Hukuk Etik Siyaset Araştırmaları Merkezi (HESA), 7 Haziran 2015 genel seçiminin Türk halkının temiz yönetim, demokratik hukuk devleti, büyüme ve kalkınma ve iyi yönetim özlemini ortaya koyduğunu söyledi.

HESA seçim sonucunu yazılı açıklama ile değerlendirdi. HESA’nın 22 madde olarak yaptığı değerlendirmeleri şöyle:

- 7 Haziran 2015 genel seçimiyle ortaya çıkan milli irade, yolsuzluğa, hukuksuzluğa, havuz ve rant ekonomisine, gösteriş ve israfa, anti demokratik kötü yönetime ve ekonomik krize dur demiştir.

- 7 Haziran 2015 genel seçimi, Türk halkının temiz yönetim özlemini, demokratik hukuk devleti özlemini, büyüme ve kalkınma özlemini ve iyi yönetim özlemini ortaya koymuştur.

- 7 Haziran 2015 genel seçimi ile Türk halkı; ekonomiyi, toplumu, hukuku ve devleti krize sokan iktidar partisini cezalandırmış, tek başına iktidar yetkisini elinden almıştır.

- Seçmen, yolsuzlukla mücadele sözüne güvenerek tek başına iktidar yaptığı bir partiyi, boyuna kadar yolsuzluğa battığı ve yolsuzlukların üstünü örttüğü için cezalandırmış, verdiği iktidar yetkisini elinden almıştır. Seçmen, yolsuzlukla hortumlanan ve rüşvet havuzuna akıtılan her kuruşun artan vergi, artan enflasyon, artan işsizlik, artan gelir dağılımı bozukluğu olarak kendine döndüğünü, yandaşları zenginleştirirken kendini yoksullaştırdığını net bir şekilde görmüştür.

- Seçmen, yasaklarla mücadele sözüne güvenerek tek başına iktidar yaptığı bir partiyi, çıkardığı anti demokratik yasalar ve uyguladığı anti demokratik politikalarla ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü, girişimcilik özgürlüğünü, özel mülkiyet hakkını, Evrensel hukuku ve Anayasa’yı açıkça çiğnediği için cezalandırmış, verdiği iktidar yetkisini elinden almıştır.

- Seçmen, yoksullukla mücadele sözüne güvenerek tek başına iktidar yaptığı bir partiyi, yoksulluk sınırının altında asgari ücret verdiği için, çalışanların yaklaşık yarısını yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum ettiği için cezalandırmıştır. Yoksulluğu ve işsizliği azaltmak için kullanılması gereken kıt kamu kaynaklarını kaçak gösteriş sarayları yaparak, gösteriş uçakları alarak, yandaşlara astronomik miktarlarda her ay 3-4 adet ballı maaş vererek çarçur ettiği için verdiği iktidar yetkisini elinden almıştır.

- Seçmen, ihracat odaklı büyüme, adil kalkınma sözüne güvenerek tek başına iktidar yaptığı bir partiyi, ihracat odaklı büyümeyi rant odaklı büyümeye dönüştürdüğü için cezalandırmıştır. Yolsuzluk hortumlarını kesmek yerine yolsuzluk hortumlarını yolsuzluk havuzlarına dönüştürdüğü için cezalandırmıştır. Adil kalkınmayı, adaletsiz rant paylaşımına dönüştürdüğü için cezalandırmıştır. İşsizliği %11.7’ye sıçratan, her Türk vatandaşını 500 dolar yoksullaştıran, ihracatı %20 çökerten, yatırımları ve sanayiyi durduran iktidarı cezalandırmıştır.

- 7 Haziran 2015 genel seçimi ile tezahür eden milli irade, iktidar partisinden verdiği iktidar yetkisini alırken, aynı zamanda muhalefet partilerinin hiç birine de tek başına iktidar yetkisi vermemiştir. Milli irade, mevcut partilerin hiçbirini mevcut performansıyla tek başına iktidara ehil görmemiştir.

- Milli irade, bütün siyasi partilere yapıcı, özgürlükçü, demokratik, kalıcı, temiz yönetim anlayışına dayalı bir koalisyonun parçası olma görevi vermiştir. Milli irade, Almanya ve Japonya’nın başarıyla uyguladığı uzlaşmacı ve geniş tabanlı koalisyon yönetimi formülünü, Türkiye’nin önüne tek bir seçenek olarak koymuştur. Dolayısıyla milli iradenin siyasi partilerin önüne koyduğu alternatif uzlaşmacı koalisyon formüllerinin tamamını denemeden erken seçime gitmek, milli iradeye saygısızlıktır. Halkı ve piyasaları koalisyonla korkutmak, tek parti iktidarını tek bir seçenekmiş gibi sunmak, yapay krizler çıkararak erken seçimi zorlamak milli iradeye saygısızlıktır, demokrasiye saygısızlıktır, ekonomik ve siyasi krizi derinleştirmektir.

- 7 Haziran 2015 genel seçimiyle ortaya çıkan milli irade, küresel güçlerin kontrolünde kendisinden habersiz olarak yürütülen ve tıkanan barış sürecini bizzat eline almış ve sürecin yönetimini iktidarın elinden alarak Türkiye Büyük Millet Meclisine vermiştir. Milli irade, bütün partilere barış sürecini tamamlama ve TBMM çatısı altında tek vatan-tek millet-tek devlet-tek bayrak formülüne dayalı adil bir barışı gerçekleştirme sorumluluğu vermiştir.

- Milli irade, büyük bir oy patlaması ile HDP’yi Türkiye partisine dönüştürme iradesi göstermiştir. Milli irade HDP’ye açtığı bu tarihi krediyi iyi kullanma, bölücülük yerine bütünleşme, silahlı mücadele yerine PKK’ya koşulsuz silah bıraktırma görevi vermiştir.

- 7 Haziran 2015 genel seçimiyle tezahür eden milli irade, tamamen devlet partisine dönüşen Ak Parti’nin baskıcı parti devleti kurma girişimine dur demiştir. Milli irade, 13 yıldır yıpranan iktidara dinlenme ve güçlü bir muhalefet olma görevini vermiştir. Ak Partinin, milli iradeye saygı göstererek güçlü bir muhalefet görevi üstlenmesi, hem Ak partinin kurumsallaşmasını, hem de Türkiye demokrasisinin güçlenmesini sağlayacaktır. Bir ülkenin demokrasisinin kalitesini yükselten şey, güçlü iktidar-güçlü muhalefet birlikteliğidir. Bir partinin kurumsallaşabilmesi için hem iktidar, hem muhalefet deneyimini kazanması gerekir. Ak Parti henüz muhalefet görevi üstlenmemiş, dolayısıyla muhalefet deneyimi olmayan, kurumsal olarak henüz partileşememiş bir harekettir. Milli irade Ak Parti’ye muhalefet görevini üstlenerek hareketini kurumsal bir partiye dönüştürme fırsatı vermiştir.

- 7 Haziran 2015 genel seçimiyle ortaya çıkan milli irade, TBMM’nin hükümeti, TBMM Başkanı’nın da Cumhurbaşkanı’nı dengelemesini talep etmektedir. Milli irade, genelde yürütmenin, özelde Cumhurbaşkanı’nın Anayasal sınırlarına çekilmesini talep etmektedir. Milli irade, demokratik hukuk devletinin özü olan güçler ayrılığı ilkesinin yeniden tesis edilmesini, yasama-yürütme-yargı güçleri arasında kaybolan uyumun yeniden sağlanmasını, yürütmenin yasama ve yargı üzerinde kurduğu vesayetin kaldırılmasını istemektedir. Parti devleti anlayışına göre partizanca hareket eden ve hukuktan kopan, kredibilitesini kaybeden Diyanet İşleri Başkanlığı, HSYK, BDDK, TMSF, RTÜK, TRT, AA gibi kamu makamlarının Anayasal ve yasal sınırlarına çekilmesini, her kişi ve kuruma kanun önünde eşitlik ilkesine göre davranmasını talep etmiştir.

- 7 Haziran 2015 genel seçimiyle ortaya çıkan milli irade, şeffaflık, hesap verebilirlik, temiz yönetim ve her kuruş yolsuzluğun hesabının sorulmasını talep etmiştir. Ana işlevi yolsuzlukları ve hukuksuzlukları perdelemek olan havuz medyasına son verilmesini,, medya özgürlüğünün ve Sayıştay’ın denetimi önündeki bütün engellerin kaldırılmasını istemiştir.

- 7 Haziran 2015 genel seçimiyle ortaya çıkan milli irade, seçmenin hiç te koyun veya ırgat olmadığını, çok basiretli davrandığını, tıkanan siyasetin, hukukun, ekonominin önünü açabilecek derecede akıllı ve stratejik karar alabildiğini göstermiştir.

- 7 Haziran 2015’e kadar kayıt dışı havuz sistemiyle, kamu fonları ve kamu ihaleleri peşkeş çekilerek yaşatılmaya çalışılan mevcut rant odaklı gösteriş ekonomisi modeli, yaşanan ekonomik krizle birlikte çökmüştür.

- Türkiye ekonomisinin büyüme ve ihracat odaklı yenilikçi büyüme ve kalkınma modeline, kardeşçe ve adilce üretme ve paylaşma vizyonuna ve ruhuna ihtiyaç vardır.

- 7 Haziran 2015 genel seçimiyle ortaya çıkan milli irade, tek parti iktidarıyla tıkanan ülke siyasetinin, hukukunun, demokrasisinin ve ekonomisinin, yenilikçi, uzlaşmacı ve kalıcı koalisyon tasarımlarıyla açılması için siyaset kurumunun önüne tarihi bir fırsat penceresi açmıştır.

- Türkiye ekonomisinin krizden çıkabilmesi, demokratik ve özgürlükçü hukuk devletinin yeniden inşa edilebilmesi için yeni bir hikayeye, yeni bir hükümete ihtiyaç vardır.

- 7 Haziran 2015 genel seçimiyle ortaya çıkan milli irade, bütün siyasi partilerden ve siyasal sistemin bütün paydaşlarından uzlaşmacı, ilkeli, yenilikçi ve ortak akla dayanan geniş tabanlı ve kalıcı bir koalisyon hükümetinin kurulmasını talep etmektedir. Milli iradenin bu açık talebine aykırı davranarak yolsuzlukla ve hukuksuzlukla hesaplaşmaktan kaçan, yolsuzluklarla ve hukuksuzluklarla hesaplaşma yerine aklama işlevi gören oluşumlara destek veren, erken seçimi zorlayan siyasi partiler, siyasi hayattan silinme riskiyle karşı karşıya kalacaklardır.

- Uzun sürecek başarısız koalisyon pazarlıkları ve erken seçim arayışları mevcut siyasi ve ekonomik krizi daha da derinleştirme riski taşımaktadır.

- 7 Haziran 2015 genel seçimiyle ortaya çıkan milli irade, kendi vatandaşlarını ve sivil toplumu tehdit gören çarpık anlayışın terkedilmesini, iç barışın ve dış barışın birlikte sağlanmasını istemektedir. Yeni bir reform ve açılım dönemine start verilmesini, AB ile ve kavgalı komşularla ilişkilerin normalleştirilip geliştirilmesini, toplumu, ekonomiyi ve piyasaları coşturacak yeni ve güzel bir hikayenin başlatılmasını ve sürdürülmesini istemektedir.