AK Parti eski Milletvekili Feyzi İşbaşaran, Meclis İçişleri Komisyonundan geçen iç güvenlik paketinin polisleri yargıçlar yerine koyacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret iddiası ile yargılandığı dava için adliyeye gelen İşbaşaran, “Yeni iç güvenlik paketi çıktıktan sonra polis hepinizi bu mahkemeye getirir siz merak etmeyin. Bu yeni yasa ile birlikte savcı ve hakimlere gerek kalmayacak. Polis her şeye karar verecek. Yargının yetkileri polise veriliyor. Bu özgürlüklere darbe vuracak bir paket olacak.” dedi.

Feyzi İşbaşaran’ın sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ‘tehdit ve hakaret’ iddiası suçlamasıyla İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılandığı ilk duruşması başladı. Daha önce tutuklanarak cezaevine konan İşbaşaran, geçtiğimiz 20 Ocak'ta tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Feyzi İşbaşaran, hakkında 1 buçuk yıl ile 6 buçuk yıl hapis cezası isteniliyor. Duruşmaya tutuksuz sanık Feyzi İşbaşaran ve avukatı Muzaffer Değirmenci katıldı. Müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ise avukatı Ferah Yıldız temsil etti.

Savunması alınan İşbaşaran, suçlamayı ve tweetleri kabul etmediğini söyledi. Mahkemede yaptığı savunmada İşbaşaran, “Otelde yattığım sırada saat sabah 05.30 sıralarında polis olduğunu söyleyen kişiler hakkımda arama olduğunu belirttiler. Ben de onlara 'siz nerenin polisisiniz?' yani nereden geliyorsunuz anlamında sordum. İsmi Şeref olan soyadını bilmediği kişi, 'Biz Tayyip Erdoğan'ın polisleriyiz, maaşlarımızı ondan alıyoruz' dedi. Kimliklerini sordum gösterdiler. Ben de onlara 'Siz devletin polisisiniz, böyle söyleyemezsiniz' ifadesini kullandım. Polisler, karakola götürüp telefonuma el koydular. Şarja koyup telefonumu kullandıklarını gördüm. Daha sonra gece telefonum yok oldu. Polisler arasında bir panik yaşandı. Ardından mahkeme kararıyla telefonuma el konulduğunu öğrendim. Ipad'imin de olduğunu kendim söyledim, onun da alınıp incelenmesini ben teklif ettim. Gidip otelden onu da aldılar.” şeklinde konuştu.

‘BEN YAPMADIM’

ANAP döneminde milletvekilliği yaptığını belirten İşbaşaran, partinin kurucularından olduğunu kaydetti. AK Parti'den ise, Tayyip Erdoğan ile Güneydoğu politikasından dolayı ters düştüğü gerekçesiyle istifa ettiğini anlattı. İşbaşaran, "Cumhurbaşkanı'na ne hakaret ne de tehdit ettim. Ben siyaseti, Cumhurbaşkanlığı makamını bilen biriyim. Benim Ipad ve telefonum kullanılarak dosyada mevcut Cumhurbaşkanına hakaret ve tehditleri yapmış olabilirler kesinlikle ben yapmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.

‘İŞBAŞARAN, SEVİLAY YÜKSELİR VE ADNAN OKTAR'I SUÇLADI’

"Adnan Oktar benim aleyhime program yapmıştı. O yüzden aranan kişi oldum.” diyen İşbaşaran, "Arama da o yüzdendi. O nedenle gözaltına alındığım sırada, Adnan Oktar ve müritleri tarafından mutlaka takip edildim. Yakalandığım anlaşıldı. Twitterde bana hakaretler başladı. Gözaltında tutulduğum sırada telefonum şarja takıldı. Orada görevli polisler tarafından kullanıldı. Muhtemelen o şekilde tweetler atıldı. Yada Adnan Oktar ve müritleri tarafından benim adıma tweet atılmış olabilir. Suçlamaları kabul etmiyorum beraatımı talep ediyorum." açıklamasını yaptı.

Duruşma sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İşbaşaran, Meclis İçişleri Komisyonundan geçen iç güvenlik paketini eleştirdi. İşbaşaran, “Yeni iç güvenlik paketi çıktıktan sonra polis hepinizi bu mahkemeye getirir siz merak etmeyin." dedi. Bu yeni yasa ile birlikte savcı ve hakimlere gerek kalmayacağını ve polisin her şeye karar vereceğini belirten İşbaşaran, yargının yetkilerinin polise verileceğini vurgulayarak bu paketin özgürlüklere darbe vuracağını dile getirdi. Mahkeme, duruşmayı 5 Mayıs'a erteledi.