Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, eğitim sisteminin üniversite hastanelerini borç batağına sürüklediğini söyledi. Son dört yılda buraların boçlarının yüzde 93 arttığını kaydederek, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ninkinin 90 milyon lira civarına ulaştığını söyledi.

Türkiye’de sağlığa bütçeden yüzde 6–7 pay verildiğini, bunun da yüzde 10-12’si üniversite hastanelerine ayrıldığını belirten Oda Başkanı Aydın, son yedi sekiz yılda Sağlık Bakanlığı hastanelerinin sağlık harcamalarından aldığı payın 5, özel hastanelerin 8, üniversite hastanelerinin 3 kat arttığını belirtti. Bu süreçte üniversite hastanelerine müracaat eden ve yatan hasta sayısının, diğer hastanelere oranla arttığına dikkat çeken Aydın, “Ülkemiz sağlık sistemi içinde yer alan üniversite hastaneleri, en ileri düzeyde sağlık hizmeti veren sağlık kuruluşlarıdır. Eğitim ve araştırma yapma fonksiyonları, geleceğin hekim ve uzman hekimlerine uygulama merkezi olma rolleri, önemlerini daha da arttırmaktadır. Üniversite hastanelerinde çalışan personelin önemli bir kısmı, eğitim veren veya alan personeldir. Bu hastanelerin ana amacının eğitim, verilmekte olan sağlık hizmetinin de bu kapsamda verildiği düşünülürse üretilen işin ne kadar büyük ve karşılığında alınan bedelinse ne kadar yetersiz olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Üniversite hastaneleri, mali açıdan devasa kuruluşlardır. Eğitimden de sorumlu olmaları, devletin sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmayı, kalite ve ulaşılabilirliği arttırmayı hedef gösterirken üniversitelere destek olmaması, aksine mali açıdan çıkmaza sokması nedeniyle üniversite hastaneleri bugün yönetim, hizmet, personel, eğitim, finansal sorunlar yüzünden adeta batma noktasına gelmişlerdir.” dedi.

Üniversite hastanelerinin en acil sıkıntılarının başında personel ve finans geldiğini Metin Aydın, “Üniversite hastanelerinin finansal sorunlarının ana nedeni, gelir gider arasında yüzde 30’u aşan eşitsizlikten kaynaklanmaktadır. Yani gelirler, giderleri karşılayamamaktadır. Sağlık hizmetleri için sadece SGK kaynağı kullanılması, SGK’nın da son yedi yıldır Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatlarını güncellenmemesi nedeniyle yüzde 34 düşük fiyatlı hizmet verme durumu fakat tıbbi malzemelerde yüzde 56'ya varan artışlar, üniversitelerin genel hastanelerden yüzde 30 daha pahalıya hizmet üretmesi, sadece üniversitelerde yapılan ve bu yüzden SUT kapsamında olmayan, yani fatura edilemeyen işlemlerden dolayı yüzde 25, global bütçe nedeniyle yüzde 18 gelir kayıplarının hepsi, üniversitelerde ciddi gelir azalmasına sebep olmaktadır. Artan personel harcamaları, eğitim, yatırım, onarım, bakım ve araştırmaların döner sermayeden ödenmesi, yeni maliyet kalemlerinin ortaya çıkması, toplu mal ve hizmet alamamaktan yüzde 25 daha fazla ödeme yapılması nedeniyle döner sermaye üzerinde gider yükü fazlalığı oluşmaktadır. Üniversite hastanelerinin gelirleri azalırken giderleri, son dört yıl içinde yüzde 100 artmıştır. Tüm bu nedenlerle üniversite hastanelerinin gelirleri, giderlerinin ancak üçte ikisini karşılayabilmekte, bu hastaneler, hizmet sundukça zarar eden ve borçlanan birer işletme haline gelmektedir.” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanlığı’nın, Ağustos 2015 tarihinde Türkiye genelinde üniversite hastanelerinin 2,7 milyar TL borcu olduğunu açıkladığını hatırlatan Aydın Tabip Odası Başkanı, “2011 tarihinde üniversite hastanelerinin borcu 1,4 milyar TL idi, yani son dört yılda üniversite hastanelerinin borcu yüzde 93 artmıştır. Aydın ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nin borcu ise 90 milyon TL civarına ulaşmıştır. Bu borçlar nedeniyle üniversite hastanelerinde verilmekte olan hizmetler durma noktasına gelmiş, verilebilen sağlık hizmetlerinin kalitesinde ciddi düşüşler yaşanmaya başlamıştır. Üniversite hastaneleri, borç ve parasızlık nedeniyle pek çok ilaç ve tıbbi malzemeyi tedarik etmede zorlanmaktadır. Bu hastanelerin, borçlarını ödemek için beş yıla kadar varan süre vermeleri nedeniyle üniversitelerin açtığı ilaç ve tıbbi malzeme ihalelerine firmalar girmemekte, bunun sonucu ise acil servisler dahil pek çok servisin acil ilaç ve malzeme ihtiyacı karşılanamamaktadır. Hastalara operasyon için uzun tarihler verilmekte veya sağlık hizmeti hiç verilememekte, devletin üniversiteleri gözden çıkarması ve desteklememesi sonucu üniversite hastaneleri, sundukları hizmetleri ve personelleri azaltmaya, varsa ellerindeki varlıkları satışa çıkarmaya başlamışlardır. Üniversite hastaneleri, yaşanan finansal problemlerin nedeni değillerdir. Neden, sağlıkta dönüşümle sağlığın ticarileşmesi, kamu ve üniversite hastanelerini finansal olarak batırarak sağlık hizmeti veremiyorlar algısı oluşturmak ve Sağlık Bakanlığı’nın sağlık hizmet sunumunda tekelleşmesi, bilahare sağlık hizmet sunumunun tamamen özel sektöre devredilmek istenmesidir.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.

Üniversite hastanelerinin finans sıkıntılarının acilen giderilmesi gerektiğini belirten Metin Aydın, mevcut borçlarının ödenebilir olmaktan çıktığını iddia etti. Üniversite hastanelerinin borçlarının silinerek nefes almasının sağlanması gerektiğini ifade ederek, “Sağlık hizmetlerinde yaşanan mağduriyetlere dur denmelidir. Ayrıca SUT fiyatları derhal güncellenmeli, üniversitelere SUT dışında üretilen işlemlere değerinde ücret uygulayabilme yetkisi verilmeli, SGK dışı gelirler arttırılmalı, eğitim ödeneği altında genel bütçeden en az yüzde 20 ödenek tahsis edilmeli, döner sermaye üzerindeki personel yatırım ve araştırma yükleri kaldırılmalı, üniversite hastanelerinin ücretlendirmelerinde farklılık olmalıdır.” dedi.