İnsan kaçakçılarına kişi başı bin ile 3 bin euro arasında değişen paralar ödeyerek Ege Denizi üzerinden umut yolculuğuna çıkanların sayısı her yıl katlanarak artıyor. 2015 yılının ilk 6 ayı bitmeden, Türkiye üzerinden deniz yoluyla Avrupa'ya gitmek isteyen 11 bin 919 göçmen kurtarıldı. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, 2013 yılında çoğu Suriyeli, 6 bin 937 göçmeni kurtarmış, kurtarılan göçmen sayısı 2014 yılında ikiye katlayarak 12 bin 884’e ulaşmıştı.

Ege Denizi’nde Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri tarafından, 2013 yılında 6 bin 937, 2014 yılında 12 bin 884, 2015 yılının ilk 6 ayında ise 11 bin 919 göçmen, umut yolculuğu faciayla sonuçlanmadan kurtarıldı. Yakalanmadan geçiş yapanlar ile kayıtlara girmeden kazalarda can verenlerin sayısı ise bilinmiyor. Ege’deki kaçak göçmen artışını değerlendiren Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) Başkanı Av. Eda Bekçi, göçmenleri bu yola çaresizliğin ittiğini söyledi. Mültecilerin yaşam şartlarının giderek kötüleştiğini ifade eden Bekçi, “Bu hareketin durmasının tek yolu savaşların, ülkelerinden kaçmalarına neden olayların sona ermesi, bunlar son bulmadığı sürece hareket maalesef son bulmayacak.” dedi. Avrupa ülkelerinin mültecileri ülkelerinde istemediğini, arama kurtarma faaliyetlerinin bile hesaplarının yapıldığını anlatan Bekçi, “Arama kurtarma konusunda da en son İtalya’dan destek çekildi. İngiltere çıkıp açıkça, ‘ben kurtarabilirim ama bir ülke bunları kabul ederse, etmezse asla müdahale etmem’ diyor. Tekne batacak, İtalya ya da Yunanistan kabul etmiyorum derse kurtarmayacak. İnsan hayatı, temel hak olan iltica hakkı, aleni pazarlık konusu haline geldi.” diye konuştu.

Türkiye’de 2 milyonu aşkın Suriyeli’nin bulunduğunu, diğer ülkelerden gelen sığınmacıların sayısının da ciddi şekilde artarak 200 bini geçtiğini belirten Bekçi şu bilgileri verdi: “Bunun nedeni, Türkiye geçici koruma veriyor. BM Yüksek Komiserliği tarafından kabul aldıkları oranda bunlar üçüncü ülkelere yerleştiriliyor. Bu kabul rakamları çok küçük, havuz boşalmıyor. Türkiye’ye geliyorlar, geçici korumaya alınıyorlar ama bir üçüncü ülke onları kabul edene kadar geriden daha fazlası geliyor. Havuzda birikme olmaya başladı.”

Türkiye’nin geçici koruma statüsü verdiğini, ancak bu kişilerin çalışma hakları olmadığını, eğitime erişimin çok zor olduğunu, sadece sağlıktan yararlanabildiklerini ifade eden Mülteci-Der Başkanı Bekçi, bu kişilerin savaş ortamında olmadıklarını, ancak bir hayat da kuramadıklarını söyledi. Bekçi, geçici koruma altında oldukları için üçüncü ülkeye hukuken gitme şanslarının bulunmadığını, vize ve pasaportla çıkmalarının bile mümkün olmadığını, bu nedenle de yasa dışı hareket yollarını çok fazla denediklerini sözlerine ekledi.