Hakim Kemal Karanfil, kamu kurum ve kuruluşlarında görevli kişilerin, bir plânın icrası suretiyle, millî, etnik, ırkî veya dinî bir grupları nedeniyle tamamen veya kısmen yok edilmesinin, görevlerinden alınmasının soykırım suçunu oluşturduğunu açıkladı. Kanunlar kapsamında, soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini dikkat çeken Hakim Karanfil, bu suçlardan dolayı zamanaşımının işlemediğini vurgu yaparak, bazı siyasetçileri uyarıda bulundu.

Hakim Karanfil, hakim ve savcıların aralarında yazıştığı ‘adalet.org.tr’ ile sosyal paylaşım sitesi Facebook adresinden siyasetçilere ‘nefret ve ayrımcılık’ suçlarına karşı uyarılarda bulundu. Hakim Karanfil, yayınladığı, “Bazı siyasetçiler ile yarenlerinin, bilerek veya bilmeyerek işledikleri iki önemli suç: Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, nefret ve ayrımcılık” başlıklı mektubunda, TCK maddeleri üzerinden dikkat çeken uyarılarda bulundu.

Mektubunda, TCK’nın 216. maddesini 1, 2 ve 3. fıkralarını hatırlatan Hakim Karanfil, “Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” sözlerine yer verdi. Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişinin, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını hatırlatan Hakim Karanfil, “Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” ifadesini kullandı.

‘SOYKIRIM SUÇUNDA ZAMAN AŞIMI İŞLEMEZ’

TCK’nın 76. maddesinin 1. fıkrasının ise günümüzde kamu kurum ve kuruluşlarında yaşanan görevden almalara yönelik olduğunu aktaran Karanfil, bu durumun ise ‘soykırım’ suçunu oluşturduğunu vurguladı. Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli kişilerin, bir plânın icrası suretiyle, millî, etnik, ırkî veya dinî bir grupları nedeniyle tamamen veya kısmen yok edilmesi, görevlerinden alınmasının soykırım suçunu oluşturduğunu kaydeden Hakim Karanfil, şöyle devam etti: “Bir plânın icrası suretiyle, millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubun tamamen veya kısmen yok edilmesi maksadıyla, bu grupların üyelerine karşı aşağıdaki fiillerden birinin işlenmesi, soykırım suçunu oluşturur. Kasten öldürme. Kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme. Grubun, tamamen veya kısmen yok edilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanması. Grup içinde doğumlara engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması. Gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi.”

Soykırım suçu failine ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğinin altını çizen Karanfil, “Ancak, soykırım kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır. Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur. Ayrıca bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.” bilgisine yer verdi.