Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karacı’nın avukatları, tahliye ve reddi hakim talebinde bulundu. Avukatlar, Karaca’nın tutuklanmasına ve tahliyesinin reddine karar veren 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun’un tarafsızlığını kaybettiğini belirtti.

Hidayet Karaca’nın avukatları 1. Sulh Ceza Hakimi Bekir Altun hakkında HSYK’ya şikayette bulunmuş ve tazminat davası açmışlardı. Avukatlar Fikret Duran, Gültekin Avcı ve Bahadır Esat Temiz’in Nöbetçi 1. Sulh Ceza Hakimliği’ne ilettikleri dilekçede, yukarıda sözü edilen gerekçeler nedeniyle Bekir Altun ve Hidayet Karaca arasında husumet oluştuğu ve bu yüzden de Altun’un tarafsız karar veremeyeceği kaydedildi. Dilekçede, “Bekir Altun, fiilleriyle tahliye talebimizi değerlendirme salahiyetini, tarafsızlığını yitirmiştir. Bu nedenle reddi hakim talebinde bulunuyoruz.” denildi.

Ayrıca Karaca’nın avukatları dilekçede, sulh ceza hakimliklerinin bir proje sonucu kurulduğuna da dikkat çekerek, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yöndeki beyanlarına yer verdi. Erdoğan’ın “Zaten şimdi yargı süreci başlıyor. Sulh ceza mahkemeleri götürecek. Bugüne kadar toplanan tüm deliller 'paralel yapı' olgusunu şayiadan vakıaya dönüştürdü” şeklindeki sözlerinin hatırlatıldığı dilekçede, sulh ceza hakimliklerine atanan hakimlerin de daha önce aldıkları kararlar ve sosyal medyadaki paylaşımları ile siyasi davrandıklarının ortaya çıktığı vurgulandı.

‘SULH CEZA HAKİMLİKLERİ TARAFSIZ DEĞİL’

Dilekçede, “Sulh ceza hâkimliklerinin kısa süredeki uygulamaları göstermiştir ki, bir sulh ceza hakiminin verdiği karara yapılan itirazı inceleyen diğer sulh ceza hakimi önündeki yargılama, kişiye başarı ümidi ve şansı sunmamakta, talepler gerektiği gibi incelenmemekte, basma kalıp ifadelerle reddedilmekte ve makul iddialara ikna edici gerekçelerle cevap verilmemektedir.” denilerek bu mahkemelerinin tarafsız olmadığına dikkat çekildi.

YENİDEN TAHLİYE TALEBİ

Karaca’nın avukatları, tahliye talebini de yeniledi. Tahliye talebi gerekçesinde de, “Müvekkil hakkında ilk sorgu ve tutukluluk inceleme aşamalarında yapmış olduğumuz savunmalarda belirttiğimiz itirazlar, kararlarda hiç değerlendirmeye alınmadan daha önce tutuklama kararlarını veren hakimliklerin tutuklama gerekçelerinin devam ettiği belirtilerek karar verilmiştir.” ifadelerine yer verilerek, süreçte yaşanan hukuksuzluklar sıralandı.