Balyoz darbe planını belgelerini temin ettiği gerekçesiyle tutuklanan gazeteci Mehmet Baransu, CD’lerin sahte olduğu, belgelerin kayıp olduğu iddialarını yalanladı. Son bilirkişi raporu dahil o dönem görev yapan sivil memurların da CD’lerin orijinal olduğunu beyan ettiğini vurgulayan Baransu, seminerde Bakan İdris Güllüce de dahil binlerce isim zikredilerek tutuklanacaklarının belirtildiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün fotoğrafları seminerde kullanılıp tutuklanacaklarının itiraf edildiğini ifade eden Baransu, Genelkurmay Başkanlığı gözlem raporunun da bunu teyit ettiğini söyledi. Baransu, gazeteci olarak seçilmiş iktidara yönelik bu eylemi haberleştirdiğinin altını çizdi.

Metris Cezaevi’nde tutuklu bulunan Mehmet Baransu, İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’ne 11 sayfalık ek ifade gönderdi. Avukatları aracılığıyla yazılı savunma gönderen Baransu, mahkemeye büyük bir hukuki hataya imza attığı uyarısında bulundu.

Kendisine yöneltilen suçlamaların hukuken geçersiz olduğunu belirten Baransu, tutuklama gerekçesi yapılan 118 adet gizli belgeyle ilgili ayrıntılı açıklama yaptı. Savcılığın, Egemen Hareket Planı’ndaki 118 belgenin kayıp olduğunu belirterek bundan kendisini sorumlu tuttuğunu hatırlatan Baransu, “Hemen söyleyeyim 118 belgenin olmadığı, çalındığı iddiası tamamen yanlış bir iddiadır. Savcılık ve mahkeme tarihi bir hataya imza atmıştır.” dedi.

Savcının ‘118 belge eksik’ iddiasının Genelkurmay’dan gelen bir rapora dayandırıldığını kaydeden Baransu, Balyoz iddianamesinde Egemen Harekat Planı’nın anlatıldığını ifade etti. İddianamede bu planın kendisinin teslim ettiği kağıt belgelerde değil, 19 adet orijinal CD içerisinden çıktığının anlatıldığını hatırlattı.

Mehmet Baransu, “Egemen Harekat Planı’nın da içinde olduğu gizli nitelikli belgelerin çıktığı, bunların çıktısının alınıp, 50 klasör olarak, 2010/144 sırasıyla emanet klasörü olarak adli emanette saklandığı belirtiliyor. Emanete alınan CD’lerden çıktısı alınan dosyanın Genelkumay’a gönderildiği belirtiliyor ve Genelkurmay bu belgeleri inceleyerek 118 adet belgenin eksik olduğunu söylüyor. Yani CD’lerden çıktısı alınan Egemen Harekat Planı’yla, Genelkurmay’ın imha ettiğini söylediği Egemen Planı arasında 118 belge farklılığı var.” ifadelerini kullandı.

Baransu, Balyoz’da yeniden yargılama yapan mahkemenin de aldığı son bilirkişi raporu da dahil tüm raporlarda Egemen Hareket Planı’nın çıktığı CD üzerine bir şüphe olmadığının belirtildiğini kaydetti.

Balyoz İddianamesinde 1. Ordu Komutanlığına ait resmi yazışmalara yer verildiğini ve burada Egemen Hareket Planı üzerinde 16 adet değişiklik yapıldığının anlatıldığını söyleyen Baransu, “Yani 1. Ordu’daki Egemen Hareket planıyla Genelkurmay Başkanlığı’ndaki hareket planı arasında farklılıklar olmuş. Yine Balyoz iddianamesi eklerinde ifadesi alınan 1. Ordu Komutanlığı’nda o dönem görevli olan Albay Süha Tanyeri, 1. Ordu kozmik büroda açılan sivil memurlar Melek Üçtepe, Sevilay Erkani Bulut da Egemen Hareket planın da içlerinde bulunduğu CD’leri kendilerinin hazırladıklarını ifadelerinde kabul ediyorlar. ‘CD’lerin üzerindeki yazı bize aittir. Şifre bize aittir, biz bu CD’leri hazırladık 1. Ordu kozmik odaya koyduk’ diyorlar.” dedi.

‘CD’LERE EKLEME ÇIKARMA YAPILMADIĞINA GÖRE 118 BELGEYİ NASIL ÇALMIŞ OLUYORUM?

118 belge eksik suçlamasına yönelik Baransu, ekleme çıkarma yapılmadığının raporlarla sabit olduğu CD’den belgenin nasıl çıkarılabileceğini sordu. “Bu CD’lere ekleme çıkarma yapılmadığına göre ben nasıl 118 belgeyi çalmış oluyorum. Tek seferde bu CD’ler yazıldığına göre ben nasıl bu CD’lere müdahale etmiş oluyorum?” diye soran Baransu, “Hazırlayanı, tarihi belli olan bu CD’lerde 118 belge eksikse bunun 2 nedeni olabilir. 1. Ordu bu 3 isim 118 belgeyi eksik olarak bu CD’lere kaydetmiştir. Yukarıda izah ettiğim ve belgesini sunduğum ‘Egemen Hareket Planı içerisinde 16 ekte değişiklik yaptık’ diyen resmi yazışmalardan anlaşılacağı gibi 1. Ordudaki egemen planıyla Genelkurmay’daki egemen planın kısmen farklı olduğu, Balyoz iddianamesinin 86. sayfasında değişiklik açıkça belirtiliyor. 1. Ordu çalışanları ‘biz bu CD’leri hazırladık’ dediklerine göre suçlama bana değil onlara yapılmalı. Bu kişilere ‘118 belge neden eksik CD’ye kaydedildi ya da değişiklik yapıldı mı?’ diye sorulmalı.” ifadelerini kullandı.

Bazı planların Yunanistan tarafından öğrenildiği iddiası ve Balyoz sanığı Ergin Saygun’un iddiası üzerine ‘Mehmet Baransu yazdı Yunanistan hendek kazdı’ başlığıyla haber yapılan Karaağaç konusuna da cevap veren Baransu, bu iddianın asılsız olduğunu vurguladı. Baransu “Bu doğru değil. Saygun ayrıca bu bilginin gizli olduğunu iddia ediyor. Karaağaç konusu hem iddianamede hem Yargıtay kararında 100’den fazla defa anlatılıyor. Gizli olsa kamuya açık mahkemelerde, iddianamelerde bu konu nasıl yer alıyor? Demek ki gizli değil. Genelkurmay bile iddianame ve mahkeme kararlarında ayrıntılı olarak anlatılan bu olaya gizli demedi.” dedi.

Baransu, Balyoz ek iddianamesinde Karaağaç planının darbeye kılıf yapıldığının anlatıldığını belirtti. Baransu, “Karaağaç’ın tali mesele olduğu asıl planın İstanbul’a çökmek ve darbe hazırlığı yapmak olduğu ayrıntısıyla belirtiliyor. Yine aynı iddianamede Çetin Doğan’ın ses kaydına yer verilmiş. ‘Yunanistan tali mesele, asıl biz ülkenin içinde bulunduğu siyasi ortamı (Ak Parti) konuşacağız’ itirafı var. Sonrasında da Bakan İdris Güllüce dahil Ak Partili başkanların tutuklanması konuşuluyor.” hatırlatmasında bulundu.


Ergin Saygun’un kendisine yönelttiği ‘6 nolu ses kaydını çalmak’ suçlamasını yalanlayan Baransu, mahkemenin Balyoz kararında sanıkların darbe planı yaptıklarının anlaşılmaması için deprem ve doğal afetlerin de konuşulduğu yönünde tespitlerde bulunduğu hatırlatıldı. Çetin Doğan’ın ses kayıtlarını kabul ettiğini hatırlatan Baransu, kendisinin bununla suçlanmasının mantıksız olduğunu kaydetti.

Ergin Saygun’un kendisini sürekli ‘Egemen Hareket Planını konuştuk, darbe toplantısı yapmadık’ şeklinde savunduğunu hatırlatan Baransu, “Balyoz davasıyla ilgili Yargıtay’ın 2013/12351 nolu kararın 39. sayfasında aynen şöyle yazıyor: ‘icra edilecek plan seminerine ilişkin olarak 1. Ordu Komutanlığı’na ait birliklere gönderilen 4 Ocak 2003 tarihli yazıda seminerin 1 ve 2. gününde olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo (darbe planı) 3. gününde ise Egemen Hareket Planı esas alınacağı belirtilmiş iken 6 Şubat 2003 tarihli yazıda 4 Ocak 2003 tarihli emre ilişkin olarak metinden ‘Egemen Hareket Planı esas alınarak’ ifadesinin çıkarılarak yerine önceden gönderilecek özel durum esas alınarak ifadesi ilave edilmesi istenmiştir.’ Burada açıkça ortaya çıktığı gibi Ergin Saygun’un ifadesi doğru değildir. Seminerde Egemen Hareket Planı konuşulmuyor.” dedi. Bu durumun Genelkurmay Başkanlığına seminer sonrası gönderilen raporda da görüldüğünü kaydeden Baransu, bu rapora göre de Egemen Hareket Planının değil iç tehdidin konuşulduğunun raporlandığını vurguladı.

Hakkındaki iddiaları resmi belgelerle tek tek çürüttüğünü ifade eden Baransu, resmi belgelerle doğru söylemediği belgelenen Ergin Saygun’un hiçbir delil gösteremediği iddiaları esas alınarak tutuklandığını söyledi.

Canını ortaya koyup ülkenin seçilmiş iktidarına karşı darbe planı hazırlayanları yazdığının altını çizen Baransu, “Savcılık ve adalet benden belgeleri isteyince de gidip savcılığa teslim ettim.” ifadelerini kullandı.

Baransu, “Bu ülkede şu an bakan olan İdris Güllüce’nin ismi o ses kayıtlarında açıkça belirtilerek tutuklanacağı konuşulmuştu. Güllüce’nin yanı sıra binlerce isim zikredilmiş ve tutuklanacakları belirtilmiştir. Hiçbir Balyoz sanığı bu ses kayıtlarını yalanlayamadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün fotoğrafları seminerde kullanılıp tutuklanacakları itiraf edildi. Bu fotoğraflar sahte denilmeyen CD’lerde mevcut. Genelkurmay Başkanlığı gözlem raporu da bunu teyit ediyor. Ben gazeteci olarak bu ülkenin seçilmiş iktidarına yönelik bu eylemi haberleştirdim. Bu anayasal bir görevdir. Anayasa ve basın kanunu bunu bana emrediyor.” dedi.

Tarihin bu hukuksuzluğu kara bir leke olarak kaydedeceğini söyleyen Baransu, “Belgelerle bu hukuksuzluğa dur diyecek bir mahkeme ve bir hakim arıyorum.” şeklide ifade etti.