Koç, yaptığı yazılı açıklamada, ''AKP hükümetinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yapmaya hazırlandığı değişiklikler, süt izninin süresinin arttırılması, çocuk yardımının düzenlenmesi, giyecek yardımının nakit olarak verilmesi gibi konularla gündeme getirilse de asıl olarak memurları hak arama mücadelesinden uzaklaştırmaya ve mücadeleci sendikaların etkisini kırmayı amaçlamıştır. 22 madde ve eklerinden oluşan taslağın bazı maddeleri nasıl bir kamu personel sistemi yaratılmak istendiğini göstermektedir'' dedi. 657 sayılı kanununda değişiklik yapılmasını öngören taslağın 5. maddesinin son fıkrasının ''memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür. Bu hususa ilişkin usul ve teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir'' ifadesi bulunduğunu belirten Koç, şu görüşleri ileri sürdü: ''Bu ifade, yıllardır kamuda fiili olarak sürdürülen esnek çalışma uygulamalarının yasalaşmasının açık itirafıdır. Bu madde yasalaşırsa artık her kurum personelini istediği şekilde ve kendi ihtiyacına göre kurallar koyarak çalışabilecektir. Örneğin okullar, belli dönemlerde işin yoğunluğunu ya da performans hedeflerine ulaşmayı bahane göstererek çalışma sürelerini uzatılacak, okullarda çalışan öğretmen, hizmetli ya da memurun yeri ihtiyaca göre değiştirebilecektir. Bugüne kadar yaşanan fiili uygulamalara ve yakın gelecekte yapılması planlanan yasal düzenlemeler açısından bakıldığında yeni personel sisteminin iki temel mantık üzerine kurulacağı şimdiden söylemek mümkündür. Birincisi işin, işyerinin, mesai saatinin, ücretin, çalışma süresinin belirsiz olması, başka bir ifade ile kamu istihdamında kuralsızlığın kural haline getirilmesidir. İkinci nokta ise çalışma düzeni ve koşullarının büyük ölçüde işverenin ya da işveren temsilcisinin insafına bırakılacak olmasıdır. Yapılacak düzenlemelerle kamu emekçilerinin mevcut olan birçok kazanılmış hakkı, çalışma yaşamının standardını belirleyen temel kurallar ortadan kaldırılacaktır. Böylece tüm kamu emekçilere, tıpkı işçilerde olduğu gibi kuralsız, geçici, güvencesiz ve köleci nitelikte çalışma koşulları ve 19. yüzyıla özgü yaşam biçimleri dayatılacaktır.''