralı, 20 Temmuz Suruç 34 ölü 100'lerce yaralı, 11 Ekim Ankara 95 ölü 48'i ağır 246 kişi yaralı. Aynı yöntem, aynı bomba. Diyarbakır terörün yoğun yaşandığı bir şehir, Suruç sınırda bir ilçe, Ankara ise sadece ülkemizin Başkent'i değil aynı zamanda 'korumalar ordusu'nun şehri. Binlercesi özel koruma olan 10 binlerce emniyet gücünün bulunduğu şehir. Ve korumalar ordusunun şehrinde, patlayan bombalar ve 95 ölü. Gerçek bir insanın kalbinin ve beyninin açıklayamayacağı bir olay. Neden? sorusunu cevaplayamayan bir olay." dedi.

KORUMALAR ORDUSUNUN ŞEHRİNDE BU OLAYDAN UTANÇ DUYUYORUZ

Kahraman, yaptığı açıklamada Ankara'da ölen vatandaşlara Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı diledi. Kahraman, şunları kaydetti: "Böyle bir olay sonrasında, başsağlığı mesajı yazmak oldukça zor. Bu acı, tarif edilebilir ve dile getirilebilir bir acı değil, kelimelerle ifade etmekte mümkün değil. Bu yazı, olaydan sonra herkesin yazdığı kınama yazısı da olamaz. Ancak utanç yazısı olabilir. Biz Anadolu Birliği yöneticileri olarak değil, öncelikle bu ülkenin bir vatandaşı olarak yaşanan bu hain saldırıdan, korumalar ordusunun şehrinde gerçekleşen bu olaydan utanç duyuyoruz. Biz Anadolu Birliği olarak, dün 10 Ekim 2015 günü saat 10.04 'de koruma ordularının şehri Ankara da, vatandaşı korumakla görevli olup, koruyamayan tüm yetkililerin başsağlığı ve kınama yazısı değil; utanç ve özür yazısı yazarak, görevlerinden istifa etmesini istiyoruz."

Yetkililerin hiçbir şekilde istifa etmek istememesine anlam veremediklerini belirten Kahraman, şu ifadeleri kullandı: "Utanç ve özür yazısı ile gelen istifalar, kesinlikle acımızı hafifletmeyecek ama, şunu bileceğiz. Bizim ülkemizde de sorumlu ve duyarlı insanlar varmış, bizim ülkemizde de artık görev bilincinde insanlar varmış diyeceğiz. Ancak, bu olayların azmettiricilerini ve olaydan nemalanmak isteyen tüm dış odakları ve içimizdeki dış odakların uşaklarını şiddetle kınıyoruz. Biz Anadolu Birliği olarak, Henüz kimsenin üstlenmediği ve kimin yaptığının hangi örgütün üstleneceğinin aslında çok önemi olmayan bu hain saldırıda halkımızın acılarını paylaşıyor, sabır ve metanet diliyoruz. Kişilere bağlı olmayan, kaos ve karmaşa ortamı yaratmaya çalışan bazı odakların, bazı lobilerin çalışmaları sonucu oluşan bu tabloya neden olan; odakları, grupları, lobileri bu olayların arkasındaki tüm güçleri lanetliyor ve kınıyoruz."

OLAY YERİNE GİDEN 3 BAKAN...!

Bakanları koruyan korumaların pet şişelerin bile hedefine ulaşmasına engel olduklarını vurgulayan Kahraman, şöyle konuştu: "Olay yerine giden, Adalet Bakanı, Sağlık Bakanı ve İçişleri Bakanının, incelemeler yaparken vatandaşların tepkisi ve üzerlerine su şişeleri atılmaya başladığında devreye giren ve 3 bakanında üzerlerine bir pet şişenin bile gelmesini engelleyen korumalar, dün 10:04 den önce orada olsalardı acaba o bombalar yine patlar mıydı? Hiç bir medya kuruluşunda görünmeyen, orada bulunan yüzlerce vatandaşın tanık olduğu 3 önemli bakanın tepkiler üzerine olay yerinden kaçarak uzaklaşması bile bu olayın utanç verici bir olay olduğunun göstergesidir. Daha sonrasında ise aynı üç bakanın öz eleştiriden uzak, olay sanki kendi görev alanlarında olmamış gibi, sanki patlamayı başka bir ülkede yaşanmış bir olay gibi görerek sadece başsağlığı ve kınama mesajı yayınlamasının takdirini vatandaşlarımıza bırakıyoruz."