Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1 Eylül 2015 itibariyle faaliyetlerine son verilecek olan dershanelerle ilgili yasa, yaklaşık bir yıldır Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) görüşülmeyi bekliyor. Eğitim camiası ve veliler, mahkemeden kapatma kararı çıkması durumunda toplumun büyük bir kesiminin mağdur edileceğini düşünüyor. Dershanelere yıllık 3-4 bin lira ödenen dersler için dışarıda özel ders adı altında yıllık 20-25 bin lira ödemek zorunda kalınacak. Özellikle ekonomik gücü iyi olmayanların bu durumda eğitimde fırsat eşitliğini yakalaması mümkün görünmüyor. Parası olanın üniversitede iyi bir bölümü kazanabileceği gibi bir tablonun ortaya çıkacağı dile getiriliyor.

Aktif Eğitimciler Sendikası (AKTİFSEN) Afyonkarahisar İl Temsilcisi Abdullah Hatipoğlu, dershanelerin, paralı olmasına rağmen düşünülen aksine eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması adına ciddi bir katkı sağladığını kaydetti. Hatipoğlu, ilk bakışta, parası olanın dershaneye gidebildiği için eşitliğin varlıklı aileler lehine daha fazla bozulduğu gibi bir tablo görüldüğünü, ancak ülkedeki eğitim sisteminin genel tablosuna ve ortaya çıkan sonuçlara bakıldığında, dershanelerin fırsat eşitliği açısından zararından çok yararı olduğunun görüldüğünü anlattı.

Hatipoğlu, “Çünkü dershanelerin fırsat eşitliğini bozduğu varsayımı, okullarda verilen eğitimin kalite olarak eşit olduğu gibi yanlış bir kabulden kaynaklanıyor. Oysaki ülkemizde bölgeden bölgeye, kentten kente, hatta mahalleden mahalleye okullarımızın eğitim kalitesi arasında ciddi uçurumlar söz konusu. Hal böyle olunca, tablonun geneli açısından dershanelerin tam tersi yönde, yani fırsat eşitliğini artırıcı etkisi görülüyor. Eğitim kalitesinin düşük olduğu bölgelerde, aileler çocuğunun okuduğu okuldaki eğitimin eksikliğini telafi için dershaneye yöneliyor. Burada aldığı ilave eğitimle o öğrencinin sınavlarda başarı şansı yükseliyor.” dedi.

Hatipoğlu, Cizre`de 1990`da dershane yokken üniversiteyi kazanan öğrenci sayısı 2 iken, 1995 yılında dershane açıldığında kazanan öğrenci sayısının 16`ya çıktığını, 2013'te ise dershane sayısının 3’e çıktığında ise kazananların sayısının 532’yi bulduğunu kaydetti. Hatipoğlu, dershanelerin paralı bir eğitim olmakla birlikte, özel okulların ücretleriyle mukayese edildiğinde, ortalama gelir sahibi ailelerin de bu hizmetten yararlanabildiğini ayrıca çoğu dershanenin, yoksul ve çalışkan öğrenciler için ciddi indirimler uyguladığını, hatta belli oranda ücretsiz öğrenci aldığını dile getirdi. Bireysel olarak özel ders alma imkanına sahip yüksek gelir seviyesindeki insanların önünde ise bir engel olmadığını ifade eden Hatipoğlu, sadece dershaneleri yasaklayan bir düzenlemenin güçlüyü daha güçlü, zayıfı daha zayıf yapmak demek olduğunu, bunun da eğitim kalitesinin düşük olduğu bölge ve çevrelerde başarıyı daha da düşüreceğini, bunun sonuçlarının önümüzdeki yıllarda yapılacak sınavlarda görüleceğini anlattı.

SAATİ 200 LİRAYA KADAR ÇIKIYOR"

Afyonkarahisar Körfez Dershaneleri Genel Müdürü Mustafa Şahin de YGS ve LYS hazırlık programı için 450 saat ders verdiklerini, bunun karşılığında 3-4 bin lira arasında bir para talep ettiklerini söyledi. AYM’de bekleyen yasanın velileri ve eğitim camiasını endişelendirdiğini belirten Şahin, veliler açısından astronomik rakamların ortaya çıkacağını kaydetti. Şahin, “Afyonkarahisar’da özel ders ücretleri yasak olmasına rağmen saati 80 liradan başlayıp 200 liraya kadar çıkmaktadır. Bir yıl içinde bizim verdiğimiz dersleri aldırmaya kalkan bir velimiz 20-25 bin lira ödemek zorunda kalacaktır.” dedi. Şahin, bu rakamları da bir çok velinin ödemesinin imkansız olduğunu belirterek, dershanelerin bir plan, programı, disiplin ve resmiyeti olmasına rağmen özel ders sektörünün hiçbir resmiyeti ve otokontrolü olmayacağını belirtti.

"AYLIK 5-6 BİN LİRA DERSHANE MALİYETLERİ ÇIKAR"

Türk Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Nizamettin Şenol da dershanelerin yıllık bin-3 bin lira asında ücret aldığını, kapatıldığında saatlik ücretlerin 150 liradan aşağı olmayacağını, bunun da sadece ayda 5-6 bin lira demek olduğunu kaydetti. Şenol, "Öğrenci ve velilerimiz daha iyi bir lise daha iyi bir üniversite hedeflediği sürece, ders takviyesi yapan sınavlara hazırlayan ve rehberlik yapan çocuklarımıza güzel bir gelecek hazırlayan dershanelere olan ihtiyaç devam edecektir. Dershaneler eğitimde fırsat eşitliği sağlayan kurumlardır. Özel okula gidemeyen, özel ders takviyesi alamayan öğrencilerin bilgi eksikliğini tamamlayan ayrıca yoksul öğrencileri, şehit ve gazi çocuklarını ücretsiz okutan kurumlardır. Dershaneler birer rant odağı kesinlikle değildir. Şimdi en ucuz özel okulun 10 bin lira olduğunu düşünürsek dershane fiyatları bin ile 3 bin lira arasında değişmektedir." şeklinde konuştu.

Dershanelerin bir oldu bittiye getirilip kapatılmasının illegal yapılara fırsat vereceğini belirten Ufuk Büro Görevlileri Sendikası (Ufuk Büro Sen) Afyonkarahisar İl Temsilcisi İsmail Barut da kapatmanın eğitim sistemine büyük bir darbe vuracağını ifade etti. Barut, sorun ortadayken ve bu sorunu kaldırmadan dershanelerin kapatılmasının çok ciddi sorunlara neden olacağını ifade etti. Barut, şöyle dedi: “Dershane sistemini, milli eğitimi düzeltmeden kaldıramazsınız. Gerçek ortada. En iyi fen lisesindeki öğrencilerin tamamı bile dershanelerden faydalanıyorsa eğitimdeki geldiğimiz noktayı siz düşünün. En iyi öğrenciler dershanelerden ve özel öğretmenlerden takviye alıyorsa sistemdeki yanlışlık ortada demektir. Sistemin yanlışlığını dershaneye yüklemek ve bunu belli bir gruba yüklemek doğru değildir. AYM’den kapatma kararı çıkması illegal dershaneciliği başlatacaktır. Veliler, bir dersin saatine 150 lira ödemek zorunda kalacaktır. O zaman, dershaneleri kapatma kararının ne anlamı olur? Kime, ne faydası olur?"