Bursa’da kaçak olduğu gerekçesiyle elektrik ve su verilmeyen yüzlerce binada çağ dışı görüntüler yaşanıyor. Kanun gereği 2004 yılından sonra ruhsatsız yapılan binalara elektrik, su ve doğalgaz verilmediği için binlerce vatandaş ihtiycını yan komşudan karşılıyor. Zaman zaman yaşanan sıkıntılar ya da yetkililerin haberdar olmasıyla komşudan alınan elektrik kesilince evler karanlığa gömülüyor. Mumlarla dolaşan ev halkı, ne banyo yapabiliyor, ne de çamaşırlarını yıkayabiliyor.

Bu görüntülerden biri de Bursa'nın Osmangazi ilçesi Hamitler Mahallesi Hastarla Sokak'ta yaşanıyor. Kılıç ailesinden 4 kardeş 2006 yılında aldıkları arsa üzerinde ev yapmış. Elektrik ve su aboneliği almaya gittiklerinde, “2004’den önce tapu alıp ev yapsaydınız size elektrik ve su verebilirdik, ama siz 2006’da evi yaptığınız için size elektrik ve su veremiyoruz.” cevabı verilmiş. Yaklaşık 9 yıldan beri komşularından çektikleri hat ile elektrik ihtiyaçlarını karşılayan aile, su ihtiyaçlarını benzer yolla gideriyor.

Yıllardan beri elektrik ve su ihtiyacını yan komşularından alan Kılıç ailesinin bir şikayet üzerine elektriği kesilince ortaya çağ dışı görüntüler çıktı. Büyük bölümü kaçak evlerden oluşan mahallede Kılıç ailesinin elektriğinin kesilmesi sıkıntıları da beraberinde getirdi.

Okula giden çocukların ders çalışamadığı, yiyeceklerin bozulduğu evde, banyo yapılıp çamaşır yıkanamıyor. Duruma isyan eden Kılıç ailesi, “Eğer kaçaksa o zaman ya bütün mahallenin elektriğini kesin, yada bizim elektriğimizi açın.” şeklide isyan ediyor.

"ÇOCUKLARIM TİNERCİ Mİ OLSUN?"

Evi 2006 yılında yaptıklarını anlatan Cesim Kılıç, 2004 tapusu olanlar ve o tarihten önce ev yapanların elektrik ve su alabildiğini ancak kendilerine verilmediğinden yakındı. Komşudan aldıklarını elektriğin 3 gün önce bir şikayet üzerine UEDAŞ ekipleri tarafından kesildiğini anlatan Kılıç, “Benim evim neyse komşunun ki de aynı, herkesin elektriği var. Herkeste yanıyor. Madem buna veriyorsa bana da versin. Bu 2004’de yapılmış, bizimkisi ise 2006’da. Ben vergimi de ödüyorum. Biz başka yerden gelmedik. Bizde Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşıyız. Bize 2004 imar yasası nedeniyle vermiyoruz diyorlar.” diye konuştu.

Binada 12 kişinin yaşandığını anlatan Kılıç, şöyle konuştu: “Bu mahalle gecekondu durumunda. İmar verilecekse verilsin. Verilmeyecekse yıksınlar, başımızın çaresine bakalım. 2004 tapusu olanlar hemen gidip elektrik suyunu alabiliyor. Ancak bizim tapu 2006 olduğu için elektrik ve su alamıyoruz. Herkes birbirinden alıyor, bu durum böyle. Kiraya da çıkamıyorum. Asgari ücretle geçiniyorum. Çocuklar ders çalışamıyor, ders çalışamadıkları için okula gitmekten utanıyor.”

Eşi Kerime Kılıç ise, buzdolabındaki bütün yiyeceklerin meyve sebzenin bozulduğunu ifade ederken, “Dolabın kapısını açamıyoruz. Ben bu meyveleri çocuklara nasıl verelim. Bu şekilde Türkiye ve Bursa merkezde oturuyoruz. Herkesin ışığı var, biz karanlıkta oturuyoruz. Bunu Allah kabul eder mi?” şeklinde sordu.

Başbakan ve Cumhurbaşkanından sıkıntılarının çözülmesini isteyen Kerime Kılıç “Cumhurbaşkanı üç çocuk yapın diyor ya. Şimdi ben 2 çocuk yapmışım onlara bakamıyorum, üçüncüye nasıl bakacağım. Çocuklarıma süt bile alamıyorum. Ben bu durumda nasıl kiraya çıkacağım, madem elektriği kapatıyorsa o zaman bütün mahalleyi kessin. Eşim asgari ücret alıyor geçinemiyorum. Ben gidip dileneyim mi, çocuklarım tinerci mi olsun.” ifadelerini kullandı.

Cevdet Kılıç ise, şunları söyledi: “Bu mahallenin yüzde 90’ı kaçak, hepsi birbirine su elektrik veriyor. O zaman gelip yıksın, mecbur yaptık. 25 senedir ben buradayım. 90’larda terör belasından kaçıp Bursa’ya geldik, yeniden gidip dağın başına mı çıkalım?”