Hıristiyan Demokrat Birlik’te (CDU) genç politikacılardan oluşan bir grup, Almanya’ya gelecek kalifiye işçilere “sadece işçi açığını kapatacak misafir işçi” gözüyle bakılmamasından yana tavır koydu.

Bunun bir hata olacağını kaydeden ‘CDU 2017’ grubu yayınladığı on maddelik strateji belgesinde, "İnsanları Almanya’nın vatandaşları olmaları için davet etmeliyiz." çağrısında bulundu.

Almanya’da nüfusun yaşlanması ve gelecek yıllarda çalışma piyasasından 6,7 milyon insanın emekliye ayrılacak olması göç tartışmalarını artırdı. Hükümet ortağı Hıristiyan Demokrat Birlik’te (CDU) bir grup milletvekili göç tartışmalarına partilerinin bakış açısını yansıtan on maddelik strateji belgesi yayınlandı.

Almanya’nın 1960’larda gelen işçilere “misafir işçi” olarak baktığını ve bunun hata olduğunu ifade eden partililer, Almanya’ya getirilmesi beklenen kalifiye göçmenler karşısında aynı hatanın yapılmamasını istedi.

“SADECE İŞÇİ DEĞİL VATANDAŞ İSTİYORUZ”

Gelecek kalifiye göçe sadece iş gücü açığını kapatacakları gözüyle bakılmasına karşı çıkan CDU’lu politikacılar, ‘misafir işçi’ yaklaşımının hata olacağını ifade etti. Muhafazakar milletvekilleri, "İnsanları Almanya’nın vatandaşları olmaları için davet etmeliyiz." vurgusunu yaptı. "Almanya’nın geleceğini beraber inşa edelim." teklifinde bulunan Hıristiyan Demokratlar, çok kültürlülük konusundaki çekingen tavrını ise sürdürdü.

Çok kültürlülüğe ihtiyaç olmadığını, bunun yerine Almanya’ya ve özgürlükçü demokratik anayasaya olan inancın esas olması gerektiğini kaydeden milletvekilleri, Amerika ve Avustralya’da yaşayan bir göçmenin o ülkenin vatandaşı olmaktan gurur duyduğunu, bunun Almanya’da da başarılması için çalışılması gerektiğini söyledi.

"GÖÇ KESİN KURALLARA BAĞLANMALI"

Kalifiye göç için Almanya gibi cazip olmayı isteyen bir ülkede kesin, şeffaf ve kolay anlaşılacak bir yasaya ihtiyaç olduğunu belirten CDU’lu politikacılar, değişik yasa, yönetmelik ve yönergeler düzenlenen ve 390 sayfayı bulan oturum yasasının tek başlık altında toplanmasını istedi. Milletvekilleri, geçtiğimiz yıllarda Mavi Kart, yabancı diplomaların tanınması gibi önemli adımların atıldığını hatırlattı.

"MESLEK EĞİTİMİ GÖÇÜ KURALLARA BAĞLANMALI"

Sosyal ve zanaat alanlarında giderek meslek eğitimi öğrencisi bulmanın zorlaştığını kaydeden Hristiyan Demokratlar, Almanya’da meslek eğitimi almak isteyen gençlere yönelik kuralların belirlenmesi ve imkânların artırılmasını istedi. Avrupa Birliği (AB) dışından meslek eğitimi almak isteyen gençlere ancak Almanya’dan ve AB’den o meslek eğitimine ilgi duyan kişi yoksa şans verildiğini kaydeden CDU’lular, bu kuralın gözden geçirilmesini de talep etti.

Alman üniversitelerinde 300 bin yabancı öğrencinin okuduğunu hatırlatan siyasiler, bu öğrencilerin mezuniyetten sonra Almanya’da kalmaları için teşvik edilmesini öngörüyor.

"HÂLÂ GERÇEK BİR HÜSNÜ KABUL KÜLTÜRÜ EKSİK"

İnsanların kafalarındaki şablonların değişmediği sürece en iyi yasanın yapılmasının da bir getirisinin olmayacağını vurgulayan CDU’lu politikacılar, "Özellikle devlet kademelerinde, Almanya’nın yurt dışındaki temsilciliklerindeki vize bölümlerinde, yabancılar dairelerinde, yabancı diplomanın tanınması için açılan başvuru merkezlerinde çalışanlarda hüsnü kabul hissinin olması gerekli." ifadelerini kullandı.

"GÖÇ VE İLTİCA POLİTİKASI DENGESİ KURULMALI"

Savaş, şiddet ve takipten dolayı yardıma muhtaç olanların Almanya’nın himayesine başvuru hakları olduğunu dile getiren CDU’lular, kontrolsüz gelen göç ile iltica yasasının kötüye kullanıldığı uyarısında bulundu. Milletvekilleri göç ve iltica dengesinin iyi kurulmasını istedi.

Balkan ülkelerinden gelen birçok kişinin iltica başvurusunun reddedildiğini, fakat bu kişilerin kalifiye insan olabileceğini belirten CDU’lu siyasiler, bu ülkelerde Almanya’ya legal yollarla gitme imkânlarının iyi tanıtılması gerektiğini kaydetti.