Karaman Ermenek'te geçtiğimiz yıl 18 kişinin ölümüne neden olan maden kazasının davasında ikinci gün sanıkların ifadeleri, davanın görüldüğü Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde alınıyor. Tutuklu sanıklardan Cenne Linyit Kömür İşletmesi müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey, sorumluluğun rödovansçı firmada olduğunu, kendisine maden ocağındaki eksikliklerin bildirilmediğini belirterek suçlamaları reddetti.

Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi'nin rödovansçısı olan Hasşekerler Kömür İşletmesi'nde geçtiğimiz 28 Ekim'de, eski ve kullanılmayan maden ocaklarında biriken suların, Hasşekerler Madencilik'te ait galerilere ani ve basınçlı bir şekilde boşalması sonucu 18 madenci hayatını kaybetmişti. Yaşanan kazaya ilişkin dün Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan davada tutuklu sanıkların ifadeleri alındı. Tutuklu sanıklardan Cenne Linyit Kömür İşletmesi müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey, savunmasında tüm suçlamaları reddetti ve sorumluluğun rödovansçı firmada olduğunu ileri sürdü.

'HARİTANIN OLMADIĞINI RÖDOVANSÇI FİRMA BİZE BİLDİRMEDİ'

Yeraltında maden işletmesi yapan firmalar, eski kömür ocaklarına göçük ve su baskınları gibi tehlikelerden dolayı teknik olarak 25 metreden fazla yaklaşamıyor. Ancak Hasşekerler Madencilik'te yapılan yapılan maden kazılarında, eski ocaklara 4 ile 5 metreye kadar yaklaşıldığı ve bu nedenle eski ocaklarda biriken suların yeni galerilere patlama şeklinde su baskınına neden olduğu ortaya çıkmıştı.

Ermenek Cenne Linyit Kömür İşletmesi Müdürü ve hissedarı tutuklu sanık Abdullah Özbey, mahkemede yaptığı savunmada, eski maden ocaklarının haritalarının kendilerinde bulunmadığını, rödovansçı firmanın kendilerinden harita talebinde de bulunmadığını ileri sürdü.

'HARİTAYI RÖDOVANSÇI FİRMA YAPAR'

Tutuklu sanık Özbey, maden ocağının eski haritalarına ilişkin mahkemedeki savunmasında şunları söyledi: "Haritalar, ben şirket yöneticisi olmamdan önce yapılmış. O şirketin yöneticilerinde haritalar mevcut olması gerekiyor. Hasşekerler Madencilik'in sahibi Saffet Uyar, 10 sene önce de aynı bölgede maden işletmiştir. Yani Saffet Uyar bölgeyi en iyi bilin kişidir. Cenne Kömür İşletmeleri 30 yıldır harita hazırlamıyor. Harita yapma, rödovans sözleşmesinde rödovansçıya verilmiş, bu yüzden haritayı rödovansçı firmalar hazırlar. Hazırlanan haritanın bir nüshası da Cenne Kömür İşletmeleri'ne veriliyor. Benden bugüne kadar harita talep eden olmadı, herhangi bir eksiklik bildiren olmadı. Bu konudan da mahkemedeki iddianamede haberim oldu. Bana bildirilen herhangi bir eksik yok."

Mahkeme hakiminin "Rödovansçı, haritaları sizin arşivinizde bulamamış?" şeklinde soru yöneltmesi üzerine Abdullah Özbey "Haritalar daha önceki yönetimdeydi. Biz sözlü olarak defalarca haritayı istedik ama alamadık." şeklinde cevap verdi.

'DAHA ÖNCEDEN YAŞANAN SU BASKINI DA BANA BİLDİRİLMEDİ'

Hasşekerler Madencilik'te, feci kazadan daha önce de su baskınlarının yaşandığı ortaya çıkmıştı. Abdullah Özbey, mahkemedeki savunmasında, daha önce yaşanan su baskınlarının kendisine bildirilmediğini iddia ederek şunları söyledi: "Daha önce yaşanan su baskınından benim ve teknik yöneticilerin dahi haberi olmadı. Demek ki 28 Ekim'de yaşanan ve 18 kişinin öldüğü kazada eğer ölü olmasa bizim yine haberimiz olmayacakmış. Defalarca eski üretim alanlarına girişmiş bir tane tutanak yok. Hasşekerler işletme müdürü bize hiçbir şey bildirmedi. Yoksa gerekeni yapardık. Eski kömür ocaklarına 25 metre yaklaşılmaması gerekirken biz daha emniyetli çalışmak için rödovans sözleşmesinde bunu 60 metre olarak yazmışız. Bize bildirilmeyen şeye biz nasıl müdahale edelim?"

'SONDAJ MAKİNALARINI RÖDOVASÇILAR ALIR'

Hasşekerler Madencilik'te yaşanan maden kazasının nedenlerinden biri de gereken sondaj işlemlerinin yapılmaması olarak öne sürülüyor. Kazanın yaşandığı maden ocağının işletmecisinde, sondaj makinasının olmadığı ortaya çıkmıştı. Cenne Linyit Kömür İşletmeleri yöneticisi tutuklu sanık Abdullah Özbey, rödovansçıların sondaj makinalarını kendilerinin temin etmesi gerektiğini ifade ederek "Biz, rödovansçılara 30 yıldır sondaj makinesi vermiyoruz." dedi.

Mahkeme hakimi, bunun üzerine Abdulah Özbey'e savcılık ifadesinde "Sahayı ben de bilirim Saffet de bilir. Vicdanen rahatsız olduğum için defalarca sondaj makinesi alması için uyardım." şeklinde ifade verdiğini hatırlattı. Abdullah Özbey, hakimin bu sorusuna ise "Ben, maden ocağının yerini memleketim olması ve daha önce babamın burada maden işletmesi dolayısıyla bilirim demek istemiştim." şeklinde cevap verdi.

'20 GÜN ÇALIŞMAYAN OCAKTAN NASIL HABERİ OLMAZ?'

Müşteki avukatları, mahkeme hakiminden söz isteyerek Abdullah Özbey'e "Daha önceden yaşanan su baskınından haberinin olmadığını söylüyor. O ocakta 20 gün kömür imal edilemedi, nasıl haberiniz olmaz?" şeklinde yönettiği soruya ise Özbey "Orada 4 tane rödovans işletmesi var. Birinden 20 gün kömür imal edilmese üretimde yüzde 10 düşüş olur ki bu da zaten zaman zaman yaşanan birşey." dedi.

MİLGEM, SONDAJ MAKİNASI EKSİKLİĞİNİ BİLDİRMİŞ

Mahkeme hakimi Özbey'e "MİLGEM, sondaj makinası eksikliği konusunda Cenne Linyit Kömür İşletmesi'ne tebligat yapmış?" şeklindeki sorusu üzerine ise Özbey "Teknik nezaretçim bunu bana bildirmedi." diyerek cevapladı.

MADENCİ AİLELERİNDEN TEPKİ: 'PARALARIN GELİŞİNDEN HABERİNİZ VAR'

Abdullah Özbey'in, savunmasında, eski maden ocaklarının haritalarının kendisinde bulunmadığını ve "Haritaların rödovansçı firmada olmadığından haberim yoktu." şeklinde ifade vermesi, mahkeme salonunda bulunan madenci ailelerinin büyük tepkisine neden oldu. Madenci aileleri "Paranın gelişinden haberiniz var. Madene bir kere girseydin haritadan haberin olurdu." diyerek tepkilerini dile getirdi.

'KATİLLER BAKIN, ÇOCUĞUMU BABASIZ BIRAKTINIZ'

Madende hayatını kaybeden işçilerden Osman Çoksöyler'in eşi Şadiye Çoksöyler, kucağındaki 11 aylık çocuğu Kübra ile mahkeme salonunda bekleyen tutuklu sanıklara gösterdiği tepki gözleri yaşarttı. Madenci eşi, kucağındaki çocuğunu sanıklara göstererek "Bakın katiller bakın. Çocuğumu babasız bıraktınız, çocuğum babasını arıyor." dedi. Bunun üzerine diğer aileler de sanıkların üzerine yürümek istedi ancak güvenlik güçleri araya girerek aileleri engelledi. Bu sırada bir madenci eşi de baygınlık geçirdi ve bazı madenci yakınları salondan dışarı çıkarıldı.

MAHKEMEDE BAŞSAĞLIĞI DİLEYEN MADEN SAHİBİNE BÜYÜK TEPKİ

Öte yandan maden kazasının yaşandığı Hasşekerler Kömür İşletmesi'nin sahibi Saffet Uyar'ın savunmasına 'Hayatını kaybeden ailelere başsağlığı diliyorum' şeklinde başlaması salonda büyük tepkiye neden oldu.

Madenci eşleri ve anneleri "Bize ne başsağlığı dilersin. Ben 2 tane yetimle kaldım. 7 ay maaş vermediniz. Şerefsizler, kocalarımızı öldürdünüz" şeklinde tepki gösterdi. Mahkeme salonunda bulunan bazı kadınlar, Saffet Uyar'a saldırmak isteyince jandarma ve polis araya girdi. Bunun üzerine madenci yakınları Uyar'a çantalarını fırlattı. Salonda gerginliğin büyümesi üzerine mahkeme hakimi, duruşmaya kısa bir ara verdi.

Hakim, madende hayatını kaybeden madenci Mehmet Tokat'ın eşi Zeynep Tokat ile madende hayatını kaybeden Tezcan Gökçe'nin eşi Ayşe Gökçe'nin duruşmaya girmesini yasakladı.