15 Temmuz sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Çarşamba günü yapılacak toplantıya işaret etmesi" akıllara Olağanüstü hal (OHAL) mi gelecek sorusunu getirdi. Peki Olağanüstü hal (OHAL) nedir? Sıkıyönetim nedir? Türkiye'de Olağanüstü Hal mi ilan edilecek? Detaylar haberimizde.

EK HABER:


OHAL İLAN EDİLDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilebilmesi için anayasanın 120. maddesi uyarınca 3 ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini bildirdi.

MGK'da yaptığımız kapsamlı değerlendirme sonucunda, OHAL ilan edilmesini hükümete tavsiye edilmesi kararını aldık. Bakanlar Kurulu da, Anayasa'nın 120. maddesi uyarınca Türkiye'de 3 ay OHAL ilan edilmesini kararlaştırdı.

Olağanüstü hal ilanının amacı ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmektir.

15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası tüm Türkiye kabus yaşamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı meydanlara çağırmasının ardından bu hain girişim engellenmiş demokrasi kazanmıştı. Bu darbe girişiminin ardından kamuda ve askeriyede binlerce gözaltı yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam meydanlara çıkarak kanlı darbe girişimi hakkında halka açıklamalarda bulunarak bir de “Çarşamba günü önemli bir kararı açıklayacağız” dedi. Bu sözlerin ardından Ankara kulislerinde alınacak önlemlerden birinin de sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilanı olabileceği konuşuluyor.
OLAĞANÜSTÜ HAL NEDİR?

Olağanüstü hâl, olağanüstü yönetim usullerinin uygulanmasını gerektiren doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddi biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlar. Olağanüstü hâl rejimi yönetim makamlarının yetkisinin genişlemesi sonucunu yaratır. Belirli yaş aralıklarındaki vatandaşlar için çalışma yükümlülüğü, gerektiğinde para ve mal yükümlülüğü konulabilir. Olağanüstü hâl önlemlerinin ortak ve en tartışmalı yönleri ise yaygınlaştırılması ve genellikle bunlara karşı yargı yolunun kapalı olmasıdır.
SIKIYÖNETİM NEDİR?

Sıkıyönetim veya askerî adalet, askerî otoritenin, genellikle resmî bildirgesi altında, adlî yönetimi kontrol altına almasıyla işleme geçen kural sistemidir.
Askerî adalet, ortaya çıkan savaş, doğal afetler, sivil kargaşa, işgal altındaki topraklar, veya askerî darbe gibi durumlarda, normal adlî kurumların yeni duruma hâkim olamayıp, vazifesini yerine getiremediği veya yavaş getirdiği takdirde, askerî otoritelerin ve kurumların tercih edilmesi ile kullanıma girer. Fakat, askerî adalet bazen diktatörler, özellikle askerî diktatörler, tarafından kurallarını uygulamak için kullanılır.
Sıkıyönetim, tabii afet, salgın hastalık, ağır ekonomik bunalımlar ve sıkıyönetimi gerektiren hallerin daha hafifinin meydana gelmesi durumlarında ilan edilen olağanüstü halden farklıdır. Sıkıyönetimde yetki askeri makamlarda, olağanüstü halde ise mülki makamlardadır. Olağanüstü halde sıkıyönetim mahkemeleri yoktur.
Sıkıyönetim, sadece maddi düzen ve güvenin sağlanması ile ilgili olduğundan; ülkenin her yerinde değil, yalnız kamu düzeni bozulan bir veya birkaç bölgesinde ilan edilir. Gerekirse tamamında da ilan edilebilir. Anayasa sınırları içinde ve önceden tespit edilen kurallara göre uygulanan hukuka uygun bir yönetim şeklidir. Sıkıyönetimle ilgili her şey kanunla düzenlenmiş, keyfiliğe yer bırakılmamıştır. Sıkıyönetimin bütün işleri yargı denetimine tabidir. Fakat alınacak tedbir ve kararlarda, sıkıyönetim komutanına Sıkıyönetim, 1982 Anayasasının 122. maddesine göre 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunuyla düzenlenmiştir. 1982 Anayasası, 1961 Anayasasına göre sıkıyönetimin yetkisini arttırmıştır. 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’nun bazı maddeleri 1982 Anayasası’nın emirleri doğrultusunda, 1982 tarihli, 2766 sayılı kanun ve 1983 tarihli, 2836 sayılı kanunla değiştirilmiştir.