Tüp bebek tedavisiyle ilgili her geçen gün farklı tedavi türleri geliştiriliyor. Ancak son dönemde ilaçsız tedavi yöntemi daha çok öne çıkmaya başladı. Konunun uzmanlarından Prof. Dr. Recai Pabuccu, ilaçsız tedavinin avantajlarının sadece maliyet ve süre kısalığı olmadığını, tedavinin ilaçlı tedaviye oranla daha basit olması, yan etkisinin bulunmamasını ve kan alma gibi merkeze sık uğramayı gerektiren işlemlerin bulunmadığının altını çizdi. Başarı oranının da yüzde 30 civarında seyrettiğini kaydetti.

Prof. Dr. Recai Pabuccu, ilaçsız tüp bebek konusunda yaptığı açıklamada, konuyla ilgili çok merak edilen sorulara cevap verdi. Söz konusu sorular ve Pabuccu'nun bunlara karşılık verdiği cevaplar şöyle:

* İlaçsız tüp bebek (IVM) avantajları nelerdir?

•    Tedavinin daha basit olması
•    Tedavinin 8 ile 10 gün gibi kısa süre içerisinde tamamlanabilmesi
•    Herhangi bir yan etkisinin bulunmaması
•    Komplikasyonlara sebep olmaması
•    Merkezin 1-2 defa ziyaretinin yeterli olması
•    Gerçekleştirilen enjeksiyon sayının en fazla 2 veya 3 adet olması
•    Kan alınmaması
•    Maliyetinin diğer yöntemlere göre daha az olması

* İlaçsız tüp bebek tedavisinin dezavantajları nelerdir?

İlaçsız tüp bebek tedavisi ile her zaman istenilen kalitede yumurtaların sağlanması mümkün olmaz. Bunun dışında hamilelik oranları klasik tüp bebek yöntemine nazaran daha az elde edilmektedir.

* İlaçsız tüp bebek tedavisinin başarı oranı nedir?

İlaçsız tüp bebek tedavisinin başarı oranları yaklaşık olarak yüzde 30 civarlarındadır.

* İlaçsız tüp bebek tedavisinin maliyeti ne kadardır?

İlaçsız tüp bebek tedavisi ile klasik tüp bebek tedavisinin maliyet arasında ciddi anlamda bir farkı yoktur. Maliyet açısından avantajlı olarak kabul edilen tarafı, ilaç kullanılmadığı için ilaç masraflarının olmamasıdır. Tüp bebek tedavilerinde sağlanan maliyetin büyük bir kısmı, ilaçlar tarafından sağlanmaktadır. Durum böyle olunca da, ilaçsız tüp bebek tedavisinin oldukça ekonomik olduğu dikkat çeker.

* İlaçsız tüp bebek tedavi yönteminin süresi ne kadardır?

İlaçsız tüp bebek tedavisi ortalama olarak 8 ile 10 gün gibi kısa bir süre içerisinde tamamlanmaktadır. Bu süreç içinde adayların merkeze sadece 1 veya 2 defa gelmesi yeterlidir. İşlemlerden tamamlandıktan sonra günlük hayatlarına kaldıkları yerden devam ederler.

* İlaçsız tüp bebek tedavisi kimlere uygulanamaz?

İlaçsız tüp bebek tedavisi, şuan için yaşı ilerlemiş kadınlara uygulanan bir yöntem değildir.

* İlaçsız tüp bebek yöntemi yaygın olarak kullanılan bir yöntem midir?

İlaçsız tüp bebek tedavisi, dünya çapında oldukça sık tercih edilen bir üreme tedavi yöntemdir. Bununla beraber, Türkiye’ de de birçok tüp bebek merkezi tarafından kullanılmaktadır.

* İlaçsız tüp bebek yöntemi hangi adaylar tarafından tercih edilmelidir?

Adaylardan bazıları, tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlara karşı yan etki gösterebilir. Bu sebepten dolayı da yumurtalıklar, bu ilaçlara karşı aşırı reaksiyon olarak cevap verir. Bunun neticesinde de, karında ve akciğerde sıvı toplanması gerçekleşir. Bu duruma OHSS, yani overin hiperstimulasyon sendromu ismi verilir. İlaçsız tüp bebek tedavisi,

•    İlaçlara bu reaksiyonu verme eğilimi olan kişilere
•    OHSS gelişme riski fazla olan PKOS (Polikistik Over Sendromu) kişilerinde özellikle tercih edilir.
•    Endometriozis sorunu olan kişilere,
•    İlaçlara yanıtı zayıf olan kişilerde,
•    Erkek kaynaklı kısırlıklarda,
•    Kanser tedavisi gören kişiler için kullanılan ve uygun olan bir yöntemdir.

* Mikroenjeksiyon uygulamasında en iyi sperm seçimi midir?

Hamilelik olasılığını daha da arttırabilmek için, kaliteli embriyo faktörü oldukça mühimdir. Tercih edilmiş olan sperm hücresi, görüntü açısından diğerlerinden daha kaliteli dursa dahi, hücrede bulunan kromozom sayı fazlalığı veya eksikliği, olgunluğu ile alakalı ve görüntüsü ile ilgili bilgi almak oldukça zordur. Sperm hücresinin DNA sı herhangi bir şekilde zarar görmüş ise, hamilelik dönemi içerisinde meydana gelebilecek düşük riski oldukça artış gösterir. Mikroenjeksiyon yöntemi için sperm hücresinin seçimi de oldukça önemlidir.
Sperm hücreleri çeşitli sistemler sayesinde daha da büyütülerek incelenmesi sağlanır. Şekil açısından sorunlu olarak kabul edilmeyen spermler, diğer sperm hücreleri arasından ayırt edilir. Sperm hücrelerinin seçilmesi esnasında, sadece sperm hücresinin şekli ele alınmaz. Aynı zamanda şeklinin düzgün olması, DNA’sı ile alakalı olarak herhangi bir bilgi vermez.

Mikroenjeksiyon aşamasında spesifik sıvılar ile (Sperm slow) sperm hücrelerinin birbirinden ayırt edilmesi sağlanır. Bu solüsyonlara Sperm ismi verilir. Bunun içine yumurtanın çevresinde bulunan ve yumurtanın sperm hücresi seçiminde kullanmış olduğu madde yer alır. Bu uygulama ile tercih edilen olan sperm hücrelerinin olgunluklarına ulaştıkları zaman ve daha önce gerçekleştirilmiş olan seçilme yöntemlerine göre yüksek oranlarda normal kromozom yüzdesine sahip olunduğu ile alakalı kesin bir karara varılabilir. Bunun dışında bu seçilme uygulaması ile kaliteli embriyolar elde edilebilir. Bu sayede hamilelik oranlarında da ciddi anlamda artış meydana gelebilir."

Konuyla ilgili olarak daha fazla bilgiye şu linkten ulaşılabilir:

http://www.centrumtupbebek.com/9-soruda-ilacsiz-tup-bebek-tedavisi.html