Karadere, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu olan Standart and Poor's'un (S&P) Türkiye'nin kredi notunu Türk Lirası bazında yatırım yapılabilir ülkeler seviyesine yükseltmesinin Türk ekonomisi açısından olumlu bir gelişme olduğunu, bunun Türkiye'ye yabancı sermaye akışını hızlandıracağını söyledi. Türkiye'nin Türk Lirası bazında kredi notunun yükseltilmesinin olumlu ama yeterli bir gelişme olmadığına dikkat çeken Karadere, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin kredi notu, yabancı para bazında artarsa ekonomi uçar. Türkiye, yabancıların yatırım yapmasını bekliyor. Kredi notunun yatırım seviyesine çekilmesi çok olumlu bir gelişmedir. Fakat yabancı yatırım gelmesi için uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's'un (S&P) not artırımını sadece Türk Lirası bazında değil, ülkenin yabancı para kredi notunu da aynı yatırım yapılabilir seviyesine çıkartılması gerekiyor. Onu henüz yükseltmediler. Onlar da cari açıkla ilgili pozitif bir gelişmenin olmasını bekliyorlar. Böyle bir görüntü verebilirsek ki şu anda çalışmalar iyi gidiyor. Bu şekilde bir kaç ay daha devam ederse yabancı para bazında yatırım notunun yükseldiği günleri göreceğiz. Şu andaki gelişmeler Türk ekonomisi için iyi günlerin habercisi.'' -DOLAR KURU- Türkiye'nin, dolar kurundaki oynamalara da alışmasının gerekli olduğuna işaret eden Karadere, şu bilgileri verdi: ''Türkiye'de dolar kurunun hareketli olmaya devam edecek. Avrupa ülkeleri arasında Yunanistan'ın durumu, İspanya'nın borçluluk düzeyi, İtalya'nın kredi notunun düşürülmesi ve ABD'den gelen verileri de çok parlak değil. Türkiye'de kurlar hareketli olmaya devam edecek. Şu anda öyle bir dönemin içerisindeyiz. Şimdi kurların kendi aralarında hareketliliği var. Bir de Türk parasının değer kaybı var. Son zamanlarda gerek Dolar gerekse Avro'ya karşı Türk lirasının kaybı var. Bunların nedeni Türkiye'nin cari açığında vermiş olduğu kötü sinyallerdir. Türk Lirası'nın değer kayıplarını bunlara bağlayabiliriz. Bu konularla ilgili geçen günlerde hükümet bir açıklama yaptı. Dolar kuru aşağı yukarı 1.80'lerin üstüne çıkmasına çok mutlu olmayacakları anlamına gelen bir takım ifadeler kullandılar. Bu demektir ki, kur 1.80'ler civarında, Merkez Bankası biraz yukarı hareketlendiği zaman müdahale edecek ve ediyor. Bu kurun bu civarlara gitmesine ama oynar bir şekilde aşağı yukarı gitmesine Türkiye'nin alışması gerekiyor.'' Garanti Bankası'nın kadına yönelik projeler hakkında da bilgi veren Karadere, Türkiye'nin sadece erkekleri çalıştırıp kadına yeterli önemi vermediği sürece ekonomide istenilen yere gelemeyeceğini dile getirdi. -EKONOMİDE KADINLAR- Banka olarak yaptıkları araştırmalarda Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında kadınların her alanda aldıkları payın düşük olduğunun ortaya çıktığını belirten Karadere, şunları kaydetti: ''Kadınların ekonomiden aldıkları pay, kadınların siyasi hayatta aldıkları pay, kadınların toplam girişimcilik içerisinde payı, toplam krediler içerisinde aldıkları pay, hangi orana bakarsanız bakın dünyada yayınlanan verilerde Türkiye'nin çok alt seviyelerde olduğunu görüyoruz. Bunlarla ilgili olarak bir banka olarak üzerimize düşeni yapmak istedik. Şuna canı gönülden inanıyoruz ki, sadece erkekler çalışarak ekonomi istenilen seviyeye gelemez. Türkiye nüfusunun yarısı kadın. Kadınlarımızın da Türkiye'nin büyümesine katkıda bulunması lazım. Bu oranlar batılı ülkelerde Türkiye'nin çok çok üzerindedir. Banka olarak bir analiz yaptık. Türk kadınlarının en çok neye ihtiyacı var diye. Birinci olarak kadınların evden çıkmayı cesaretlendirmeye ihtiyaçları var. İkincisi banka kredilerine ulaşmada sıkıntıları vardı ve üçüncüsü fikri yönden eksikleri vardı. Onun için biz üç koldan Kadın Girişimci Derneği (KAGİDER) ile yola çıktık. Kadınlarımızı girişimci olma yönünde özel sektör ve sivil toplum kuruluşu işbirliğiyle önün açmak istedik.'' Karadere, şöyle devam etti: ''Türkiye 'KOBİ' ülkesidir. Türkiye'de işletmelerden yüzde 90'dan fazlası KOBİ'dir. Garanti Bankası olarak 1997 yılından beri KOBİ bankacılığının üzerine gittik ve bankayı bu sisteme göre düzenleyip bu sistemi yapan ilk Türk bankası olduk. Girişimcilik konusunda KOSGEB'i çok etkin kullandık.''