Türk Sağlık-Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Şenol Atıcı, sendika olarak Türkiye genelinde döner sermayelerin emekli maaşına yansıtılması ve yıpranma payıyla ilgili başlatılan dilekçe kampanyasına destek için yaklaşık 7 bin imza topladıklarını söyledi. İmzaları genel merkezlerine göndereceklerini belirten Atıcı, "Sağlık çalışanlarının bu haklı talepleri karşısında Türk Sağlık-Sen olarak, 13 Mart'ta iş bırakma eylemi gerçekleştirecek ve bu dilekçeler Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, Türkiye genelinde toplanan dilekçelerle Türk Sağlık-Sen Genel Merkezi tarafından verilecektir. Yaklaşık 400 bin sağlık çalışanının gözü kulağı, çıkacak olan bu habere kilitlenmiştir. 14 Mart'ta Sağlık Bakanı tarafından açıklanacak sağlıkçılara müjde diye çeşitli internet sitelerinde haberler görüyoruz. Sağlık çalışanları yıllardır ihmal edilmekte ve bu tür haberlere açıkçası inanmadıklarını bizzat sendikamıza söylemektedirler. Biz de buradan Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz. Sağlık çalışanları, tükenmişlik sendromu yaşamaktadır. Bunların sorunlarını madde madde önünüze koyuyoruz. Ek ödemenin emekli maaşına yansıtılması, yıpranma paylarının bir an önce verilmesi ve döner sermayede yaşanan adaletsizliklerin bir an önce son bulması için hem dilekçelerle hem de 13 Mart'ta iş bırakma eylemi gerçekleştirerek bir kere daha Sağlık Bakanlığı'nı uyarıyoruz. Bunların yanısıra tüm memurların maaşla aldığı sabit ek ödemelerin her ay geciktirilerek yatırılması, yoğun çalışmaya rağmen performans ücretlerinin komik ücretlere inmesi ve ekonomik dayanılacak sınırı çoktan aşması gibi durumlar da yaşanmaktadır. Emeklilikte bekleyen sefaletle ilgili de sürekli topun taca atılması, çalışanda dayanacak hal bırakmamıştır." dedi.

Döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması, yıpranma payı verilmesi ve lisans tamamlamanın hayata geçirilmesini isteyen Atıcı, "Bu hususlarda ne yazık ki somut adımlar, verilen sözlerin üstünden bir yıla yakın süre geçmesine rağmen yerine getirilmemiştir. Türk doktorlarının sorunlarına sürekli kulak tıkanarak yabancı doktor rüyalarına dalınmakta, niteliği olmadan ucuz işgücü için ince hesaplar yapılmaktadır. Asistanlar 36 saate varan nöbetlerde helak olmakta, hemşireler, ebeler, sağlık çalışanları ağır iş yükü altında adeta kan ağlamaktadırlar. Kamu hizmeti yürüten ama kadro talepleri yerine getirilmeyen kamu dışı aile sağlığı çalışanları, vekil ebe hemşireler ve 4/C'liler umutsuzluğa sevk edilmektedir. Memurlarımız yok sayılmış, hizmetliler görevini yaptıkları memur kadrosuna sınavı kazanmalarına rağmen atanmamıştır. Kısacası sağlık hizmetlerinde görev alan doktorumuzdan hemşiresine, ebemizden sağlık memurumuza, sağlık teknisyenine, teknik personelden memura, hizmetli arkadaşlara kadar her birinin sorunu ve sıkıntısı vardır." dedi.