Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, yeni yıla girilirken Antalya ve ilçelerinde yaşanan sel ve don olaylarının sonuçlarını yerinde inceledi. Çiftçilerle görüşen Bayraktar, yaşanan felaketin yararlarının sarılması için acil destek paketine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Kumluca ilçesinde seraları inceledikten sonra gazetecilere açıklamada bulunan Bayraktar yaşanan doğa olayıyla ilgili bazı bilgiler verdi. Sel ve don felaketinin üreticiyi olumsuz etkilediğini söyledi. Bayraktar, “2014 yılındaki doğal afetlerle alakalı erteleme müracaatları 31 Aralık'ta bitti. Yılbaşından sonra yeni doğal afetlerle karşı karşıya kaldık. Ocak başında kar başladı. Arkasından 7-9 Ocak arasında don ve sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Bu yeni doğal afetler üreticilerimizi fevkalade üzdü. Üreticilerimizin tarım kredi kooperatiflerine ve özellikle bankalara aynı ve nakdi borçları var. Bunların bir an evvel ertelenmesini istiyoruz.” dedi. Narenciye üreticisinin de olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Bayraktar, Finike'de narenciye'de 7-9 Ocak'taki don ve fırtınadan dolayı 150 bin ton narenciye zarar gördü. Demre'deki 6 mahallede 4 bin dekar arazi sular altında görülüyor. Seraların tamir edilmesi için üreticilere düşük faizli kredi verilmesi lazım.” dedi.

Üreticinin rahatlamasının önemine dikkat çeken Bayraktar, “Bu çok önemli. Bunun dışında SGK, elektrik borçları var. Bunların da ertelenmesini hükümetimizden talep edeceğiz. Bunları yapmazsak ne olur? Üreticilerimizi, üretimden kopartırız. Önümüzdeki yıl üreticimizi bahçeyle, serayla, tarlayla uzaklaşır. Allah korusun göçler de başlar diye korkuyorum. Üreticimizin önümüzdeki yıl sürdürülebilir üretim noktasında olması için tarlasında, bahçesinde kalması, çoluk çocuğuyla beraber kalması için bu yardımlara ihtiyaç var.” şeklinde konuştu.

Antalya'nın Türkiye’deki sebze ve meyve üretimi açısından önemine dikkat çeken Bayraktar, “Bu bölge için sebze üretimi çok önemli. 4 milyon ton civarında sebze üretimimiz var. Aşağı yukarı 1,3 milyon ton da meyve üretimiz var. Türkiye üretiminin yüzde 6.6'sını karşılıyor. Sera olarak baktığımızda Türkiye'de alan bazında değerlendirdiğimizde ortalama yüzde 40'ını Antalya karşılıyor. Bu önemli bir rakam. Hatta, cam seraların yüzde 82'sinin, plastik seralarında yüzde 54'ünü karşılıyor.” ifadelerini kullandı.

Antalya'nın yaş sebze ve meyve ihracatında da önemli bir yer tutuğunu belirten Bayraktar, başta Rusya olmak üzere, 3,5 milyon ton civarında bir ihracat yapıldığını kaydetti. Bu ihracatın 2,5 milyon civarında olduğunu aktardı.

'SEL FELAKETİ HER SENE YAŞANABİLİR'

Kumluca'da sel felaketinin etkilerinin görülebildiğini belirten Bayraktar, “Yaklaşık 2 bin dekar alan sular altında kaldı. Buradan bir ürün elde etmek mümkün değil. Burada asıl mesele o dere. Ben gördüm. O dere ıslah edilmediği sürece bu bölgede her yıl sel felaketi olabilir. Drenaj çalışmalarının yapılmadığını gördüm, bu çalışmanın yapılması gerekir. Bu manada Devlet Su İşleri’ne büyük görevler düşüyor. Burada bir ihmal varsa, bunun nedeni üretici değildir. Görev yapmayan kamu kurumlarının da kendisini bir sorgulaması gerekir diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

'TARSİM OLAYIN ÇOK FARKINDA DEĞİL'

Yaraların sarılması için TARSİM’e büyük bir görev düştüğünü belirten Bayraktar, “TARSİM olayın çok farkında değil gibi geliyor bana. Bu seralar su altında kalmış. Dolayısıyla bir kaymak tabakası da oluşmuş. Yani, 70-80 santimetre bir su, 3-4 gün seralarda kalmış ve bir kaymak tabakası oluşmuş. Bu kökler çürüyecek demektir. Geliyor, dalında sebzeyi görüyor. Yeşilliği de biraz görüyor. Burada kurumuş bir şey yok ki, dallar da kurumamış, ürün de kurumamış. Bu kurumayacağını göstermez. Bir kaç gün sonra hep beraber göreceğiz. Bu konuda TARSİM'e de büyük görevler düşüyor. Daha hassas davranması, daha üretici menfaatini düşünmesi lazım. Aksi takdirde ne olur? Türkiye'de şu anda TARSİM'e göre üreticilerin sayısı, Türkiye'deki üreticilerin yüzde 9'u. Bunların bizim yüzde 20-30'lara çıkarmamız lazım. Burada tabi devletimize de düşen bir görev var.” dedi.

FİYAT MANİPÜLASYONLARI OLABİLİR

Sel ve donun pazar fiyatlarına yansıyıp yansımayacağını soran gazetecilere Bayraktar, "Doğal afetler olduğu zaman bunları kimse bahane etmesin. Bunları bahane ederek fiyat manipülasyonlarına giden olabilir. Burada da gerekli tedbirlerin alınması lazım. Yani, doğal afet oldu, don oldu, kar yağdı, ürün arzında yavaşlama var diyerek üreticiden bunu ucuza kapatmak isteyebilirler. Bu konuda oda başkanlarımıza da büyük görevler düşüyor." cevabını verdi.

Bayraktar, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu sektörde üreticinin 1 liraya sattığı malı tüketici 5 liraya yiyor. Zaten arada makas çok açık ve aracılar para kazanıyor. Mağdur olan üreticiler ve tüketiciler oluyor. Bu makasın daraltılması lazım."