Kırıkkaleli hayırseverler, Fatma Baloğlu ve Yalçın Gündüz, Nijer’in Garın Yamma Zınder Bölgesinde, 'Temiz Su Projeleri' kapsamında Kimse Yok Mu Derneği aracılığı ile su kuyusu açtırdı. Hayırseverlerin açtırdıkları kuyuların isimleri ‘Kırıkkale’ oldu. Hayırsever Baloğlu ve Gündüz’e belgelerini Kimse Yok Mu Derneği gönüllüsü Şaban Durukal, tarafından verildi.

Temiz suya erişimi, herkes için insani bir hak olduğunu ifade eden Kimse Yok Mu gönüllüsü Durukal, Dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insan, temiz içme suyu bulamadığı için kirli göl, nehir, deniz ya da su birikintilerinden su ihtiyacını karşılamakta. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünyada her gün 6 bin çocuk kirli suların neden olduğu hastalıklardan hayatını kaybetmekte. Afrika'da ise sorun daha ciddi bir şekilde kendini göstermektedir. Her gün 30 bin Afrikalı, yaşanan iç çatışmalar, kuraklık, altyapı ve teknik imkânların yetersizliği gibi sebeplerden temiz su kaynaklarına ulaşamamakta ve sağlıksız su kaynaklarından bulaşan hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmekte. İçinde yaşadığımız çağda hala temiz su gibi en temel insanî haklarından mahrum kalan insanların bulunuyor olması Kimse Yok Mu'yu bu soruna kalıcı çözümler üretmeye sevk etmiştir.” dedi.

Durukal, dünyanın 150 ülkesinde eğitimden sağlığa, katarakttan yetime, tarımdan temiz su kuyusu projesine kadar birçok alanda insani yardım faaliyetleri yürüten Kimse Yok Mu Derneği'nin, temiz su projeleri koordinatörlüğü tarafından 19 ülkede açtırdığı 2.421 kuyudan yaklaşık 5 milyon kişinin su ihtiyacını giderdiğini aktardı.

Televizyon ve gazetelerden Afrika’da büyük su sıkıntılarının yaşandığını gördüklerini söyleyen hayırsever Fatma Baloğlu ve Yalçın Gündüz de “Biz bire bir yardım yapamazdık. Fakat Kimse Yok Mu Derneği’nin yardım ettiğini öğrendik. Bunun üzerine Kimse Yok Mu Derneği ile temasa geçtik.” diye konuştular.

Hayırsever insanlar konuşmasına şu şekilde sürdürdü: “Su insanlığa sunulmuş en büyük nimettir ve tüm insanlığın ortak malıdır. Deniz, büyük göl ve büyük ırmak gibi su kaynakları kimsenin mülkiyetinde sayılmaz. Her bireyin bunlardan yararlanma hakkı vardır. Hz. Peygamber, 'Üç şey vardır ki bunlar asla yasaklanamaz: Su, ot ve ateş' buyurmuştur. Bu yasaklanamayan üç unsurun Müslümanların ortak malı olduğu bildirilmiştir. Kuraklık sebebiyle toprağın, 'su su!' diye inlediği zamanlarda, suyun nasıl bir nimet olduğu daha iyi anlaşılır. Gökyüzüne bakıp bir damla yağmur yağacak mı, diye beklerken, ellerimizi semaya kaldırır, 'Rabb'im su!' deriz. Yağmur yağmaya başladığı anda insan semadan inen bu suyun Rahman'ın rahmetinden bir tecelli olduğunu daha iyi anlar. O Yüce Rahman, suyu yeryüzüne indirip onu deniz ve dağlarda depo ederek rahmetini insanlara bol bol ihsan etmektedir. Bu suyu faydalı hâle getirmek ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak ise insanlara düşüyor.”