Merkez Çukurova ilçesinde ikamet eden 3’ü erkek 10 çocuk sahibi Ahmet ve Yıldız Safi, beş gündür haber alamadıkları Abdullah Safi’nin yolunu bekliyor. Notunda, “Asıl ebedi olan hayat için bir şey yapmıyoruz. Ama bundan sonra bir şeyler yapacağım. İlk adım olarak da medreseye gitmeye karar verdim.” şeklinde yazan Abdullah Safi’nin bulunması için seferber olan babası Ahmet Safi, beş gün önce sabah uyandığında oğlunun yatağında olmadığını fark ettiğini söyledi. 

Daha sonra Abdullah’ın, okula giden diğer kardeşleri ile vedalaştığını öğrendiklerini belirten Safi, “Derhal telefona sarılıp, ‘oğlum neredesin? diye sordum. Bana, ‘Merkez Park’ta spora çıktım’ cevabını verdi. ‘Yağışlı havada parkur olur mu?’ karşılığını verip, yanına gideceğimi belirttim. Hemen parka gittim; fakat yağmurlu havada bulamadım. Alış-veriş merkezine baktım, orada da görmedim. Sonra çok sevdiği arkadaşının babası beni arayıp, Abdullah’ın telefonunu istedi. Ben onun ‘kayıp’ olduğunu söyledim. O da oğlunu arıyormuş. İki arkadaşın birlikte kaçtıklarına kanaat getirdim. Sonra polise müracaat ettim. O gün bugün ortalıkta yok. Nereye gittiğini bilmiyorum.” dedi. 

"İNTERNET KAFEDE BEYNİNİ YIKADILAR"

10 çocuğundan 18 yaşındaki bir kızının bedensel ve zihinsel engelli olduğunu açıklayan Ahmet Safi, İlahiyat Fakültesi’nde okuyan oğlunun destek olması gerekirken kendisini yüzüstü bıraktığını kaydetti. Safi, şöyle devam etti: “Ben onu işe bile göndermedim. Önceleri ‘Askere gideceğini’ söyledi. Fakat ben okulunu bitirdikten sonra gitmesini önerdim. Askerliği çok seviyordu. Bu yaşa getirene kadar hiçbir dediğini eksik bırakmadım. Yemedim, yedirdim, içmedim içirdim. Evde 8 yıl internet bulundurdum. Son bir yıldır interneti kapattım. Oğlum bu dönem internet kafelere gitti. Kimlerle görüştü, ne yaptı, ne etti, orada bu çocuğun beynini yıkadılar. Annesi beş gündür üzüntüden yemek yemiyor. Sabaha kadar ağlıyor. Engelli kızıma bakamıyor. Engelli kızım da ölümüne sebep olursa, bunu kandıran, beynini yıkayan her kimse, Allah korkuları varsa oğluma bir akıl verip, evine göndersinler. Bu durumumu görüp de bu çocuğumu bırakmazlarsa bilsinler ki bunlar dünyanın en adi insanları veya örgütüdürler. Bana destek olacak bir oğlum vardı. Okusun, din adamı olsun, insanlara faydalı olsun diye düşündüm. Oğlumun böyle zihnini değiştirdiler, aklını sildiler, kandırdılar. Artık dağa mı, IŞİD’e mi, başka bir yere gitti; bilemiyorum. Büyük ihtimalle bu savaşan cihatçıların içine gitmiştir. Bu cihat örgütüne sesleniyorum; benim engelli kızımı görün. Eşim engelli kızıma bakıyor. O şimdi yapamadığı için ben kızıma bakıyorum. Bir baba kız çocuğunun altını değiştirebilir mi? Oğlum bırakılmazsa annesinin başına bir şey gelir. Engelli kızım da vefat eder. Günahı onların boynunda olur.” Abdullah'ın son zamanlarda IŞİD mensupları gibi sakal bıraktığını ifade eden Ahmet Safi, uyarması ile onun gitmeden bir gün önce sakalını kestiğini sözlerine ekledi. 

"LÜTFEN ÇOCUKLARINIZI TAKİP EDİN" FERYADI

Gözü yaşlı annesi Yıldız Safi ise oğlunun çok sakin bir yapıya sahip olduğuna işaret etti. Anne ve babaların çocuklarını takip etmelerini, kimlerle arkadaşlık kurduklarını, hangi kitapları okuduklarına bakmalarını isteyen Safi, “Bakın ben gitmedim, ne hale geldim. Ne yapacağımı bilemiyorum. Çocuk dışardan içeriye gelmiyorsa, peşine düşün. Benim ciğerim yandı, başkalarınınki yanmasın. Oğlum sakin, hiçbir gün bir dediği iki yapmayan biriydi. Aileler lütfen dikkat edin. Bakın arıyorum şimdi yavrumu bulamıyorum. Bize dua edin.” şeklinde konuştu.