Yazılı bir açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen Kahramanmaraş 1 No'lu Şube Başkanı Adnan ALAGÖZ, Vali Kocatepe'nin tavrını eleştirdi. Açıklama şu şekilde: Eğitimin olmazsa olmazı öğretmenlerimize, okul idarecilerimize ve eğitim çalışanlarımıza karşı gerek basın yayın aracılığı ile gerekse yapılan toplantılarda rencide edici söz ve eleştirilerin son zamanlarda artmış olduğuna üzülerek şahit oluyoruz. Eğitim çalışanları için sıkıntılarla başlayan 2011-2012 eğitim öğretim yılı zor bir döneme girmiş olmanın işaretlerini vermektedir. Bir taraftan bölücü terör örgütü PKK'nın eylemlerini eğitim çalışanlarına yöneltmesinin tedirginliği, diğer taraftan MEB'in okulları Okul Aile Birliği hesaplarından dolayı kıskaca alıp tüm okul idarecilerine soruşturma açtırması, yine ilimiz liselerinde çalışan idareci ve öğretmenlerin “Neden çok fazla öğrenci sınıfta kalıyor.” diye soruşturmaya tabi tutulması, öğretmen ve idarecilerimizin öğrenci velileri tarafından hakarete uğramaları ve darp edilmeleri yetmiyormuş gibi, şimdi de Öğretmenler Akademisi Vakfı tarafından Kipaş Eğitim Kurumları'nda düzenlenen '21'inci Yüzyılın Okulu ve Öğrenme' konulu konferansta Vali Şükrü Kocatepe, salonda bulunan iki okul müdürüne, "İkiniz beni dinliyorsunuz değil mi hocam, ne dedim en son, ne söyledim, lütfen tekrarlayın, hangi okulun müdürüsünüz? Bundan sonra gözüm üzerinizde olacak. Okulunuzun başarısını ve başarısızlığını iyi denetleyeceğim, bilginiz olsun. Milli Eğitim Müdürünüz de bilir, okullarımıza gittiğimde okulun penceresinden sınıflara kadar eksiğine bakarım. Gittiğimiz okullarda neler yaptığımızı Milli Eğitim Müdürünüz size ifade etsin. Eğer öğrenciler başarılı olamıyorsa, ben sorduğumda 'Kaymakam olmak istiyor musunuz?' deyince boynunu büküyorsa, 'İstiyorum ama”¦' diyerek boynunu büküyorsa, işte bundan sorumlu sizlersiniz. Bunu yatın kalkın düşünün. Eğer başarımız 60'lı sıralarda kalırsa bunun hesabını sizden sorarım." diyerek eğitim yöneticilerini çocuk azarlar gibi azarlaması 21.yüzyılın valisine yakışmamıştır. Askerlerin sivilleştiği bir ortamda sivillerin askerleşmesi kabul edilemez. İlimizin eğitimde geri kalmışlığının tek sorumlusunun öğretmen ve okul idarecileri olarak gösterilmesi doğru değildir. Balık baştan kokar misali Valilik, Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediye, İşadamları, Sivil toplum kuruluşları, Sendikalar, Siyasetçiler, Öğretmenler, İdareciler vb. herkes sorumludur. Öğretmenler eğitim sisteminin şamar oğlanı değildir. Öğretmenler eğitim sistemindeki çarpıklığın sorumlusu değil, aksine bu sistemin mağdurudurlar. Öğretmenlik azarlanıp hor görülecek bir meslek değil, kapısında kırk yıl köle olunacak bir makamdır. Eğitim sistemindeki aksaklıklara ve tüm olumsuzluklara rağmen eğitim çalışanlarımız görevlerini hakkıyla yerine getirme şuuruyla hareket etmektedirler. Bunun aksini düşünmek eğitim çalışanlarına yapılan en büyük haksızlıktır. Eğitimde başarıyı artırma toplantılarının eğitimcilerin azarlandığı, suçlu ilan edildiği, günah keçisi yapıldığı ve moral motivasyonunun bozulduğu toplantılar olmaktan çıkarılarak; öze inildiği, herkesin elini taşın altına koyduğu, daha ciddi toplantılar olması dileğiyle tüm eğitim çalışanlarımıza daha başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyoruz.