CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Mahmut Tanal, gazeteci ve hukukçu Gültekin Avcı’nın tutuklanmasını tam bir garabet olarak niteledi. Tanal, “Gültekin Avcı'nın ifade verdiği yargıç ile bir davası var. Ceza muhakeme kanunu diyor ki, hakim ile yargılanan kişi arasında husumet varsa hakim kendiliğinden çekilmesi lazım, hakimin bunu bildiği halde çekilmemesi bunu bir intikam duygusuyla hareket etmesi kabul edilir bir durum değil. Hukuk bir siyasi sopa olarak kullanılıyor. Hukuk mutlak bir surette herkese lazım olacak. Bugünkü hukuksuzlukları yapanlar hakim olsun savcı olsun kim olursa olsun günün birinde mutlaka yargılanacak.'' dedi.

Mahmut Tanal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Adana'da durdurulan MİT TIR'ları ile ilgili başlatılan soruşturmada tutuklanan 17 askeri Hadımköy Askeri Cezaevi'nde ziyarete geldi. Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Tanal, yazdığı köşe yazısı delil gösterilerek "Darbeye teşebbüs" ve "Terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlamasıyla tutuklanan gazeteci eski savcı Gültekin Avcı’nın tutuklanmasının tam bir garabet olduğunu belirtti.

Askerlerin tutuklama kararını veren yargıçlarla Gültekin Avcı’nın tutuklamasına karar veren yargıcın aynı olduğunu belirten Tanal, ''Siyasi iktidar İnek altından buzağı arıyor. Buradaki askerlerin tutuklama kararını veren yargıçlar ile Gültekin Avcı'nın tutuklamasını veren yargıç aynı. Ne hikmetse Türkiye’de şu anda toplumsal davaların tutuklama kararını veren böyle süper hakimler var. Bu süper olan hakimler ellerini gerçekten vicdanlarına koyarak 'ben de hukuk fakültesi mezunuyum aynı hukuk fakültesinde mi okuduk aynı kanuna mı bakıyoruz aynı anayasaya mı bakıyoruz ben anlayamıyorum. Herhalde bunlar kanunları, anayasayı, farklı yerlerden okuyorlar diye düşünüyorum. Askerlerin buradaki görevlerinden dolayı askeri ceza mahkemesi askeri ceza savcısı takipsizlik kararını veriyor sivil savcı terör örgütü kurdun diyor. tutuklamak için bir bahane bularak bir kumpas kurarak tutuklama talebinde bulunuyor. Yani askeri savcının suç saymadığı bir unsuru İstanbul’daki savcılar bunu suç sayıyor. Buradaki askerler bir kumpasla karşı karşıya kalıyor. İnşallah ülkenin bağımsız yargıçları bu oyunları bozacak.'' şeklinde konuştu.

'HUKUK, SİYASİ BİR SOPA OLARAK KULLANILIYOR'

“Gültekin Avcı'nın tutuklaması tamamen garabettir” diyen Tanal sözlerini şöyle sürdürdü: ''Gültekin Avcı'nın ifade verdiği yargıç ile bir davası var. Ceza Muhakeme Kanunu diyor ki, hakim ile yargılanan kişi arasında husumet varsa hakim kendiliğinden çekilmesi lazım, hakimin bunu bildiği halde çekilmemesi bunu bir intikam duygusuyla hareket etmesi kabul edilir bir durum değil. Gültekin Avcı kendisi geçmişte Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat etmiş hakkında bir soruşturma varsa ifade vermeye hazır olduğunu söylemişti. Delillerin karartma gibi bir durumun olmadığını belirttiği halde ve uzun bir süreden beri ifadesinin alınmadığı halde cuma namazından çıkarken gözaltına alınarak İzmir’den İstanbul’a getirilmesi ayrı bir hukuksuzluk. Ceza Muhakemeleri kanunlarının 100. maddesine göre Anayasanın 19. maddesine göre tutuklama ölçülü değil. Güvenlik tedbiriyle başvurulması gereken adli kontrol sistemi var iken tutuklamaya gidilmesi kabul edilebilir bir durum değil. Susma hakkını kullandığı halde uzun süre gözaltında bekletilmesi ve neyle suçlandığına ilişkin belgeler deliller avukatlarına gösterilmediği gibi Gültekin Avcı bey'e de gösterilmedi. Bu yüzden adli yargılama ilkesi ihlal edildi. Ceza hukukun daha insancıl olması gerekirken bir düşman ceza hukuku uygulanıyor. Böyle bir durumda hukuk yıpranıyor. Yargı itibar kaybediyor, netice itibariyle şu anda bu tür davalarda aynı hakimler aynı savcılar görev başında buradaki sorguyu yapanlarda aynı savcı, tutuklamayı veren hakimler de aynı hakim Gültekin Avcı'nın sorgusunu da ve tutuklamasını da veren aynı insanlar. Hukuk bir siyasi sopa olarak kullanılıyor. Hukuk mutlak bir surette herkese lazım olacak. Bugünkü hukuksuzlukları yapanlar hakim olsun savcı olsun kim olursa olsun günün birinde mutlak yargılanacak.''

'TSK’NIN TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İLİŞKİLENDİRİLMESİ KABUL EDİLECEK BİR DURUM DEĞİL'

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütleriyle ilişkilendirmeye çalışmanın kabul edilemez bir durum olduğunu belirten Tanal, ''Bayram arifesinde nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 26 personel burada. Bunun 17’si ile görüştüm ben. Burada esasen Adana’daki MİT Tırları ile ilgili 26 asker Cezaevi’nde değil aslında. Kamuoyunda bunun iyi bilinmesi lazım. MİT Tırlar ile ilgili askerler 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanıyorlar. Ancak orada tutuksuz yargılanan askerleri mevcut olan güç ve kuvvet bunların tahliye olmasından rahatsız oldukları için bunlara bir kulp takarak ve bir kumpas kurarak bunları tutuklamak için İstanbul’da Tevhid-i Selam denilen bir örgütle ilişkilendirerek tutuklama kararını vermişler. İşin esas ucu Adana’daki mevcut olan dava casusluk, devlet suçlarını ifşa etmek suçundan davaları devam ediyor tutuklu değil ama mevcut olan şuanda İstanbul’da devam eden soruşturmaların içerisine dahil ederek bunların içerisinde bir terör yaratmaya çalışıyorlar ki hiç birbirleriyle ne alakaları var ne ilgileri var. Birbirlerini tanımazlar. Burada İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda sorulan sorular şu: Emre Uslu’yu tanıyor musunuz? Fethullah Gülen’i tanıyor musunuz? Şefkattepe dizisinde paragraflar yazarak efendim siz burada ne çıkarımlar yapıyorsunuz? Netice itibariyle konu casusluk davası Adana’daki ama maalesef TSK’yı terör örgütleriyle ilişkilendirmeye çalışıyorlar ki bu kabul edilecek bir durum değil.’’ şeklinde konuştu.

'KRİMİNAL BÖLÜMÜNDE DERS VERECEK KİMSE YOK'

Tanal, son dönemde 100’ün üzerinde polis ve askerin patlayıcı ile hazırlanan bombalar sonucu şehit olduğunu ve Ankara Jandarma Teşkilatında kriminal bölümünde dersler veren öğretim üyelerinin tutuklu olduğu için ders verecek kimsenin kalmadığını belirterek, ''Ankara kriminal bölümünde ders veren hocalar da burada bulunuyor. Son üç ayda 100'ün üzerinde asker ve polisimiz şehidimiz oldu. Bunların yüzde 90'ı da patlayıcı ile hazırlanan bombalar sonucu hayatını kaybetti. Fakat Ankara Jandarma Teşkilatında kriminal bölümünde dersler veren öğretim üyeleri burada tutuklu olduğu için ders verecek kimse de yok. Böyle bir olayla da karşıyayız.’’ ifadelerini kullandı