Diyarbakır'da binlerce insan 'Her şeye rağmen barış' sloganıyla düzenlenen yürüyüşte bir araya geldi. Demokratik Bölgeler Partisi'nin düzenlediği mitinge sivil toplum kuruluşlarının başkanları, spor kulüplerinin taraftarları yanı sıra sayısı on binleri bulan vatandaş katıldı. Yürüyüş boyunca slogan atan grup, yapılan konuşmalarının ardından dağıldı.

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Koşuyoyu Parkı'nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen grup, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarını başkanları, insan hakları savunucuları öncülüğünde 5 Haziran'da terör örgütü IŞİD'in HDP'nin mitingine bombalı saldırı düzenlediği Yenişehir ilçesindeki İstasyon Meydanı'na kadar yürüdü. Yürüyüşün en önünde 'Her şeye rağmen barış' yazılı büyük bir pankart taşındı.

İstasyon Meydanı'nda konuşma yapan Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Diyarbakır ve Ankara'daki saldırıyı gerçekleştirenlerin aynı zihniyete sahip olduklarını, IŞİD militanları olsalar bile arkalarında AK Parti hükümetinin olduğunu, MİT ve Türkiye istihbaratıyla bağlantılı olduğunu öne sürdü. Yüksek şunları söyledi: "Bu her şeyden önce bir insani bir görevdir. Ben insanım diyen yüreğinde vicdan taşıyan herkesin bu katliama karşı olması gerekiyor. Ben insanlığın ve vicdanın bittiğine inanmıyorum. Birilerinin insanlığı bitmiş olabilir. Birileri barış için savaşın durması için Ankara'ya giden kardeşlerimizi katledecek kadar insanlık dışına çıkmış olabilir ama bu toplum insanlığını yitirmedi ben buna inanıyorum. Birileri bu katliam karşısında televizyonlarda pişmiş pişkinler gibi sırıtabilir. O vicdansızları çıkarıyorum. Bunun dışında Türkiye toplumun tamamının vicdanının yandığını biliyorum. Bundan 5 ay önce bu meydanda burada bomba patlatıp kardeşlerimizi katledenler Ankara'da da kardeşlerimizi katletti. Bunlar birbiriyle bağlantılı gelişmeler. Bu meydanda bombayı patlatanlarla Ankara'da patlatan aynı zihniyet ve anlayışa sahip olanlardır. Onların arkasında duran ise AKP hükümetinin arkasında olduklarının hiç şüphemiz yoktur.

HEM KATİL HEM ALÇAKSINIZ

Şimdi alıp DAİŞ'in üzerine atabilirler. Biliniz ki o DAİŞ üyesi olsa dahi MİT'le Türkiye istihbaratıyla devletiyle bağlantılıdır. Siz zalimler kazanamayacaksınız. Mazlum Kürt halkı ve yoksul Türk halkı sizin hakkınızdan gelecek. Bu ülke bu devlet sizin babanızın malı değil. Şu an zaten ülke yönetimi gasp edilmiştir. Bu hükümet darbe yapmış gayri hukuki şekilde yönetiyor. Çocuklarını Avrupa'ya da kaçırsanız bu halk nezdinde yargılamaktan kurtulamayacaksınız. Şu an hükümet edenler gasp ettikleri yetkileri kullandıkları gibi kanunları kılıf olarak kullanarak halk üzerinde terör estiriyor. Bir adım sonrası bunlar için terör örgütü diyeceğiz. Siz kanunları kullanarak insanları öldürdüğünüzde katil olmaktan kurtulmuyorsunuz. Bu durumda hem katil hem alçak oluyorsunuz. Hem katil hem alçaksınız."