Sunucu Mesut Buğday sordu Kurt cevapladı. K.Maraş'ın kurtuluşunun temellerini, dinamiklerini, yankılarını örneklerle anlatan Kurt şu konuları değindi. Fransızlar Maraş'ın nesine vuruldular? Soruna Kurt “ bu şehrin tarım toprakları, orman ve bitki örtüsü, su kaynakları, yaylaları ve “İrem Bağlarını” andıran bahçeleri ve ılıman, latif iklimi ile dünya coğrafyasında müstesna bir yere sahip olduğunu, güzel bir gelin gibi tarih boyunca hep alınmak istendiğini, ayrıca tarihi stratejik bir konuma da sahip olduğunu” söyledi. Vatan ve millet kavramlarının Türk insanında ne çağrışım yaptığından söz ederek; “vatanın kanla alındığı ancak kanla verilebileceği, Anadolu'nun Türklerin son kalası ve ebedi yurdu olduğunu” vurguladı. Vatanı yaşatan, koruyan duygunun ve yücelten duygunun vatan sevgisi olduğuna, vatan sevgisinin de imandan kaynaklandığını, “vatan sevgisi imandadır” hadisini hatırlatarak işaret etti. Türk milletinin genetiğine kotlanmış karakterinden de bahsetti. Bu bağlamda, bağımsızlık, cesaret, savaşçı-cihat ruhu ve teşkilatçı yönüne vurdu yaptı Aslan Bey, Avukat M.Ali Kısakürek gibi yiğitlerin şehri kurtarmak için halkı nasıl teşkilatlandırıp, topyekün bir mücadeleye taşıdıklarını anlattı. İşgale halkın tepkilerini de söz konusu ederek, Bayrak olayında, Aşıkoğlu Hüseyi'nin Fransız subayı Guvernör Andre'ye “bayrak bizim için bir bez parçası değildir. Biz bayrak bizim için bağımsızlığımızın, özgürlüğümüzün, can ve mal güvenliğimizin sembolüdür. O inmişse biz ölmüşüz demektir. Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olmaz” şeklindeki açıklamalarını, Abdal Halil Ağa'ın Hırlakyan'a “davulumun kasnağını altınla doldursanız yine çalmam, bu bir din bahsidir. “Din gardaşlarımın bağrına çomak vuramam” sözlerini paylaşarak Abdalların bir Türk boyu olduğunu, onları dışlamamak, horlamamak gerektiğini vurguladı. İşgal sırasında halkın duygularını ve duyarlılığını anlatan şiirleri de paylaşan Fahri Kurt,Gülten Akın'ın 31 Ekim 1919” adlı şiirini, Dilaver Cebeci'nin “Bayrak Olayı” adlı şiirleri ile Arif N.Asya'nın “Maraş Türkiye'nin kalem kaşıdır/Maraş Türkiye'nin köşe taşıdır/Maraş tarihleri inşa ettiren Mimar Sinanların usta başıdır” ve Süleyman Arif Emre'nin “bir hamaset destanı nakşedildi bağrına/Dağların aslanları öldüler iman uğruna/Ruhlarda bayraklaşan Allah için savaştır/Bu şehitler diyarı,işte bu yer Maraş'tır” dörtlüklerini,Cemil Cüneyd'in Kime Emanet şiirinden “Sütçü imamın iki bacımızın yaşmağını aldılar diye Maraş'ı kana buladığı/Senin şuurun kime/Yaşmak kime emanet!...”şiirini paylaştı.Son söz olarak da Oğuz Kağan'ın “üstte gök çökmedikçe,altta yer yarılmadıkça,senin dinini,töreni kim bozabilir?” sözleriyle bitirdi programı.