Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülben Çalış, enerji tasarrufunun nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bunun sadece küçük önlemlerle yapılamayacağını vurgulayarak, binaların yaşama döngüleri dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Yrd. Doç. Dr. Çalış, “İlk etapta binanın iyi tasarlanması ve projelendirilmesi gerekiyor. Enerji konularıyla ilgili kaygıların uluslararası düzeyde tartışılır olduğu bugünlerde, depreme dayanıklı yapılar inşa etmek kadar enerji verimliliğinin de dikkate alındığı yapılar yapılması, kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir. İkinci aşama olarak, proje aşamasında enerji etkin olarak tasarlanmış binaların uygulama, yani inşaat aşamasında da bu kapsamda denetimi gerekmektedir. Özellikle ısı yalıtımıyla ilgili malzemelerde doğru montaj ve uygulamaların önemli olduğu ve kötü işçiliğe dayalı performans düşüklüğü gözlemlendiği söylenebilir. Kullanım aşamasında da mekanik sistemlerin bakım ve onarımları takip edilmeli ve uzman kişilerce yapılmalıdır. Kullanım aşamasında özellikle kullanıcı davranış ve alışkanlıklarının, tüketimi büyük ölçüde arttırdığı bilinmektedir. Bu nedenle binalarda enerji tüketiminin azaltılmasında kullanıcılara büyük rol düşmektedir.” dedi.

Gülben Çalış, ısı yalıtımıyla ilgili olarak da, “Mantolama yapılması veya pencerelerde çift cam kullanılması gibi bina kabuğunun saydam ve opak bileşenlerinde yapılan iyileştirmeler, ilk yatırım bedelleri yüksek olsa da uzun vadede kâr sağlamaktadır.” şeklinde konuştu. İnsanların evlerinde uygulayabileceği pratik önerilerde de bulunan Çalış, “Kullanıcıların, ufak değişikliklerle evlerinde tüketecekleri enerjiyi önemli ölçüde azaltmaları mümkündür. Evlerde kullandığımız elektriğin ortalama yüzde 80’inin elektrikli aletlerce tüketildiği bilinmektedir. Yeni elektrikli alet ve cihaz alımında enerji verimliliğinin mutlaka gözönünde bulundurulması, 'A' veya 'A+' işaretli, verimliliği yüksek olanların tercih edilmesi gerekmektedir. Özellikle buzdolaplarının kalorifer peteği, fırın gibi ısı yayan diğer ev aletlerine yakın olmaması, enerji tüketimi bakımından önemlidir. İster elektrik enerjisi ister gaz kullanılsın, fırınlarda gerekli değilse ön ısıtma yapılmaması veya en aza indirgenmesi gerekmektedir. Televizyonlar, teknolojinin gelişimiyle birlikte düşük enerji tüketimlerine sahip olsalar bile sık kullanıldıkları için toplam tüketim içinde önemli bir yer tutmaktadır. Televizyon ve benzeri cihazların, kullanılmadıkları dönemde mutlaka üzerlerindeki düğmeden kapatılması gerekiyor. Bekleme konumunda bırakılan elektronik aletlerin fazla enerji tükettiği bilinmektedir. Evlerde enerji tüketiminde, aydınlatma amaçlı kullanım önemli bir payı oluşturmaktadır. Enerji tasarruflu lambaların tercih edilmesiyle aydınlatma kalitesinden ödün verilmeden yüzde 80’e varan oranda azaltmanın mümkün olduğu söylenebilir. Doğalgaz tüketimiyle ilgili ise kombinin açılıp kapatılması yerine minimum seviyede sürekli olarak çalışması, daha az tüketim sağlamaktadır. Bunun yanında kullanılmayan ya da az kullanılan hacimlerin radyatör peteklerinin kapatılması ve rahat ettiğiniz sıcaklık derecelerinin 1 ile 2 derece aşağısında ayarlamalar yapılması da tasarruf miktarını arttırmaktadır.” dedi.