Mersin İstihbarat Şube Müdürü iken 17-25 Aralık Yolsuzluk Soruşturması sonrasında görevinden ihraç edilen Ali İhsan Kaya, Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insanların çaresiz ve ümitlerinin kırılma noktasına geldiğini belirtti. Bölgede çok ağır bir havanın hakim olduğunu anlatan Kaya, "Endişeli ve güvensiz bir ortam var. Bunu konuştuğumuz, görüştüğümüz insanların gözlerinden okuyabiliyorsunuz. Sürekli 'akşam ne olacak, yarın ne olacak' diye endişeli bir bekleyiş var. Sadece vatandaşlarımız değil oradaki güvenlik güçlerinin, özellikle polis arkadaşlarımız da aynı şekilde sıkıntılı, endişeli ve çaresiz duygular içerisindeler. Artık kurbanlık koyun gibi görüp ne olacak diye bekleme duygusunda, düşüncesindeler." ifadelerini kullandı.

3 gün boyunca Güneydoğu'da kalan Kaya, daha önce görev yaptığı bölgede yaşadıklarını anlattı. Kaya, 3 gün boyunca bölgenin ileri gelenleri ile görüşme fırsatı bulduğunu ifade ederek, "Şimdi bölgede çok ağır bir hava, endişeli ve güvensiz bir ortam var. Bunu konuştuğumuz, görüştüğümüz insanların gözlerinden okuyabiliyorsunuz. Kendileri de ifade ediyor. Ne yazık ki çok uzun bir süreçtir terörle mücadele ediyor bu ülke, orada çok uzun bir zamandır bu olaylar yaşanıyor. 30 yılı aştı belki ama şu son aylarda yaşadığımız kadar şiddetli ve insanları endişe içerisine düşüren bu kadar sıkıntılı bir süreç daha önce ben hatırlamıyorum. Bölgede yaşayan insanlar da bunu ifade ediyor, 'bu kadar kötüsü olmamıştı' diyor." şeklinde konuştu.

Bölgedeki insanların çaresiz ve ümitlerinin kırılma noktasına gelmiş olduğunu gördüğünü vurgulayan Kaya, "Sürekli akşam ne olacak, yarın ne olacak diye endişeli bir bekleyiş var. Sadece vatandaşlarımız değil, oradaki güvenlik güçlerinin özellikle polis arkadaşlarımız da aynı şekilde sıkıntılı, endişeli ve çaresiz duygular içerisindeler. Kendilerini artık kurbanlık koyun gibi görüp ne olacak diye bekleme duygusunda, düşüncesindeler. Bunu hissettim, bunu gördün ve bu beni çok üzdü. Bu duyguyla bu düşünceyle bu havanın içerisinde bu psikoloji ile orada ne kadar terörle mücadele edilebilir, orada ne kadar halka, insanlara güven verilebilir, bunu artık halkımızın toplumumuzun değerlendirmelerine bırakıyorum." diye konuştu.

'BÖYLE OLUMSUZ BİR SÜREÇ HATIRLAMIYORUM'

Bu süreçte çok acı şeyler yaşadıklarını ancak kendisinin böyle olumsuz bir süreç hatırlamadığını vurgulayan Kaya şöyle devam etti: "20 yıldır meslekteydim. Yaklaşık 20 yıla yakın terörle mücadele ettim ve o bölgede 5 yıl ailemle yaşadım. Bugün geldiğimiz noktada yaklaşık iki ay içerisinde 113 şehit verdik, bunların içerisinde yakın çalıştığım, tanıdığım arkadaşlarım insanlar da var hepsinin acısı inanın apayrı yüreğimizi dağlıyor. Artık öyle bir duruma geldik ki isimler, kimlikler, yaşanan acılar değil, sayıları takip eder hale geldik."

'İNSANLARI KUCAKLAMAK YERİNE İTTİRİRSEK, GİDECEKLERİ YER TERÖR ÖRGÜTÜDÜR'

Yaşanan terör olaylarını protesto ederken ölçülü olunmasının önemine değinen Kaya, şöyle devam etti: "Tabi ki lanetleyelim, protesto edelim, sorumlulardan hesap soralım, hesap sorulmasını isteyelim. Ben de bu durumu bunu yapanları yaptıranları ve bunlara göz yumanları, ülkeyi yönetiyorum diye bugün bu hale getirenlerin hepsini protesto ediyorum, hesap sorulmasını istiyorum. Ancak bölge halkı gerçeğini unutmayalım. O bölgede bir köyden bir aileden 18 tane şehit olan bir aile var. Orada 10 şehidi olan, 8 şehidi olan, şehitleri olan bir çok köy var. Köylerde şehitlikler var. O bölgede bırakın bunu, o bölgede şehrin çok uzaklarında kendi imkanlarıyla bayrak direğini dikmiş bu bayrak dalgalansın, bu bayrak inmez diye aylardır yıllardır onun dibinde nöbet tutan bir sürü insanınız var, binlerce, yüz binlerce insanımız var. Biz burada sırtımıza o bayrağı alıp çıkıp sokakta protesto ediyoruz, Büyük şehirlerde buralarda bayrağımızı seviyoruz dalgalandırıyoruz. Ama onlar o şartlarda bütün terk edilmişliklerine rağmen bütün yok sayılmışlıklarına rağmen, bütün o çaresizliklerine rağmen o bayrak bölgelerde odalarda dalgalansın diye nöbet tutuyorlar."

'BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİ KANDAN VE ŞİDDETTEN BESLENİR'

Bütün terör örgütlerinin kandan ve şiddetten beslendiğine dikkat çeken Kaya, "Hem kendi yaptığı şiddetten, hem de ona karşı gösterilen şiddetten beslenirler. Bu dünyanın genel geçer kuralıdır. O yüzden duyarlı vatandaşlarımız, insanlarımız protestolarımızı dile getirip hesap soralım ancak şunu da unutmayalım Attığımız belki de her taş, kırdığımız her cam sadece ve sadece terör örgütünün hanesine yazılacak onlara fayda sağlayacak. Zaten yanlış politikalarla, yanlış uygulamalarla biz bölge insanını terör örgütünün kucağına yeterince ittik. Onları çaresiz bıraktık. Bugüne kadar dinlenilmedi. Geldiğimiz nokta bu. Şehrimize gelmiş insanları kucaklamak yerine onları ittirirsek gidecekleri yer terör örgütüdür." diye konuştu.