Niğde'nin Ulukışla İlçesi'nde 1 polis memuru ile 1 astsubayı şehit edip, gasp ettikleri kamyon şoförünü öldüren IŞİD terör örgütü üyesi Alman vatandaşı Benjamin Xu, İsviçre vatandaşı Çendrim Ramadani ile Makedonyalı Muhammed Zakiri'nin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 11 sanığın yargılandığı davanın 2 duruşması Niğde'de yapıldı.

Duruşmaya Ankara'da tutuklu bulunan 3 IŞİD üyesi Muhammed Zakiri, Benjamin Xu, Çendrim Ramadani telekonferansla sorulan soruları cevapsız bıraktı. IŞİD üyelerine yardım ettiği iddia edilen Fuat Mösimov ise telekonferans ile hakimin sorduğu sorulara cevap verdi.
Duruşmaya saldırıda şehit olan Astsubay Adil Kozanoğlu'nun ailesi ve saldırıda ölen kamyon şoförü Turan Yaşar'ın ailesi katıldı. Yoğun güvenlik önlemi alınan dava 17 Haziran'a ertelendi.

Kamyon şoförü Yaşar'ın ailesi, mahkeme sonunda hakimin 'Ekleyeceğiniz bir şey var mı?' sorusuna, "En ağır cezayı almalarını istiyoruz" diye cevap verdiler.
Şehit Adil Kozanoğlu'nun babası Duran Kozanoğlu da, "Ben de en ağır ceza ile yargılanmalarını istiyorum hakim bey" diyerek talebini dile getirdi.

AV ÇİL: MAHKEME VE DOSYA ÜZERİNDE AĞIR BİR BASKI VAR

IŞİD saldırısında ölen kamyon şoförü Turan Yaşar'ın ailesinin Avukatı Ali Çil duruşma esnasında, Fuat Mösimov hariç diğer sanıkların yüzleri fulü ve kafaları aşağıda olduğunu belirtip, "Bu yüzden dolayı hakim bey, sanıkların huzurunuzda yargılanması için olayın olduğu Niğde'ye getirilmesini ve mahkeme huzurunda cevap vermesini istiyoruz." talebinde bulundu.

Duruşmanın bitiminde adliye önünde açıklama yapan Avukat Ali Çil; "Türkiye'nin yakından takip ettiği IŞİD davası 17 Haziran 2015 tarihine ertelendi. Acaba bunun sebebi 7 Haziran'da yapılacak seçimler olabilir mi? Bu adil yargılanmanın ihlalidir. İçeride yargılama yapıldı, Cumhuriyet savcısı duruşmanın yüzde 90'ın da telefonla ne yapıyordu acaba? Sanıklar Ankara'da, duruşma Niğde'de. Ya dava Ankara'da olmalı, ya da sanıklar Niğde'ye getirilmeli. Sanıklarla davanın ayrı yerde olması adil yargılama ihlalidir. Duruşmada ki kişilerin yüzde 80'i güvenlik görevlisi. Bir avukatın dilekçeyle dosyayı incelemesi dünyanın nerede görülmüş. O zaman duruşmaya da dilekçe ile girelim. Yani çok yanlış şeyler var. Mahkeme ve dosya üzerinde ağır bir baskı var." dedi.

Takas iddialarının sorulduğu Avukat Çil; "Sanıklar buraya getirilip yüzleri görülünceye kadar basında ve kamuoyunda ki takas iddiaları devam eder, fulü ekranda başları önde olan sanıkların kimliklerinin belirlenmesi sizce mümkün müdür?" diyerek cevapladı.

ÖLEN ŞOFÖRÜN EŞİ: DEVLET BİZE SAHİP ÇIKMIYOR

Mahkeme çıkışında konuşan saldırıda ölen kamyon şoförü Turan Yaşar'ın eşi Satı Yaşar ise "Benim ocağım battı, benim yavrum babasız gelin oldu. Kimin için buralara geliyoruz, duruşma da kim vardı. Hakimin yüzünü görmeye geldik. Devlet bize sahip çıkmıyor. Bu teröristleri beslesin" diyerek tepki gösterdi.

HAKİM İLE IŞİD ÜYELERİ YARDIM EDEN FUAT MÖSİMOV ARASINDA ŞU DİYALOG YAŞANDI

Hakim Birol Küçük: Avukatın olmadan sorulara cevap verecek misin?
Fuat Mösimov: Elimden geldiği kadar cevap vereceğim.
Hakim Birol Küçük: Silahlı terör örgütüne üye olmaktan dolayı kamu davası açılmış hakkında?
Fuat Mösimov: Evet. Benim Cund-Şam örgütüne üye olduğum söyleniyor ama ben o örgüte üye degilim. Cundu-Şam örgütüne üyeyim. Cundu-Şam örgütü ile Cund-Şam örgütü arasında bir fark var. Cundu-Şam Ailevi bir örgüttür diğeri Cund-Şam ise El Kaideye bağlı bir örgüttür.
Hakim Birol Küçük: Savunmanızı yapınız.
Fuat Mösimov: Ben bu kişilerin hiç birini tanımıyorum. Benim onların üzerinde numaram çıkmış. Ben telefonumu bir ay önce arkadaşım Murat diye bir kişiden aldım. Onla alakası olabilir. Bunlara Suriye'den gelirken Türkiye'ye gidince bu numarayı arayın demişler, ama benim bunlarla alakam yoktur.
Hakim Birol Küçük; Kimlikte sahtecilik iddiasına ne diyorsun?
Futat Mösimov; Evet kimliğim sahteydi çünkü Murat arkadaşım bir gün benden fotoğrafımı istedi Türkiye'de oturma iznim olmadığı için bu kimliği çıkartmış bana, ama ben bu kimliği hiç kullanmadım. Silahları önce Cund-Şam örgütüne satıp tekrardan Suriye'ye geçtiler. O silahları satın alan örgüt eğer El Kaide gibi bir örgüt olsaydı silahları alır bu kişileri de öldürürlerdi.

Sanıklara avukat bulunması ve avukatların dosyayı incelemesine, inceleme tarihinden sonra davanın 17 Haziran 2015 tarihin de görülmesine karar verildi.