Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde HDP’nin Meclis Başkanı adayı Dengir Mir Mehmet Fırat’ı kabul etti.

Görüşme sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Dengir Mir Mehmet Fırat, “Cumhuriyet Halk Partisi ile de biraz önce oldukça verimli bir görüş alış verişimiz oldu. Özellikle parlamentonun bundan sonra bir kanunlar fabrikası olmaktan çıkarılıp gerçek anlamda bir parlamento gibi çalışmasını sağlamak, parlamentonun, milletvekilinin, olması gereken itibarının sağlanması konusunda alınması gereken tedbirlerin yanında Türkiye’nin anayasal, siyasi partiler ve seçim kanunu gibi önemli kanunların bir an önce bu dönemde değiştirilebilmesinin gerektiği konusunda aynı görüşte olduğumuzu tespit etmiş olmak çok önemliydi.’’ dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı adayı Dengir Mir Mehmet Fırat’ı kabul etti. Ziyaret sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Fırat, şunları kaydetti: "Meclis başkanlığı seçimi nedeniyle partimin beni aday göstermiş olması üzerine önce Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi’nde sayın genel başkan ve heyetiyle bir görüşmemiz oldu. Cumhuriyet Halk Partisi ile de biraz önce oldukça verimli bir görüş alış verişimiz oldu. Özellikle parlamentonun bundan sonra bir kanunlar fabrikası olmaktan çıkarılıp gerçek anlamda bir parlamento gibi çalışmasını sağlamak, parlamentonun, milletvekilinin olması gereken itibarın sağlanması konusunda alınması gereken tedbirlerin yanında Türkiye’nin anayasal, siyasi partiler ve seçim kanunu gibi önemli kanunların bir an önce bu dönemde değiştirilebilmesinin gerektiği konusunda aynı görüşte olduğumuzu tespit etmiş olmak çok önemliydi. Özellikle darbe yasalarının bir şekilde tasfiye edilerek demokratik bir sürecin önünün açılması konusunda da bir mutabakat içerisindeyiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin de diğer siyasi partilerimiz gibi deneyimli bir adayı bulunuyor, sayın Baykal. Şu anda da meclisi en yaşlı üye olarak geçici olarak yönetiyor. Bütün siyasi parti adaylarının tamamı meclisi yönetmeye muktedir olan birikime sahip olan arkadaşlar. Ama arzu edilirdi ki geniş tabanlı yani 4 siyasi partinin mutabakatıyla bir meclis başkanı seçilebilsin. Arzu edilen budur. Çünkü, o meclis başkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin hangi siyasi partiye mensup olursa olsun tüm milletvekillerini temsil eden bir makamdır. Ama maalesef Milliyetçi Hareket Partisi’nin baştan beri takınmış olduğu tavrı anlayabilmek mümkün değildir. Aslında 7 Haziran seçimlerinin de milletimiz tarafından verilen mesajın da tam anlaşılmadığı sonucu buradan çıkıyor. Ümit ederiz ki, bu tutum zaman içerisinde nihayete erer diye düşünüyorum. Bu vesileyle cumhuriyet Halk Partisi yetkililerine bizi kabullerinden dolayı teşekkür ediyoruz.’’

“AK Parti’nin son turda sizi 60 milletvekiliyle destekleyip dördüncü tura taşıyacağı ve Baykal’ı bu sayede geride bırakacağı yönünde iddialar var ne dersiniz” sorusuna Fırat, “Her seçimde bu nevi iddialar ortaya atılır. Ama gerçekliği nedir çok fazla bir zaman kalmadı Çarşamba günü hep beraber göreceğiz. Ben böyle bir yönteme başvurulacağı kanısında değilim. Çünkü kendi grubunuz milletvekilinin eline bir şekilde başkasına oy vermeye alıştırırsanız sonunda fazla kontrol edememe imkanı da ortaya çıkabilecek bir tehlikedir, siyasetin cilvelerinden birisidir. Ama her şeyden öte iki gün içinde neticelenecek olan seçim hep beraber izleyip görelim” dedi.

‘’HİÇBİRİMİZİN İSTİKLAL MARŞI İLE BİR SORUNU YOK, İÇERİK OLARAK KARŞI ÇIKTIĞIMIZ NOKTALAR OLABİLİR’’

Meclis’te milletvekili yemin töreninde HDP’li milletvekillerinin İstiklal Marşı’nı okumadığı hatırlatılarak, Meclis Başkanı seçilirse İstiklal Marşı’nı okuyup okumayacağının sorulması üzerine Fırat, şunları kaydetti: “Ben İstiklal Marşı’nın bütün kıtalarını bilmiyorum. Ezberimde değil ama 12 Eylül zindanlarından geçmiş olanlar, yalnız o şimdi okuduğumuz kıtayı değil, tümünü ezberlemek zorundalardı. Yoksa sopa eşliğinde onu öğreniyorlardı. O bakımdan tabi ki İstiklal Marşı’nı sopa ile öğretmenin veya dayakla özdeşleştirmenin de çok faydalı olmadığını bu şekilde de görmüş oluyoruz. Bu onun bir tezahürü de olabilir. Yoksa ben şuna inanıyorum; hiçbir arkadaşımızın İstiklal Marşı’yla bayrakla bir sorunu yok. İçerik olarak belki karşı çıktığımız noktalar olabilir. Yalnız bunu HDP’li milletvekillerine yapmak gerekmez, diğer siyasi partilerin de zaman zaman İstiklal Marşı’nın içeriğiyle ilgili söylemleri olmuştur. Tasvip etmedikleri cümleler olmuştur ama İstiklal Marşı’nı bugünkü şartlar içerisinde değil, o günkü şartlar içerisinde Akif nasıl yazmıştır, ne anlamda yazmıştır ona bakmak lazım. Bu çok da önemsenecek bir şey değil. Herkesin sesi çok güzel değil, herkes müziğe de çok fazla aşina değil benim gibi. Dolayısıyla da mühim olan ona karşı saygı duruşunda bulunmaktır. Esas olan budur ama mutlaka İstiklal Marşı söylenecek diye bir şey yaparsanız o zaman 12 Eylül zindanlarını hatırlatmış olursunuz.”

‘’TÜRKİYE’NİN ORTADOĞU BATAKLIĞINA SÜRÜKLENMESİ FELAKETİ OLUR’’

Bir basın mensubunun "AK Parti iktidarının yeni bir hükümet kurulmadan orduyu Suriye’ye sokma gibi bir eylemi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Şu anki hükümet geçici bir hükümet Türkiye’yi savaşa sokma riskini alabilecek bir hükümet yok şu anda. Dolayısıyla çok ciddi konu olan savaş konusunu böyle geçici bir hükümetle ele alınmasını doğru bulmuyoruz. Kaldı ki Türkiye’nin Suriye’ye müdahale gerekçelerinin geçerli olduğu kanısında değilim. Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına sürüklenmesi bana göre Türkiye’nin felaketi olur içinden çıkılmaz bir hal alır. Bunun sorumluluğunu sırtlanabilecek bir siyasiyi de ben şahsen düşünmek dahi istemiyorum. Aldığım haberlere göre TSK çok daha aklı selim ile bu konuyu irdeliyor. Doğrudur. Suriye’ye girmiş olmak yalnız Suriye’deki gruplarla çatışmayı değil bunun yanında Rusya’nın, İsrail’in, İran’ın tutumlarını değerlendirmek kanısındayım. Dolayısıyla böyle bir savaşta kimlerle savaşacağınızı peşin olarak tahmin edemezsiniz." cevabını verdi.