Altun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de sistemin insanları birbirinden ayırıp bilgisiz bıraktığını savundu.

Cami ve cemevi projesinde her şeyin iyi düşünülerek hareket edilmesinin daha iyi olacağını ifade eden Altun, "Olumlu bir şey yaparken olumsuz birşeyler olabilir. Alevilerin sorunu ne Sünni kardeşlerimizle ne de camiyledir. Sorun sistemden kaynaklıdır. Sistem 1925'te gelmiş ve Alevilerin ve Sünnilerin dergahlarının hepsini kapatmış. O dönemde sanki Alevilerin sorunu Sünniler, Sünnilerin sonunu Aleviler olarak gösterilmiş. Bence böyle bir şey yok ve olamaz" dedi. 

Din ve vicdan özgürlüğünü 1925 sisteminin yasakladığını ve gerçek laiklikliğin yaşanmadığını savunan Altun, bunların doğru tespit edilmesi gerektiğine işaret etti. 

- Ayrı kapı önerisi

Cami ve cemevi kapısı için ayrı giriş önerisinde bulunan Altun, şunları kaydetti:

"Önemli olan binalardan ziyade gönüllerin iç içe olmasıdır. Fethullah Gülen çok sevdiğim biri ve yakın dostluğum var. Fakat yapılan yanlış işler var, yani yöntem yanlış. Cemeviyle cami yan yana olsun, bu iyi niyet göstergesidir. Şimdi cami ile cemevinin girişleri aynı yerden yapılacak. Cemevine saçı açık, günlük kıyafetlerle gelecekler. Cami cemaatiyle nasıl olacak? Cemevi ile caminin girişleri ayrı ayrı olsaydı daha iyi olurdu." 

Gerçek sorunun "din ve vicdan özgürlüğü" olduğunu aktaran Altun, "Cumhuriyeti yeniden yapılandırmak gerek. CHP buna direniyor. CHP'nin yanlışı direniyor olması. CHP cumhuriyetin aynı kalmasını istiyor. Atatürk hayatta olsaydı cumhuriyeti 90 defa değiştirmişti" ifadelerini kullandı.

Altun, sorunların çözümü için anayasanın yeniden yazılması gerektiğini dile getirdi. 

Anayasanın bazı maddelerinin kaldırılmasıyla sistemin halkı rahatlatacağını anlatan Altun, "Cumhuriyetin kendini yenilemesi gerekiyor. AK Parti'nin yeni anayasa konusunda yaptığı girişimleri destekliyoruz. Kültür özgürlüğü, inanç özgürlüğü, yani cumhuriyetin 90 yıl önceki yaklaşımı ve şablonuyla yürüyemiyoruz. Toplum sıkıntı çekiyor" diye konuştu.