Durup dururken nerden çıktı bu soru diyenler olacaktır. Bu sorunun birçok sebebi var. Bu yazı boyunca hem bu soruyu, hem de bu soruyu sormaya sebep olan hususları tahlil edeceğim. Ancak, sizi fazla merakta bırakmayayım, cevabını hemen vereyim. “Denetim elemanından yönetici olur, hem de kralı olur.” Şimdi, bu cevap karşısında birileri ne oluyor? “Bu nasıl cevap” diye söylenebilir. Denetim elemanından yöneticinin “kralı olur” şeklinde, cevap vermenin nedeni şudur. Bu Ülkede bilinçli ve kasıtlı bir şekilde, “bazıları deneticiden yönetici olmaz” şeklinde haksız yere yapılan propaganda yapmaktadır. Neymiş Efendim, “deneticinden yönetici olursa, mevzuata bağlı olurmuş.” Neymiş Efendim, “denetici, yönetici olduğunda kılı kırk yararmış”. Sanki mevzuata bağlı olmak suçmuş. Sanki “kılı kırk yarmak” kötü bir şeymiş. Evet, özellikle son 20-25 yıldır, denetim sistemi ve denetici karalanmakta, sanki işe yaramaz ve engelleyici görülmektedir. Denetimi karalama ve deneticiyi istememe hâli, son kertede, denetim kurullarının kaldırılması ve denetim elemanlarının kızağa çekilmesi, isimlerinin değiştirilmesi, denetçilere iş verilmemesi noktasına kadar götürüldü. Bugün vardığımız noktada, şöyle geçmişe bakıp da düşünüyorum da, “denetim elemanını karalayıp da “işe engel olurlar, deneticiden yönetici olmaz, kara kaplı kitabın (mevzuatın) dışına çıkmazlar, kimseyi takmazlar” gibi propagandaların kasıtlı ve bilinçli olduğu çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Böyle söyleye söyleye, hem denetim sistemi ortadan kaldırılmakta, hem de bu söylentiyi yayanlar yönetimde daha kolay yükselmektedirler. Vay sizi uyanıklar vay! Hem denetim sistemini ortadan kaldırmakta yol aldınız, hem de çabucaktan yükselmeye yol buldunuz. “Denetim elemanından yönetici olmaz” diye diye kafaları karıştırdınız, zihinleri bulandırdınız ve yol yalnızca size açıldı. İşte bu uyanıkların kasıtlı propagandaları yüzünden, kamu yönetiminde denetim sistemi budana budana neredeyse sıfıra doğru itilmektedir. Pek yakında ne denetici, ne de denetim sistemi kalacak gibi. Bu “budama işi” birilerinin işine geliyor. Müfettişi, denetim elamanı “öcü” gibi göstermek kimin işine geliyor? Tamam, başta bu hususta propaganda yapan, bazı kariyer meslek mensupları (isimlerini ve unvanlarını vermiyorum, onları bilenler bilir) bu propagandadan nemalanıyor. Bu propaganda işlerine yarıyor. Bunlar buradan yol bulup üst makamlara atlıyorlar. Bunların dışında başkaları daha var ki, bunlar da “rant elde etmek, serbestçe yolsuzluk, usulsüzlük yapmak” için müfettişi, deneticiyi, teftiş ve denetim sistemini “öcü gibi” gösteriyorlar. Demek ki, iki grup denetim sistemini ve denetim elemanını sevmiyor. Bunları yukarıda gördük. İşte bu iki grubun yüzünden denetim sistemi ve denetim elemanları nerdeyse son günlerini yaşıyorlar. Meydan onlara kaldı kalacak! Bu noktada şu hususu da belirtmeden geçemeyeceğim. Denetimi kim sevmez? Denetimden kim kaçar? Yanlışı olan kaçar. Verilemeyecek hesapları olan kaçar. Doğru-dürüst çalışan denetimden neden korksun? Bilakis memnun olur. Yazımın sonunda bir denetim elemanından duyduklarımı anlatacağım. Kendisi denetim elemanı iken bir Kuruma yönetici olarak atanmış ve 4-5 yıl kadar orada görev yapmıştır. Bu kişi; “yöneticilik yaptığım süre içerisinde, hep denetim elemanlığının güvence ve sağlamlığına dayandım. Eğer, bu görevden alırlarsa, nasıl olsa denetim elemanlığına geri dönerim. Orası da iyi görev. Kaybedeceğim bir şeyim yok” diye “rahat” çalıştığını, eski görevinin kendisi için “garanti” olduğu için haksızlığa boyun eğmediğini, doğru-dürüst çalıştığını, kurumda yapılanmayanları gerçekleştirdiğini, adil ve tarafsız bir yöneticilik yaptığını sohbet sırasında ifade etmiştir. İşte işin “püf” noktası burada. Denetim elemanını yönetici yapmaktan kaçınanlar, ona yanlış yaptıramayacaklarını bildikleri için böyle kara propaganda yayıyorlar. Yoksa, başta da söylediğim gibi, denetim elemanından yöneticinin “kralı” olur! “Denetim elemanında yönetici olmaz” şeklindeki kara propagandayı eleştirdiğim bu yazıda son bir hususu daha belirtmek istiyorum. “Yöneticilik tamamen bir kabiliyet ve şahsiyet işidir. Esasta, her meslekten iyi ya da kötü yönetici çıkabilir.”