Altay, Denizli Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin soruları üzerine, Kahramanmaraş'ta maden ocağında meydana gelen göçüğü değerlendirdi. Göçüğün, ocaktaki şevlerin kesiminden (toprak ve kayaların belli bir eğimle kazılması) kaynaklandığını ifade eden Altay, ''Şevlerin yüksek kesilmesi, bu göçüğün nedeni. Şevler daha güvenli kesilse veya zaman içerisinde gözlemlemiş olsalardı bu felaket olmayabilirdi. Aynaların (iki şev arasındaki eğimli toprak ya da kaya duvar) boyu yüksek bırakıldığı için zaman içerisinde çökmüş. Tedbirsizlik var diye düşünüyorum'' dedi. Altay, basın toplantısında ise Türkiye'de 450 bürolarının bulunduğunu belirterek, odaya kayıtlı 4 bin 500 üyeyle kamu hizmeti verdiklerini söyledi. Meslek mensupları olarak 1999 Marmara Depremi'ne kadar daha çok sadece petrol, doğalgaz, maden araştırmaları sektöründe hizmet verebilirken, deprem sonrası zemin etütlerinin, gözlemsel parametreler yerine fiziksel parametreler yardımıyla ölçülmesi gerekliliğinin ortaya çıkmasıyla bu alanda da bilgilerine başvurulmaya başlandığını ifade eden Altay, ''2004 yılı deprem kayıtlarından sonra yönetmelikler yayımlanmaya başladı. Mesleklerin zemin etütleriyle ilgili yapacakları faaliyetler net değildi. Sınırlar tam çizilmemişti. 2008'de yayımlanan planlı alanlar yönetmeliğinde meslek gruplarının zemin etütlerinde neler yapması gerektiği anlatıldı'' dedi.