23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla ülkenin dört bir yanında kutlanıyor. Günün önemine ilişkin olarak çocuklar baştacı ediliyor ve istekleri yerine getirilmeye çalışılıyor. Ancak, her çocuk o kadar şanslı değil. Evini geçindirmek zorunda kalan ve daha şimdiden hayatın bütün yükünü sırtlamaya başlayan çocuklar, tatilde de çalışmaya devam ediyor. Gaziantep'e Suriye'den gelip yerleşen çocuklar, boylarından büyük hurda yüklü arabalarıyla günde sadece 10 TL kazanabilmek için ter döküyor. Onlar, tokalaşırken kir bulaşmasın diye ellerini önce kazağına götürecek kadar da alçak gönüllü.

Suriyeli Beşir, ailesinin geçim sıkıntısını omuzlamak zorunda kalan binlerce çocuktan sadece biri. Ailesi yıllar önce Suriye'den Gaziantep'e yerleşmiş. Ne annesi ne de babası çalışıyor. 6 nüfuslu ailenin tek geçim kaynağı Beşir'in toplayıp sattığı hurdalar. Günde 10 ila 15 TL arasında kazanç elde eden Beşir, her gün sabah erken saatlerde kalkıyor ve saat 16.00'ya kadar demir hurdaları arabasına yüklüyor. Çocuklara armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'ndan ise habersiz. Yine de mahcup bir tavırla bu özel günü kutluyor.

15 yaşındaki Ahmed ve 12 yaşındaki Mustafa Eyüb kardeşler de Beşir ile aynı kaderi paylaşıyor. 12 kardeş olduklarını söyleyen Ahmed de Kobani'den Gaziantep'e göç etmek zorunda kaldıklarını anlatıyor ve “Ben bu hurdaları satıyor ve annemi, babamı, kardeşlerimi yaşatıyorum” ifadelerini kullanıyor. Bu 3 kafadarın bir ortak noktaları da bir eğitim hayatlarının olmaması. Okula gitmek istemelerine rağmen bu hayallerini gerçekleştiremeyen çocuklar, her gün olduğu gibi bu bayram gününde de evlerindeki çorbanın kaynaması için çöplerde, yol kenarlarında demir hurda aramaya devam ediyor.