HDP EŞ Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kazova Tekstil işçilerini ziyaret etti. İş Sağlığı ve Güvenliği Tasarısı'na değinen Demirtaş, “Hükümet, büyük patronlardan yana tedbir alıyor. Bunu yaparken de bazı torba yasaların içerisine maddeler serpiştirerek kamuoyunun gündeminden kaçırarak yapmaya çalışıyor.” dedi.

Selahattin Demirtaş, 2013 yılında tazminatları ödenmeden işlerinden çıkarılan ancak yürütülen yasal süreç sonrası iş makinelerini alarak kendi işletmelerini kuran Kazova Tekstil işçilerine destek ziyaretinde bulundu. Eyüp Rami’deki atölyeye gelen Demirtaş, işçilerden çalışmaları hakkında bilgi aldı. Daha sonra ziyaretinin sebebine ilişkin konuştu.

Demirtaş, “Kazaova’da sizlerin direnişinizi bir kez daha yerinden görmek istedik. Destek ve dayanışma duygularımızı iletmek istedik. Burada çalışan 4 emekçi ve onları destekleyenlerin çok önemli bir iş yaptıklarını ifade etmek isterim.” ifadelerini kullandı.

Kazova işçilerinin çok önemli bir model oluşturduğunu kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: “Bütün Türkiye’nin sizi dinlemesi iyi olur. Türkiye, Kazova direnişini yakından takip etti. Biz buraya gelerek işler nasıl gidiyor diye sormak istedik. Çünkü buradaki arkadaşların başarısı, model olarak bizlere de siyasetçilere de ekonomistlere de ilham oluşturabilecek bir model. Kazova deneyimi patronsuz da işlerin yürüyebileceğini gösterdi. İşçiler ortak olarak, hem emek sürecine hem üretim araçlarına birlikte kendi faaliyetlerini çalışmalarını yürütebilirler. Aşırı sermaye birikimi olmadan, tekelleştirmeden üretimin gerçekleştirilebileceğini ispatlıyorlar.”

TBMM’de ‘İç güvenlik’ paketinin ardından görüşülüp, yasalaşması beklenen İş Sağlığı ve Güvenliği Tasarısı’na ilişkin de konuşan Demirtaş, hükümetin bu güne kadar tamamen patrondan yana tavır aldığını, yasal düzenlemeleri de bu yönde yaptığını söyledi.

“Şu anda hükümetin işçiden, emekçiden çalışandan yana tedbir alma diye bir derdi, bir gündemi yok.” diyen Demirtaş, şunları söyledi: “Tümüyle büyük sermaye sahipleri bu ülkede korkmasın, işçiyi rahat sömürebilsin, emeği rahat sömürebilsin, güvencesiz işçi, güvencesiz emek üzerinde rahatlıkla tasarrufta bulunabilsin diye hükümet tedbir alıyor. Büyük patrondan yana tedbir alıyor. Bunu yaparken de bazı torba yasaların içerisine serpiştirerek kamuoyunun gündeminden kaçırtarak yapmaya çalışıyor. Büyük sermaye dostu bir hükümetimiz var. Türkiye’nin çalışan nüfusunun yüzde 85 i emekçidir. Bunlardan yana olumlu tek bir düzenleme bile yapılmadı. Bakın asgari ücretler bile kuruş kuruş artırılıyor. Onu da işçi tam olarak alamıyor. Patron onu bile kısarak veriyor. Çoğu sosyal güvencesizdir. Kaçak işçi çalıştırırlar. Emekçinin maliyeti küçük esnafa yüklenmeye çalışılır. Devlet hiçbir yükünü almaz. İşsiz kesim devlet eliyle yatırılıyor ve işsiz ordusu arttıkça emeğin iş gücü kalitesi ve iş gücü değeri de düşüyor. O yüzden işsizlik hükümete ve büyük patronlara lazımdır. Kapıda bekleyen bir işsiz ordusu lazımdır. HDP olarak bu konuda dikkatliyiz. Gelen bütün yasalarda bu maddeleri ayıklamaya çalışıyoruz. Hangi pakete koyarlarsa koysunlar emek karşıtı, doğa karşıtı özgürlük karşıtı bütün maddelere biz istinasız muhalefet ettik.”