Çankırı'nın Atkaracalar ilçesinde bulunan ve her savaş zamanında sayısı azalan "Asker balıklar"ın Afrin'e gittiği düşünülüyor.Efsaneye göre, Kurtuluş Savaşı sırasında kaybolan balıklar savaş bittiğinde üzerlerindeki yaralardan dolayı asker balıklar olarak anılıyor. Atkaracalar ilçesi Ilıpınar Mahallesi'nde yıllardır halkın kutsal olarak gördüğü asker balıkların sayısı azaldı. Asker balıkların Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı'na gittiği düşünülüyor.

"AFRİN'E GİTMİŞ OLABİLİRLER"

Asker balıklara bakan ve oraya gelen ziyaretçilere bilgilendirmede bulunan Ahmet Öztürk balıkların türünün henüz tespit edilemediğini aktararak, "Buradaki balıklara asker balıklar denilmesinin sebebi; Kurtuluş Savaşı başladığında burada 8 ve ya 10 balık kalmıştı, savaş bittiğinde balıklar yaralı olarak burada göründüler. Bu balıkların türü araştırılıyor, henüz bunların türü belirlenemedi. Urfa'daki Balıklı Göl'deki balıkların aynı türde olduğu görüldü. Ölen balıklar da var ama yavrularıyla bu sayı sabit kalıyor. Burada sürekli suyun tahlilleri yapılıyor, balık olduğu halde mikrobik bir maddeye rastlanılmadı. Suyun da mantar sedef gibi cilt hastalıklarına faydalı olduğu yüzlerce kişi tarafından belirtiliyor. Bunu sebebini de bir profesör şöyle açıklıyor: Su yer altından gelirken mineral madde getirdi. Bir de balığın salgıladığı yağdan oldu. Tabii şifa Mevla'dan. Balıkların sayısının 600 olduğu yıllardan beri tespit ediliyor. Ama sayıda bir azalma olduğunu gözlemledik. Belki Afrin'e gitmiş olabilirler. Çünkü asker balıklar adını aldıkları biliniyor. Kurtuluş Savaşı başladığında 8 veya 10, 1974'de yarıya yakın bir azalma hissediliyor ama azalmanın nedeninin ne olduğu şu anda tespit edilmiş değil. Ama Afrin olayı var oraya da gitmiş olabilir diye düşünülüyor" dedi.

"BU BALIKLARIN KUTSALLIĞI VAR"

Geçmiş zamanlarda anlatılan olaylardan bahseden Öztürk, "Zamanında bir kişi balıkları yemeye teşebbüs etmiş. Fakat muhtarımızın anlattığına göre Kurtuluş Savaşı'nda kaybolan balıklar yaralı olarak geri dönmüş. Tabii o kişi de inanmıyor, birkaç tane balık yakalıyor, burada aynı gece rahatsızlanıyor ve vefat ediyor. Hanımı ise 25 sene bilfiil bu köyü ziyarete gelmiş, eşinin ölümünün sebebinin bu olduğunu yıllarca bizim insanlarımıza anlatılmış. Atalarımızın zamanında yaşanmış bir olay. Bu balıklar yenmeye veya rahatsız edilmeye müsait değil. Kutsallığı var aynı zamanda. Vatandaşın birisi çok güzel bir havuz yapmış, buradan 3-4 tane balığı götürmüş, gece yarısı da havuzunu boşaltarak geri getirmiş balıkları. Balıkları geri getirmesinin sebebi de gördüğü rüyalar. Kabuslardan dolaylı rahatsız oluyor, ondan dolayı getiriyor" diye konuştu.

Ilıpınar Mahallesi'nde yaşamakta olan Şaban Dilbaz efsaneye yönelik şunları anlattı: "Balıkların savaşa gidişini bizim gözümüzle gördüğümüz yok. Yaralanma olayı balıklarda var ama nasıl yaralanıyorlar onu ben bilmiyorum. Bize çocukluğumuzda anlatılanlar şu şekilde: Buraya bir vatandaş gelmiş, balık tutmaya çalışmış buranın yerlilerinden birisi ise 'Burada balık tutma' demiş. Vatandaş balıkları tuttuktan sonra balıkları pişirmek için tavaya koyduğunda balıklar kaybolmuş. Bize bu şekilde anlatırlardı."