Balyoz darbe planıyla ilgili hazırladığı haberler ve yayınladığı belgelerden dolayı Mehmet Baransu'nun tutuklanmasına Zaman Gazetesi Genel Müdürü Ekrem Dumanlı da tepki gösterdi. Dumanlı, yaşanan durumun tam bir hukuk skandalı olduğu belirterek tutuklama gerekçesinin bütün gazetecilerin elini kolunu bağlayacak mahiyette olduğunu söyledi.

Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın değerlendirmesi şöyle: "Mehmet Baransu'nun tutuklanma kararı tam bir hukuk skandalı. Yani TCK 327. maddedeki 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etme' bahane edilerek tutuklanmış. Üçüncü dünya ülkelerinde sıkça kullanılan ve gazetecileri tutuklamak amacıyla istimal edilen bir jargondur bu. 'Devletin güvenliği', 'siyasal yararlar' gibi laflar her tarafa çekilebilecek, yorum sınırları belirsiz kavramlardır ve gazeteciliğin özgürce yapıldığı gelişmiş ülkelerde hiçbir mana ifade etmez. Basın tarihinde devletlerin 'gizli' saydığı belgelerin yayınlanması çok önemli bir yer tutar. Devlet, gizliyse belgesini sağlam tutacak. Bir gazetecinin eline geçtiğinde onu basmaması mesleğine ihanettir. Baransu'ya husumet beslediği için bugün sessiz kalan gazeteler ve gazeteci örgütleri hata yapıyor. Tutuklama gerekçesi bütün gazetecilerin elini kolunu bağlayacak mahiyettedir. Ayrıca bir bakanın daha birkaç ay önce "Bal gibi darbe teşebbüsü" diye tanımladığı Balyoz, mahkemece cezalandırılmış, Yargıtay'ca onanmıştır. Baransu'ya sahip çıkmamak ve haksız tutuklama kararını eleştirmemek gazeteciliğin ruhuna da demokrasinin ilkelerine de aykırıdır. "Bu belge bana gelse bunu haber yapmazdım, basmazdım." diyen bir gazeteci varsa ona tavsiyem, hemen bu işi bıraksın, sirklerde kendine iş baksın… Ahmet Altan doğru söylüyor; Balyoz belgelerini basmak gazeteciliğin gereği; bunun dışında bugün yapılan karalama çalışması ise tarihe 'gerçek kumpas' olarak geçecek."