Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yapısal sorunların çözülmesinde farkındalığın önemine dikkat çekerek, "Bunun dışında kazanma hırsı, ihtiras almış başını gidiyor. Kazanacak adam. Yani bir ay içerisinde tablen atılıyor, on tablen atmak istiyor adam. Sekiz saat yetmiyor bir işçinin çalışmasının, on iki saat çalıştıracak." dedi.

Bakan Faruk Çelik, ‘İSG Çalışmalarında İnsan Kaynaklarının Önemi’ konulu Bilkent Otel’de düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıda çalışma hayatında güvenliğin önemini anlatan bir tiyatro sergilendi. Açılış konuşmasını yapan Bakan Çelik, Türkiye’nin iş sağlığı güvenliği konusunda bir çok sorunları olduğunu kaydederek, en önemli sorununun farkındalık sorunu olduğunu ifade etti. Bakan Çelik, şöyle devam etti: "İkinci önemli sorun yapısal sorunlarımız var. Madenlerde bizim çok ciddi yapısal sorunlarımız var. yapısal sorunlar devam ettikçe sizin mevzuat çıkarmanız bir şey ifade etmiyor. Bugün yayınlanan yönetmelikte desandre yani maden ocağına inerken 18 dereceden fazla meyilli olamaz diye bugün yayınlandı ancak yürürlüğe koyabildik. Oysa yüzde 35’lik Ermenek’e gidiniz, Ermenek’te madene doğru inerken yüzde 35’lik desandre eğimi var. Nasıl ineceksiniz 300 metre, nasıl çıkacaksınız geriye ve nasıl çalışacaksınız? Bu yapısal sorunların devam ettiği ortamda iş güvenliği sağlamak mümkün mü? Bu işin siyaseti olmaz. Bu işin içerisinde insan var. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek durumundadır. Bakan olarak bir yerine getirmek durumundayız. Ama yalnız benim bakanlığımdan ibaret değil ki, başka bakanlıkları da ilgilendiren durumlar var. başka kuruluşları da ilgilendiren konular var. Asansör dediğiniz zaman Sanayi Bakanlığı aklınıza gelecek. Sanayi Bakanlığı gelmesi önemli değil, asansör dediğiniz Makine Mühendisleri Odası aklınıza gelecek. Makine Mühendisleri Odası görevini yapacak, denetimini yapacak, orayla bağlantılı. Mecliste bulunan yasaya zorla bir düzenleme daha koyduk. Yapı denetim firmaları inşaatın A’sından Z’sine kadar teknik olarak yapılmasından sorumlu. O inşaatlarda iş sağlığı güvenliği açısından olumsuz bir durum varsa onu görebilecek olan ilk insan şantiye şefinin yanında yapı denetim uzmanlarıdır. Yapı denetim kurumlarına hiç olmazsa gördüğü eksiklikleri bakanlığa bildirme gibi bir sorumluluğu yok ise nasıl inşaatlardaki ölümleri engelleyeceksiniz. Demek ki bir bütün. Günah keçisini arayıp Çalışma Bakanını bulup oraya taş atmak çok kolay. Ama keşke çözülse de günahı bizim olsa."

Yapısal sorunların çözülmesinde farkındalığın önemine dikkat çeken Bakan Çelik, "Bunun dışında kazanma hırsı, ihtiras almış başını gidiyor. Kazanacak adam. Yani bir ay içerisinde tablen atılıyor, on tablen atmak istiyor adam. Ya zorlama. Niye bu kadar üretim zorlaması yapıyorsun? Bir ay sonra olsun. Hayır acelesi var. Sekiz saat yetmiyor bir işçinin çalışmasının, on iki saat çalıştıracak. Emekmiş, emeğin hakkıymış, alın teriymiş, düşünmüyor." ifadelerini kullandı.

"SOMA VE ERMENEK OLMASA YÜZ BİN İŞÇİDE 6 ÖLÜMÜN GERÇEKLEŞTİĞİ BİR ÜLKE KONUMUNA GELMİŞTİK"

İş sağlığı güvenliği sorunun dünyanın sorunu olduğunu söyleyen Bakan Çelik şunları söyledi: "Dünyada üçüncüymüşüz, Avrupa’da birinciymişiz. Bunlar temeli olmayan sloganik bazı ifadeler. Hangi istatistiğe göre? Türkiye son Soma ve Ermenek olayları olmasaydı, keşke o acıları yaşamamış olsaydık yüz bin işçide 6 ölümün gerçekleştiği bir ülke noktasına gelmiştik. O derece pozitif bir seyir vardı. 6 işçi fazla değil mi çok fazla. Hiç ölmemesi hedefimiz. Avrupa Birliği ortalaması yüz bin işçide 3 işçi hayatını kaybediyor. Bizim hedefimiz oraya doğru koşmak iken yaşanan bir iki müessip olay hepimizi derinden kahretti hem bu güzel gidişatımız moral ve motivasyon konusunda ciddi bir sıkıntı oluşturdu. Her mikrofonu alan dünyada üçüncü. Sen Bangladeş’e ne zaman gittin kardeşim? Ne zaman ölçüm yaptın? Ne zaman gittin sen Pakistan’a, ne zaman gittin sen Çin’e? Hangi 190 ülkeyi gezdin de Türkiye’nin buradan üçüncü olduğunu çıkardın?"

Madenler için çıkarılan yasa konusunda Avrupa Birliği tarafından tebrik aldıklarını söyleyen Bakan Çelik, “Baktık ki yaşanan olaylarda cezasız olmayacak. Edirne’de beyefendi durdurduğumuz iş yerini açtı ve 3 tane işçinin yanmasına sebep oldu. Mühürlenen ocağı açtı ve içeride baba, oğul yandılar. Hala yoğun bakımda. Neresi burası durdurulan iş yeri. Açtın mı? Açtı. O halde bu para cezasına çevrilemez. 3 yıldan başlayan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaksın. Anlamayan böyle bir cezayı getirmek durumunda kaldık. İnşaatlara bakıyorsunuz, 3 bin 625 inşaata 2014 yılında denetim yapmışız bin 858’ini durdurmuşuz. İnşaatlarda en çok ölüm oluyor diyoruz. Olur tabi.” dedi.

Madenlerle ilgili resmi gazetede yayınlanan yönetmeliklerle ilgili bilgi veren Bakan Çelik, “Kömür madenleri için oksijen dolum ve değişim istasyonu. Diğer madenlerde ise yaşam odasına ihtiyaç var. Gaz yok zehirlenmek yok, göçük var. Çip sistemi. İşçi aşağıda nerede çalışıyor onun takibiyle ilgili düzenleme de bugün yürürlüğe girdi. Yanmaz bant taşıyıcılar ilgili düzenleme de yayınlandı. Su ve gaz sondajı yapmak durumundasın. Bu zorunluluğu getiriyoruz. Fosforlu hayat hattı ile yolun bulacak biçimde bir hattın döşenmesini zorunlu hale getirdik. Acil durum tatbikatlarını görüntülü olarak yapılmasını zorunlu hale getirdik.” şeklinde konuştu.